Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2598 E. 2024/1368 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Harici satış sözleşmesine dayalı olarak tapuda devredilen taşınmazların satış bedelinin ödenip ödenmediği noktasında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafın, adi yazılı sözleşmeye aykırı iddiasını ispatlayamaması, taşınmaz mülkiyetinin resmi sözleşme ile devrinin geçerlilik kazanması, davalıların borcunu tamamen ifa etmediği ve davacı ile davalı arasında imzalanan sözleşme uyarınca taşınmazın devredilmiş olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/2051 E., 2023/54 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Edremit 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/159 E., 2020/133 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin Çanakkale İli, ..........,İlçesi, ........,mevkinde bulunan 111 ada 1 ve 2 parsel sayılı iki adet taşınmazını 25.05.2016 tarihli satış sözleşmesiyle davalılara 650.000,00 TL bedelle sattığını, satış bedelinin 325.000,00 TL'sinin davalılar tarafından ödendiğini, bakiye kalan 325.000,00 TL'nin ise talep edilmesine rağmen ödenmediğini, müvekkilinin edimini yerine getirerek taşınmazları tapuda davalılara devrederek teslim ettiğini ileri sürerek; bakiye 325.000,00 TL satış bedelinin yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili; davacının dayandığı sözleşmenin adi yazılı olarak düzenlenmiş olması nedeniyle geçerli olmadığını, müvekkillerinin daha önce davacıdan bir villa satın aldıklarını, villa satışından sonra müvekkilleri ile davacının yaklaşık 5 dönüm yüzölçümlü ve imarlı arsa olduğunu söylediği taşınmazların satışı için anlaştıklarını, 25.05.2016 tarihinde müvekkillerinin davacı ile ofisinde adi yazılı sözleşme yatıklarını, taşınmazların satış bedelinin 650.000,00 TL olarak belirlendiğini, bunun 20.000,00 TL'sinin aynı gün, 305.000,00 TL'sinin 26.05.2016 tarihinde davacıya ödendiğini, arsalar için kalan miktarın tapu verildikten ve ipotekler kalktıktan sonra ödeneceğinin kararlaştırıldığını, müvekkillerinin söz konusu taşınmazların tarla vasıflı olduğunu öğrenmeleri üzerine paralarını kurtarmak için tapu devrini kabul ettiklerini, davacının Akçay'dan arsa vermeyi vadetmesine rağmen Çanakkale... Köyünden tarla verdiğini ancak bu yerlerin ödenen bedel tutarında olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davaya konu adi yazılı sözleşmenin delil başlangıcı vasfında kabul edildiği, tanık beyanlarına göre tarafların dava konusu taşınmazların satışı için 650.000,00 TL bedelle anlaştıkları, davalıların bakiye 325.000,00 TL satış bedelini ödemediği, davacının aralarındaki güven ilişkisine dayanarak tapuda devir işlemini gerçekleştirdiği, davalıların taşınmazları satın almadan evvel tarla ya da arsa vasfında olup olmadığını kolaylıkla tespit edebilecek olup, satış bedelinin fahiş olup olmadığı hakkında araştırma yapabilecekleri, davalılaran bakiye kalan satış bedelini ödemekten kaçınmalarının yerinde olmadığı gerekçesiyle; davanın kabulü ile 325.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalılar vekili; taraflar arasındaki sözleşmenin geçersiz olduğunu, dava konusu taşınmazların satışı için 325.000,00 TL'ye anlaşıldığını, bu bedelin müvekkili ......., tarafından ödendiğini, müvekkilinin sık sık davacıdan vermiş olduğu paranın iadesini ya da taşınmazın tapusunu istediğini, davacının buna yanaşmadığını, müvekkilinin çaresizliğinden faydalanan davacının sözleşmeyi imzalarsa tapuyu devredeceğini söylediğini, bu nedenle davalının vermiş olduğu 325.000,00 TL'yi kurtarabilmek için okumadan söz konusu belgeyi imzaladığını, talep edilmesine rağmen Mahkemece keşif yapılıp dava konusu taşınmazların gerçek değerinin belirlenmediğini, noter onaylı olmayan adi evrak hükmündeki belgenin delil başlangıcı kabul edildiğini, davacı tarafın sözleşmenin aslını dosyaya sunmadığını, fotokopi üzerinden karar verildiğini, ayrıca sözleşmede müvekkili Afet’in imzasının bulunmaması nedeniyle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalılar vekilinin cevap dilekçesi ile sözleşme bedelinin 650.000,00 TL olduğunu ve bu bedelin 325.000,00 TL’lik bölümünün elden ödendiğini kabul ettiği, davalılar vekilinin cevap dilekçesini ıslah etmediğini, kaldı ki cevap dilekçesinin ıslah edilmesi halinde dahi kabul beyanından dönülemeyeceği, sadece irade bozukluğu hallerinde kabulün iptalinin istenebileceği, davalılar vekilinin cevap dilekçesiyle bulunduğu kabul beyanın irade bozukluğu nedeniyle feshini de talep etmediği, sözleşme bedelinin 650.000,00 TL olup, davalı tarafın bakiye 325.000,00 TL’nin ödendiğini ancak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 200 üncü maddesinde yazılı kesin delillerle ispatlayabileceği, davalı tarafça satış bedelinin tamamının ödendiği kesin delillerle ispatlayamadığı, öte yandan davalı ...'in sözleşmenin tarafı olmaması nedeniyle kendisine husumet yöneltilemeyeceği ileri sürülmüş ise de, yapılan sözleşme uyarınca dava konusu 111 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davacı tarafından tapuda davalı ...’e devredildiği gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili; istinaf sebeplerini tekrar etmiş, ayrıca davaya konu bedelin ödendiğinin tapudaki resmi senetle ispatlandığını, tapudaki satış bedelinin 25.000,00 TL olup davacının satış bedelini nakden aldığını beyan ettiğini, sözleşme tarihi ile tapudaki devir tarihi arasında bir yıldan fazla bir süre olması nedeniyle tarafların bu süreç içerisinde farklı bir sözleşme yapmasının mümkün olduğunu, asıl olanın tapudaki resmi satış olup davacının alacağının tamamını aldığını gösterdiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, harici satış sözleşmesine dayalı olarak tapuda devredilen taşınmazların satış bedelinin ödenip ödenmediği iddiasıyla alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 14 ve 237 nci maddeleri,

2. 6100 sayılı Kanun'un 200 üncü maddesi,

3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 706 ncı maddesi,

4. 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun (2644 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi,

5. Hukuk Genel Kurulunun 29.02.2012 tarihli ve 2012/13-716 E., 2012/106 K. sayılı ilamı.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçeye, davaya konu adi yazılı sözleşmenin aksini iddia eden davalı tarafın bu iddiasını, 6098 sayılı Kanun'un 14 ve 6100 sayılı Kanun'un 200 üncü maddesi uyarınca iddiasını yazılı delil ile ispat edememesine, adi yazılı sözleşmenin sonrasında tapuda yapılan resmi sözleşme ile taşınmazın mülkiyetinin nakledilmesi hususunda 6098 sayılı Kanun'un 237, 4721 sayılı Kanun'un 706 ve 2644 sayılı Kanun'un 26 ncı maddeleri uyarınca geçerlilik kazanmış bulunmasına, davalıların bedelden doğan borcunu tümüyle yerine getirmemiş olmasının resmi sözleşme ile doğan hukuki sonucu değiştirmemesine, adi yazılı sözleşmedeki gerçek bedelden bir kısmının ödenmemesinin, davacıya bedelin ödenmeyen bölümünün tahsilini isteme hakkı verecek olmasına, davacı ile davalı ... arasında imzalanan sözleşme uyarınca dava konusu 111 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapuda davalı ...'e devredilmesi nedeniyle bu davalıya husumet yöneltilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalılara yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.