"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2682 E., 2022/3286 K.
DAVA TARİHİ : 11.07.2014
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 15. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2014/227 E., 2018/965 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; davalı şirket ile imzaladığı elektrik aboneliği sözleşmesinde fiyatlandırmada hangi tarifenin uygulanacağı ve hesaplamanın ne şekilde yapılacağı hususunda açıklık bulunmadığını, ... tarafından uygulanmakta olan TARİFE 1 tablosunda belirtilen birim fiyat içerisine kayıp-kaçak bedeli dahil edilmiş iken; TARİFE 2 de belirtilen birim fiyatlara ise kayıp-kaçak bedelinin dahil edilmediğini, sözleşmede açık hüküm bulunmamasına rağmen fatura tahakkuklarının kayıp-kaçak bedelini de içeren yüksek birim fiyatlı TARİFE 1 üzerinden yapıldığı gibi bu enerji bedeline ayrıca kayıp-kaçak bedelini eklemek suretiyle mükerrer tahsilatta bulunan davalı şirketin sebepsiz zenginleştiğini, ayrıca kayıp-kaçak bedelinin tüketiciden tahsil edilmesinin adalet düşüncesiyle ve hukuk devletiyle bağdaşmadığını ileri sürerek; fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere, fazladan tahsil edilen şimdilik 50.000,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 16.06.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle; alınan bilirkişi raporuyla mükerrer tahsil edilen bedelin 689.428,05 TL, işlemiş faizin 71.665,47 TL, hukuka aykırı olarak tahsil edilen bedelin 811.120,25 TL, işlemiş faizin 84.464,72 TL olarak hesaplandığını belirterek, taleplerini toplam 1.656.678,490 TL’ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
Davalı; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davaya konu faturalara süresinde itiraz etmeyen davacının fatura içeriğini kabul etmiş sayılacağını, sözleşmede uygulanacak olan tarifenin taraflarca belirlendiğini, mükerrer kayıp-kaçak bedeli tahsilatı söz konusu olmadığı gibi bu bedelin mevzuat gereğince faturalara yansıtılmasında herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 20.09.2018 tarihli ve 2014/227 E., 2018/965 K. sayılı kararıyla; 05.06.2018 tarihli bilirkişi heyeti raporu hükme esas alınarak, dava tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan 6719 sayılı Kanun ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nda yapılan değişiklikler gözetildiğinde, yürürlük tarihi öncesi dönemde geçerli olan ... kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan kayıp-kaçak bedeli ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden davalarda da geçmişe etkili olacak şekilde uygulanması gereken hükümler içerdiği, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 17 nci, geçici 19 ile 20 nci madde hükümleri gereğince anılan bedellerin iadesinin talep edilemeyeceği, yapılan kesintilerin ... tarafından belirlenen oranlara uygun olduğu, mükerrer tahsilatın gerçekleşmediği, davanın açıldığı tarih itibariyle haklılık durumu ve davadan sonra yapılan ve yürürlüğe giren yasa değişikliği karşısında, davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinden davalının sorumlu tutulması gerektiği gerekçesiyle; mükerrer tahsil edildiği iddiasına dayalı kayıp- kaçak bedellerinin iadesi isteminin ispat edilemediğinden reddine, haksız tahsilat iddiasına dayalı kayıp-kaçak bedellerinin iadesi istemiyle açılan dava yargılama sırasında yürürlüğe giren yasa değişiklikleri nedeniyle konusuz kaldığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraflarca istinaf yoluna başvurulmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 17.11.2020 tarihli ve 2018/3112 E., 2020/1500 K. sayılı kararıyla; yargılama sırasında yürürlüğe girmiş bulunan 6719 sayılı Kanun ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nda yapılan değişikliklerin, yürürlük tarihi öncesi dönemde geçerli olan ... kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan kayıp-kaçak bedeli ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden davalarda da geçmişe etkili olacak şekilde uygulanması gereken hükümler içerdiği, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 17 nci, geçici 19. ile 20 nci maddeleri gereğince anılan bedellerin iadesinin talep edilemeyeceği, hakimin tarafların talep sonucuyla bağlı olduğu, eldeki davada davacı tarafından kayıp-kaçak bedellerinin ... tarafından belirlenen tarifelere göre alınması gerekenden fazla alındığı yönünde bir iddianın ileri sürülmediği, 2 nolu tarifenin de uygulanmasının istenemeyeceği, 811.120,00 TL’lik mükerrer tahsilat iddiasına yönelik talebin Mahkemece reddine karar verilmesi nedeniyle davalı lehine yargılama giderlerine hükmedilmesi ve nispi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, bu hususta hüküm kurulmamasının usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle; davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, davalının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile düzeltilerek yeniden esas hakkında; mükerrer tahsilat iddiasına dayalı kayıp-kaçak bedellerinin iadesi isteminin ispat edilemediğinden reddine, haksız tahsilat iddiasına dayalı kayıp-kaçak bedellerinin iadesi istemiyle açılan dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 05.10.2021 tarihli ve 2021/1295 E., 2021/9551 K. sayılı ilamıyla; davacının sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, davacının dava dilekçesinde davaya konu kayıp-kaçak bedelinin yürürlükteki mevzuat uyarınca davalı tarafından kendisinden alınmasının mümkün olmadığını, bu hususun Yargıtay kararları ile belirlendiğini ileri sürdükten sonra, ayrıca hakkında hatalı tarife uygulanmak suretiyle mükerrer olarak kendisinden kayıp-kaçak bedellerinin tahsil edildiğini belirterek; tarife fark bedeli ile mükerrer kayıp-kaçak bedellerinin de davalıdan tahsilini talep ettiği, öte yandan İlk Derece Mahkemesince alınan 01.06.2015 tarihli bilirkişi heyeti raporunda; davaya konu faturalar üzerinde yapılan inceleme sonucunda, taraflar arasında düzenlenen sözleşmede hangi tarifenin uygulanacağı hususunda açıklık bulunmadığı, bu nedenle davacı hakkında daha düşük tarife olan Tarife 2 de belirtilen birim fiyatların uygulanması gerektiği, yine sözleşme uyarınca uygulanacak tarife üzerinden % 23,75 oranında indirim yapılması gerekirken, davalı tarafından davacı aleyhine olacak şekilde kayıp-kaçak bedellerini de içeren yüksek birim fiyatlı tarife üzerinden faturaların tahakkuk ettirildiği, kayıp-kaçak bedelini de içeren toplam tarife fark bedelinin 689.428,05 TL, mükerrer tahsil edilen kayıp- kaçak bedelinin ise 811.120,25 TL olduğunun, hükme esas alınan 05.06.2018 tarihli bilirkişi heyeti raporunda ise; davalı tarafından ticarethane aktif enerji tarifesine göre yapılan faturalandırmanın mevzuata uygun olduğu, mükerrer kayıp-kaçak bedeli tahsilatının söz konusu olmadığının belirtildiği, bu şekliyle raporlar arasında çelişki bulunduğunun anlaşıldığı, derece mahkemelerince raporlar arasındaki çelişkinin giderilmediği, 05.06.2018 tarihli rapor doğrultusunda karar verilmiş olmasına rağmen alınan 01.06.2015 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilmeme nedenlerinin karar yerinde tartışılıp gösterilmediği gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamı doğrultusunda raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için resen seçilen bilirkişi kurulundan alınan kök ve ek raporlarda, 26 adet elektrik faturasından fazladan alınan (aktif bedele dâhil) kayıp-kaçak bedelinin 537.339,32 TL, tarifeye eklenmiş bu mükerrer bedelden kaynaklı fazladan tahsil edilen Enerji Fonu, ... Payı ve Belediye Tüketim Vergisi farkının 46.886,16 TL, fazladan tahsil edilen Katma Değer Vergisi tutarının 105.202,57 TL, böylece Elektrik Birim Fiyatına gömülü (mükerrer) olarak tahsil edilen kayıp-kaçak bedeli nedeniyle davacı şirketçe fazladan yapılan ödeme miktarı toplamının 689.428,05 TL olarak hesaplandığının belirtildiği, davacı tarafça mükerrer olarak yapılan bu ödemelerin iadesi için davalı tarafa muhtelif bedelli ve tarihli ihtarnameler keşide edildiği, böylece davalının temerrüde düşürüldüğü, buna göre davalıya tebliğ edilen ihtarnamelerde talep edilen 239.561,80 TL'lik alacağın temerrüt tarihi olan 18.03.2013 tarihinden dava tarihine kadar olan işlemiş faiz miktarının 27.717,24 TL, ihtarname ile istenen 76.223,16 TL asıl alacağın temerrüt tarihi olan 01.10.2013 tarihinden dava tarihine kadar işlemiş faiz alacağının 6.800,88 TL olduğu, alacağın 373.643,09 TL' lik kısmı için ihtarname gönderilmemesi nedeniyle davalının bu miktar yönünden dava tarihinde temerrüde düştüğünün tespit edildiği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile dava konusu 811.120,25 TL asıl alacak ve 84.464,72 TL faiz alacağı konusuz kaldığından bu talepler yönünden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, dava konusu mükerrer alacak talebine ilişkin olarak 239.561,80 TL asıl alacağın ve temerrüt tarihi olan 18.03.2013 tarihinden dava tarihine kadar olan 27.717,24 TL faiz alacağının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 239.561,80 TL asıl alacağa dava tarihinden hesaplanacak avans faizinin işletilmesine, 76.223,16 TL asıl alacak ve temerrüt tarihi olan 01.10.2013 tarihinden dava tarihine kadar 6.800,88 TL faiz alacağının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 76.223,16 TL asıl alacağa dava tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, 373.643,09 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; hükme esas alınan raporlarda mükerrer kayıp-kaçak bedeli tahsilatı yapıldığına dair tespitlerin hatalı olduğunu, dosyada daha önce verilen kararların tamamen aksine hüküm tesisini gerektirecek bir gelişme yaşanmadığını, dosyaya sunulan hukuki mütalaada da mükerrer tahsilat yapılmadığına dair tespitler yapıldığını, Bölge Adliye Mahkemesi kararının yerleşik Yargıtay içtihatları ile de çeliştiğini, 17.06.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanun uyarınca kayıp-kaçak bedelinin tahsilatının düzenlendiğini, Mahkemenin inceleme yetkisinin sınırlı olduğunu, teknik olmayan ve hukuki değerlendirme içeren bilirkişi raporunu kabul etmediklerini ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davalının, abonesi olan davacıya tahakkuk ettirdiği faturalarla mükerrer olarak kayıp-kaçak bedeli tahsil ettiğinden bahisle istirdat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).
2. Bundan başka, Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş olan bu kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).
3. Değerlendirme
Bölge Adliye Mahkemesince; uyulan bozma ilamında gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapıldığı, bu doğrultuda bilirkişi heyetinden alınan kök ve ek raporlar ile dava konusu edilen mükerrer kayıp-kaçak bedellerinin taraf ve Yargıtay denetimine elverişli şekilde belirlendiği, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşen ve usuli kazanılmış hak oluşturan kısımlara yönelik temyiz itirazlarının incelenemeyeceği anlaşılmakla, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.