Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2567 E. 2024/691 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının konutuna ait su aboneliğinin, yapı kayıt belgesinin iptal edilmesi nedeniyle kesilmesine dair işlemin hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı adına su aboneliği tesisine esas alınan yapı kayıt belgesinin iptaline dair idari işlem hakkındaki davanın reddedilmesi ve su aboneliğinin iptaline ilişkin işlemin yürürlükteki mevzuata uygun olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1856 E., 2022/3243 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Anamur 3. Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesi

SAYISI : 2019/372 E., 2020/96 K.

Taraflar arasındaki su aboneliği hususunda yaratılan muarazanın giderilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davacı adına kayıtlı taşınmaza yapı kayıt belgesi ile su aboneliği tesis edildiğini, Anamur Belediye Başkanlığının 04.04.2019 tarihinde söz konusu yapıyı 3194 sayılı İmar Kanunu hükümlerine göre mühürlediğini ve akabinde yapı hakkında yıkım kararı verdiğini, bu kararlar hakkında idare mahkemesinde idari işlemin iptali davaları açtıklarını, derdest olan davalarda kesinleşmiş nihai bir kararın bulunmadığını, yürütmeyi durdurma kararının da bulunmadığını, buna rağmen müvekkilinin içme suyunun 27.09.2019 tarihinde davalı idareye bağlı ekiplerce kesildiğini, içme suyunun kesileceğine dair herhangi bir tebliğ yapılmadığını, müvekkilin borcunun bulunmadığını belirterek, taşınmazın su aboneliğine yapılan haksız müdahalenin men'ine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacının Anamur Belediyesi tarafından 04.04.2019 tarihinde söz konusu taşınmaza ilişkin mühürleme ve yıkım kararı verilmesi işlemi mevcut iken, elindeki yapı kayıt belgesine dayanarak aynı taşınmaza abonelik tesis edilmesi için müvekkili idareye başvuruda bulunmasının kötü niyetli olduğunu, ortada davacıya ait geçerli bir yapı kayıt belgesinin bulunmadığını, yasal düzenlemelerde yer alan şartlar mevcut olmadığı için Mersin Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün 26.09.2019 tarihli ve 101024 sayılı yazısı ile davacı adına kayıtlı 12.04.2019 tarihli yapı kayıt belgesine istinaden düzenleme gereğince varsa alınan hizmetlerin geri alınması ve şu ana dek alınan hizmet bulunmaması halinde iptal edilen yapı kayıt belgesine istinaden işlem yapılmamasının bildirildiği, davacının iddia ettiği gibi bir hukuksuz işlemin mevcut olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalının idare mahkemesi kararlarının sonucuna göre hareket ederek aboneliğin devamı veya iptali şeklinde işlem tesis etmesi gerekirken, kesinleşmiş bir yıkım kararı ve yapı kayıt belgesinin iptali bulunmadığı halde önceden davacı aboneye kesme ihbarında bulunmaksızın fiilen su aboneliğinin iptali yönündeki suyu kesme ve su sayacını söküp götürme şeklindeki işleminin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle; davanın kabulüne ve meskene su aboneliği tesisine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davaya konu abonelik iptalinin, Mersin Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün 26.09.2019 tarih ve 101024 sayılı yazısına istinaden gerçekleştirildiğini, cevap dilekçesi ekinde ibraz edilen yazıda alınan yapı kayıt belgesinin, Yapı Kayıt Belgesi Verilmesine İlişkin Usul ve Esasların 4/1 maddesindeki “ Yapı Kayıt Belgesi 31.12.2017 tarihinden önce yapılmış yapılar için verilir” hükümleri doğrultusunda imar barışından yararlanmak için gerekli şartları sağlamadığı ve bu sebep ile davacı şahıs adına düzenlenen yapı kayıt belgesinin Bakanlığın online sisteminden 25.09.2019 tarihinde iptalinin gerçekleştirildiğinin belirtildiğini ancak Mahkeme tarafından bu hususun değerlendirmeye alınmadığını, davacıya ait geçerli bir yapı kayıt belgesi bulunmadığı ve yasal düzenlemelerde yer alan şartlar mevcut olmadığı için Mersin Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yazısı ile yapı kayıt belgesine istinaden varsa alınan hizmetlerin geri alınması, şu ana dek alınan hizmet bulunmaması halinde iptal edilen yapı kayıt belgesine istinaden işlem yapılmaması hususunda gereği için bildirimde bulunulduğunu, müvekkili idarenin yapmış olduğu işlem hukuka uygun olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Mahkemece her ne kadar İdare Mahkemesi kararlarının sonucuna göre hareket ederek aboneliğin devamı veya iptali şeklinde işlem tesis etmesi gerekirken kesinleşmiş bir yıkım kararı ve yapı kayıt belgesinin iptali bulunmadığı halde davacı aboneye kesme ihbarında bulunmaksızın fiilen su aboneliğinin iptalinin hukuka aykırı olduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, İlk Derece Mahkemesince yapı kayıt belgesinin iptaline ilişkin açılan davanın bekletici mesele yapılarak sonuca göre karar vermesi gerekirken beklenmeden mevcut duruma göre yanılgılı şekilde hüküm kurulduğu, idare Mahkemesinin kesinleşen kararına göre davacının yapı konut belgesine konu yapısının kanunun belirlediği 31.12.2017 tarihinden sonra yapılmış olduğu, ayrıca yapı inşaat ruhsatının da alınmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; yapı kayıt belgesi iptal edilmiş olsa da müvekkiline yapı kayıt belgesine istinaden bir geçici abonelik tesis ettirilmediği, var olan projeye dayalı olarak abonelik tesisi yapıldığı, istinaf gerekçesinde ise geçici abonelik tesisine ilişkin olarak hüküm kurulduğu, bu hususun araştırılmadan karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, müvekkilime içme suyunu kestiklerine dair herhangi bir ihbarname ya da tebliğ yapılmadığı, kesme ihbarında bulunmaksızın fiilen su aboneliğinin iptali yönündeki suyu kesme ve su sayacını söküp götürme şeklindeki işlemi tamamen hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının konutunda mevcut olan su aboneliğinin iptali işlemin kaldırılarak muarazanın giderilmesi talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

18.05.2018 tarihli ve 30425 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7143 sayılı Kanun ile 3194 sayılı İmar Kanunu’na eklenen geçici 16 ncı maddenin birinci fıkrası; “Afet risklerine hazırlık kapsamında ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması ve imar barışının sağlanması amacıyla, 31.12.2017 tarihinden önce yapılmış yapılar için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve yetkilendireceği kurum ve kuruluşlara 31.10.2018 tarihine kadar başvurulması, bu maddedeki şartların yerine getirilmesi ve 31.12.2018 tarihine kadar kayıt bedelinin ödenmesi halinde Yapı Kayıt Belgesi verilebilir. Başvuruya konu yapının ve arsasının mülkiyet durumu, yapı sınıf ve grubu ve diğer hususlar Bakanlık tarafından hazırlanan Yapı Kayıt Sistemine yapı sahibinin beyanına göre kaydedilir.”;

Üçüncü fıkrası; “Yapı Kayıt Belgesi yapının kullanım amacına yöneliktir. Yapı Kayıt Belgesi alan yapılara, talep halinde ilgili mevzuatta tanımlanan ait olduğu abone grubu dikkate alınarak geçici olarak su, elektrik ve doğalgaz bağlanabilir.”;

Onuncu fıkrası; “Yapı Kayıt Belgesi, yapının yeniden yapılmasına veya kentsel dönüşüm uygulamasına kadar geçerlidir. Yapı Kayıt Belgesi düzenlenen yapıların yenilenmesi durumunda yürürlükte olan imar mevzuatı hükümleri uygulanır. Yapının depreme dayanıklılığı hususu malikin sorumluluğundadır.” hükmünü içermekte olup, 01.07.2019 tarihli ve 30818 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1267 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile de yapı kayıt bedelinin ödeme süresi 31.12.2019 tarihine kadar uzatılmıştır.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçeye, davacı adına su aboneliği tesisine esas alınan yapı kayıt belgesinin iptaline dair idari işlem hakkındaki davanın redle sonuçlanmış olmasına, dolayısıyla davaya konu aboneliğin iptaline dair tesis edilen işlemin yürürlükteki mevzuata uygun olduğunun anlaşılmasına göre davacı tarafın temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde harçtan muaf olan davacı tüketiciye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.