Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2702 E. 2024/798 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı Kurum tarafından davacı eczane aleyhine uygulanan cezai şart ve reçete bedeli tahsili işleminin iptali istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay'ın önceki bozma kararına uygun olarak davacı lehine olan protokol hükümlerini uygulayıp reçete bedeli tahsil işlemini iptal etmesi ve kesinleşen cezai şart kısmına ise müdahale etmeyerek usulüne uygun hareket ettiği gözetilerek yerel mahkeme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/526 E., 2023/83 K.

Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, bozmaya uyularak Mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; ......, Eczanesi'nin sahibi olduğunu, 2013 yılı Kasım ayı reçetelerinden 45 adet reçetenin katılım payı atlatılmış olarak Kuruma fatura edildiğini, 5 adet reçetenin de katılım payı atlatıldığı gerekçesiyle Kurum tarafından ... kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2012 yılı Protokolü'nün 5.3.15 inci maddesi uyarınca 35.656,00 TL cezai şart bedelinin tahsil edilmesi ve 1. kez uyarılmasına, aynı Protokolün 4.3.6 ncı maddesine göre de 45 adet reçete bedeli 28.100,23 TL'nin ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verildiğini, ancak daha önce başka bir eczane tarafından sisteme girilip silinen bir reçetenin ikinci eczane tarafından anlaşılmasının mümkün olmadığını, bu işlem nedeniyle davalının herhangi bir zarara da uğramamış olması nedeniyle 24.10.2014 günlü Kurum işleminin haksız, hukuka aykırı ve yersiz olduğunun tespiti ile iptaline, cezai şartın davalı kurum tarafından tahsili halinde iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; reçete sahiplerinin ifadeleri doğrultusunda hukuka uygun şekilde işlem yapıldığını, 2012 yılı Protokolü 6.17 nci maddesi gereğince fesih ve cezai şart işleminin uygulandığını belirterek, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 2014/507 E., 2015/305 K. sayılı kararıyla; davacı hakkında uygulanan cezai işlem nedeni ile cezalandırılmasının hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla, davacının davasının kabulü ile davalı Kurumun 11.11.2014 tarihli ve 98206689/ sözleşme - 18211294/5243249 sayılı yazı ile bildirilen 63.756,54 TL cezai şart bedeli tahsil işleminin haksızlığının tespitine ve işlemin iptaline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 10.04.2018 tarihli ve 2015/40992 E., 2018/4357 K. sayılı ilamıyla; "...5510 sayılı yasanın geçici 62 nci madde hükmünün değerlendirilmesi suretiyle gerekirse tekrar bilirkişi raporu alarak davalı kurumca bu madde hükmü gereği uygulanabilecek cezai işlem miktarının hesaplanması ve sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekir." gerekçesiyle bozulmuştur.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemece bozmaya uyularak 2020/184 E., 2021/254 K. sayılı kararıyla; davacı Diyarbakır ......, Eczanesi tarafından Kasım 2013 döneminde 45 adet katılım payı atlatılmış reçete ile 5 adet reçete için katılım payı atlatmak amacıyla sisteme reçete girilip silinmesi eyleminin cezai şartının; 45 +5 = 50 reçete için 100,00 TL'den 5.000,00 TL olduğu, ayrıca 2013 Kasım ayı 2. dönem asgari ücret brüt tutarının 1.021,50 TL olduğu dikkate alındığında; 5 katı tutarının 1.021,50 TL * 5 = 5.107,50 TL olması gerektiği, reçete bedellerinin yasal faiziyle birlikte mahsup edilmeyeceği değerlendirilerek davacının davasının kısmen kabulüne, davalı SGK tarafından davacıya uygulanan 982066891 sözleşme - 18211294/5243249 sayılı yazıyla gönderilen 35.656,31 TL'lik cezai şartın 30.656,31 TL'lik kısmının iptaline, davacının 28.100,31 TL reçete bedeli ve 5.000,00 TL cezai şart işleminin iptaline ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

2. Kararın taraf vekillerince temyizi üzerine Dairemizin 2022/1497 E., 2022/4818 K. sayılı ilamıyla; dava konusu cezai işlemin dayanağı olan protokol maddelerinde değişiklik olduğu sabit olup, yürürlükte olan sözleşmenin 6.10 uhcu maddesine göre davacının dava açmakla lehine olan protokollerdeki hükümlerin uygulanması isteğini kabul etmek gerektiği, bu durumda davacının, kurumdan yazılı talepte bulunulup bulunmadığının araştırılmasına gerek kalmadığını, bu nedenle 2016 ile 2020 protokollerinin 4.3.6 ncı maddesine göre katılım payı atlatma eylemine konu reçete bedellerinin Kurumca davacıdan istenemeyeceğinden 28.100,23 TL reçete bedeli tahsili işlemininde iptaline karar verilmesi gerekçesiyle bozulmuş olup, davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davacının sahibi olduğu ...... Eczanesine 2013 yılı Kasım ayı reçetelerinden 45 adet reçetenin katılım payı atlatılmış olarak Kuruma fatura edildiği, 5 adet reçetenin de katılım payı atlatıldığı gerekçesiyle Kurum tarafından ... kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2012 yılı protokolünün 5.3.15 inci maddesi uyarınca 35.656,00 TL cezai şart bedelinin tahsil edilmesi ve 1. kez uyarılmasına, aynı protokolün 4.3.6 ncı maddesine göre de 45 adet reçete bedeli 28.100,23 TL'nin ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte tahsili talebi olduğu, daha önce Mahkemece 35.656,31 TL'lik cezai şartın 30.656,31TL'lik kısmı ile 5.000,00 TL cezai şartın iptaline karar verildiği ve bunların Yargıtay denetiminden geçtiği görülmüş olup bu kısım hakkında yeniden hüküm kurulmasına

gerek duyulmadığı, reçete bedeline ilişkin talebin incelenmesinde ise 2016 ve 2020 Protokollerinin 4.3.6 ncı maddesine göre katılım payı atlatma eylemine konu reçete bedellerinin kurumca davacıdan istenemeyeceğinden, açılan davanın kısmen kabulü ile, uyarı işlemi ve cezai şarta ilişkin verilen kararlar kesinleştiğinden bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına, 28.100,23 TL reçete bedeli tahsili işleminin iptaline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; Mahkeme tarafından protokol hükümlerinin hatalı yorumlandığını, Yargıtayın önceki bozma ilamında Yerel Mahkemece gerekirse 2012 yılının uygulanan protokol hükümleri ile daha sonra yürürlüğe giren 2016 ve 2020 yılı protokollerinin somut davada uygulanıp uygulanamayacağı hususunda bilirkişi raporu alınması gerektiği belirtilmiş olup, Mahkeme tarafından bu hususta bilirkişi raporu aldırılmadığını, davacının dava açması ile 2016 ve 2020 yılları protokolünün uygulanmasını talep ettiği yönündeki yoruma katılmadıklarını, davacı tarafından bozma öncesi ve bozma sonrası protokole aykırı fiili ortadan kaldırır somut hiç bir delilin dosyaya sunulmadığını, Kurum işleminin hukuka uygun olduğunu, bilirkişi raporunun yanlış tespitler içerdiğini ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı Kurum tarafından 2012 yılı Protokolü gereğince davacı aleyhine düzenlenen cezai şartın tahsili yönündeki işlemin haksızlığın tespiti ile iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 5510 sayılı Kanun'un geçici 62 nci maddesi.

2. 2016 yılı Eczane Protokolü 5.3.14 ve 4.3.6 ncı maddeleri.

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı kararı.

3. Değerlendirme

1. Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (Hukuk Genel Kurulunun 20/12/2013 tarihli ve 2013/23-131 E., 2013/1681 K. sayılı kararı)

2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hakim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere, kararın bozmaya uygun olarak yapılan değerlendirmenin ve davacının dava açmakla hakkında lehine olan protokol hükümlerinin uygulanmasını istediğinin kabul edilmesi gerektiğine göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmektedir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliginden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

27.02.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.