Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2652 E. 2024/1048 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kaçak elektrik kullanım bedeli nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kaçak elektrik tespit tutanağında abonesiz kullanım olduğu belirtilen kuyunun koordinatlarının yazılmaması, hangi kuyu için tutanak tanzim edildiğinin tespit edilememesi, davacının sulama kuyusunu kullanmadığına dair Jandarma Komutanlığı cevabi yazısı ve davacının yargılandığı ceza davasında beraat kararı verilmesi ve Yargıtayca davanın düşürülmesi nedeniyle, kaçak elektrik tespit tutanağının usulüne uygun düzenlenmediği ve davacının menfi tespit talebinin kabulü gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/889 E., 2022/1190 K.

Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; abone olmadan tarımsal sulama amaçlı kaçak elektrik kullandığından bahisle müvekkili aleyhine tutanak düzenlenip kaçak elektrik bedeli tahakkuk ettirildiğini, müvekkilinin davaya konu köyde ikamet etmediği gibi herhangi bir kuyusu ve tarlasının da bulunmadığını iddia ederek,2011/6 dönemine ilişkin tutulan kaçak elektrik tutanağı nedeniyle tahakkuk ettirilen 46.126,80 TL bedelden dolayı davalı şirkete borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; yapılan kontrolde davacıya ait tarımsal sulama tesisinde abonesiz ve sayaçsız elektrik kullandığının tespit edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 22.05.2013 tarihli ve 2012/1248 E., 2013/714 K. sayılı kararıyla; davacı tarafından kullanıldığı iddia edilen sulama kuyusunun kendisine ait olmadığı anlaşıldığı gerekçesiyle; davanın kabulüne, davacının 2011/6 dönemine ait 46,126.80 TL tahakkuk nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 12.03.2014 tarihli ve 2013/19774 E., 2014/3858 K. sayılı ilamıyla; " ...Uyuşmazlık konusu, kaçak elektrik kullanımı nedeniyle davacı hakkında tahakkuk ettirilen kaçak kullanım bedelinden, davacının sorumlu olup olmadığına ilişkindir.

Davacı hakkında kaçak elektrik kullandığından bahisle Kızıltepe 1.Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/219 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığı ve halen davanın devam ettiği dosya içeriği ile anlaşılmaktadır.

Somut olayda, davacı hakkında kurum görevlilerince düzenlenen 11.04.2011 tarihli Kaçak Elektrik Tespit Tutanağı ile davacının abone olmaksızın tarımsal sulama amacıyla kaçak elektrik kullandığının tespit edildiği belirtilmiştir. Mahkemece zarar yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, tarımsal sulama tesisinin davacıya ait olmadığı açıklanmış, Mahkemece alınan bu rapor benimsenerek yazılı şekilde karar verilmiştir.

Ancak Mahkemece yargılaması devam eden Kızıltepe 1.Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/219 Esas sayılı dosya sonucu beklenmemiş, yargılama sırasında dava konusu tutanağın düzenlendiği yerde kimin ve hangi tarihten itibaren faaliyette bulunduğu ilgili tüm kurumlardan araştırılmamış, zabıta araştırması yapılmamış, tutanak mümzileri dinlenmemiş, taşınmazın kime ait olduğunun tespiti de yapılmamıştır.

Hal böyle olunca, Mahkemece; öncelikle yargılaması devam eden Kızıltepe 1.Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/219 Esas sayılı dosya sonucu beklenerek hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, eksik araştırma ve soruşturma sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir." gerekçesiyle, karar bozulmuştur.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 18.12.2015 tarihli ve 2014/1056 E., 2015/1156 K. sayılı karara; davacının kaçak elektrik kullandığına ilişkin davalı tarafından dosyaya kesin ve somut bir delil sunulmadığı, davacı hakkında dava dosyasına konu aynı yere ve aynı sulama kuyusuna ilişkin olarak ancak farklı tutanak ve fatura dönemine ilişkin açılan menfi tespit davalarında da davacının haklı bulunarak davasının kabulüne karar verildiği, dosyaların temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği, davacının davasında haklı olduğu gerekçesiyle; davanın kabulüne davacının 2011/6 dönemi için tahakkuk ettirilen 46.126,80 TL nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 19.09.2017 tarihli ve 2017/12388 E., 2017/12200 K. sayılı ilamıyla; "...Somut olayda, Mahkemece; bozmaya uyma kararı verilmiş ise de, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmeden hüküm tesis edilmiştir. Dairemiz bozma ilamında, Kızıltepe 1.Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/219 Esas sayılı dosya sonucu beklenmesi gerektiği belirtilmiş ise de söz konusu ceza dosyasının karar tarihi itibariyle derdest olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece ceza dosyası sonucu beklenilmeden yukarıda belirtilen ilkeye aykırı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

2-Bozma nedenine göre, davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir." gerekçesiyle, karar bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Kızıltepe 1. Asliye Ceza Mahkemesince davacının üzerine atılı suçtan beraatine karar verildiği, kararın temyiz edildiği ancak zamanaşımı nedeniyle Yargıtayca davanın düşürülmesine karar verildiği, kararın 30.09.2020 tarihinde kesinleştiği, davacının kaçak olarak elektrik kullandığına ilişkin davalı tarafından dosyaya kesin ve somut bir delil elde sunulmadığı, aynı yere ve aynı sulama kuyusuna ilişkin olarak ancak farklı tutanak ve fatura dönemine ilişkin açılan menfi tespit davalarında da davacının haklı bulunarak davasının kabulüne karar verildiği, dosyaların temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği gerekçesiyle; davanın kabulüne, davacının 2011/6 dönemi için tahakkuk edilen 46.126,870 TL'den borçlu olmadığının tespitine, kötü niyet tazminatının reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; davanın zaman aşımından reddedilmesi gerektiğini, Mahkeme kararının hangi gerekçeye dayandığının belli olmadığını, bilirkişi raporunun hükme esas alınacak nitelikte bulunmadığını, müvekkil idare elemanlarınca davacıya ait tarımsal sulama tesisinde 01.04.2011 tarihinde yapılan kontrolde abonesiz enerji kullanıldığının tespit edildiğini, aboneliğinin bulunmadığı 2013-2014 yıllarında tüketimi kaydedici bir sayaç da takmadan arazisinde açtığı sondaj kuyusundan elektrik enerjisi kullanarak ilçe tarım müdürlüğüne sulu tarım yaptığını beyan ettiği, davalının Tarım İl Müdürlüğünden aldığı desteklemeler ve ÇKS belgelerinden buğday ve mısır ekimi için sulu tarım yaptığını, sulamayı da müvekkil şirketin elektrik enerjisi ile gerçekleştirdiğinin anlaşıldığını, davalının sulu tarım yaptığı yere yakın doğal kaynak suyu veya dere bulunmadığını, parselin yakınında trafo ve elektrik enerjisi akımını sağlayacak tesisatın mevcut olduğunu, davacının elektrik enerjisi kullanma dışında sulama yapmak için herhangi bir imkânının bulunmadığını, ileri sürülerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kaçak elektrik kullanım bedeli nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ncı maddesi,

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi

3. Değerlendirme

1. Menfi tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer. Diğer bir anlatımla, davacı (borçlu), davalının (alacaklının) varlığını iddia ettiği hukukî ilişkiyi (meselâ borcu) sadece inkâr etmekle yetinmekte ise, yani bu hukukî ilişkinin (borcun) hiç doğmadığını ileri sürmekte ise ispat yükü davalıya düşer. Çünkü hukukî ilişkinin (borcun) varlığını iddia eden davalı olduğu için, ispat yükü davalı alacaklıya düşer.

2. Davaya konu kaçak tespit tutanağında abonesiz kullanım olduğu belirtilen kuyunun koordinatları yazılmadığından, hangi yerdeki kuyu için tutanak tanzim edildiği tespit edilememiştir.

3. Dairenin 19.09.2017 tarihli bozma ilamı üzerine Mahkemece Kızıltepe Jandarma Komutanlığına yazılan müzekkereye verilen cevabi yazıda, davacının sulama kuyusunu hiç bir şekilde kullanmadığının belirtildiği görülmüştür.

4. Davacının yargılandığı Kızıltepe 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/365 E. (bozmadan önce 2011/2019 E.) sayılı dosyasında, davacı hakkında üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olmaması nedeniyle beraatine karar verildiği, kararın Yargıtayca zamanaşımı süresi dolduğundan sanık/davacı hakkında açılan kamu davasının düşürülmesine karar verilmiştir.

5. Bu durumda usulüne uygun şekilde düzenlenmediği anlaşılan kaçak elektrik tespit tutanağına istinaden tahakkuk edilen kaçak elektrik tüketim bedeli nedeniyle davacının menfi tespit talebinin kabul edilmesine ilişkin temyiz olunan kararın, usul ve kanuna uygun olduğu anlaşılmakla, davalı tarafın temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

07.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.