Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2783 E. 2024/740 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tacirler arasında kira sözleşmesinden kaynaklanan faydalı masraf alacağı ve tazminat istemi için açılan davada, arabuluculuk dava şartının yerine getirilip getirilmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Ticari davalarda, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri için dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şartı olduğundan, dava açılmadan önce zorunlu arabuluculuk şartının yerine getirilmediğinin anlaşılması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/165 E., 2023/508 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kastamonu 2. Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/1093 E., 2022/1367 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkili şirketin 21.11.2011 tarihli kira sözleşmesi ile davalıya ait fabrika binasını tekstil üretiminde iş yeri olarak kullanılmak üzere 10 yıl süreyle kiraladığını, davalı tarafça açılan davada süresinden önce sözleşmenin feshi nedeniyle kiralanana yapılan faydalı ve zorunlu masrafların, kiralananda kanalizasyon altyapısı bulunmadığından foseptik çukurlarının yetersizliğinin giderilmesi ve ödenmek zorunda kalınan idari para cezasından oluşan zorunlu masrafların ve kiralananda doğalgaz tesisatı ve aboneliği bulunmadığından daha maliyetli olan likitgaz kullanıldığını, abonelik başvurusuna ise davalının haksız olarak karşı çıktığını ve bu sürede doğal gaz kullanılamaması sebebiyle uğranılan zarardan da davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek; şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; tüm alacak talepleri yönünden zamanaşımı defi'nde bulunduklarını, öncelikle dava harcının ne kadarının hangi talebe ilişkin olduğunun açıklattırılması gerektiğini, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, kiralanan tahliye edilmeden faydalı masraf alacağı talebinde de bulunulamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; zorunlu arabuluculuk kapsamında olan davada, dava açılmadan önce arabuluculuk dava şartı gerçekleşmediği gerekçesiyle, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; dava konusunun kiralanana yapılan bazı zorunlu ve faydalı masrafların davalıdan tahsili istemine ilişkin olduğu, taraflar tacir olsa da alacağın ticari bir yönü bulunmadığından verilen kararın doğru olmadığını ileri sürerek, kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili; İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinin kabul edilemeyeceğini, dilekçeler teatisi tamamlanmadan söz konusu kararın verilmesi gerektiğini, dava dilekçesinin talep ve sonuç kısmının davacı tarafa açıklattırılması gerektiğini, diğer usuli itirazlarının değerlendirilmediğini, esasa yönelik inceleme yapılarak nispi yönde vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi gerekmekte iken maktu olarak vekalet ücretine hükmedilmesinin ve cevap dilekçesinde belirtilen nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken farklı bir gerekçe ile red kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ticari nitelikli kira sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davanın 01.09.2022 tarihinde 6325 sayılı Kanun'un 18/A maddesinin ikinci fıkrasına göre arabulucuya başvurulmadan doğrudan açıldığı, bu bağlamda Mahkemece davanın usulden reddine karar verilmesinde ve AAÜT'nin 7/2 nci maddesi gereğince davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesinde de bir usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tacirler arasındaki kira sözleşmesinden kaynaklı faydalı masraf alacağı ve tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

7155 sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun (6325 sayılı Kanun) 18/A maddesi.

3. Değerlendirme

1. 18.12.2018 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 7155 sayılı Kanun'un 20 nci maddesi ile 6102 sayılı Kanun'a eklenen 5/A maddesinde; "(1) Bu kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması davası şartıdır.

(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hallerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir." düzenlemesiyle,

6102 sayılı Kanun'un geçici 12 nci maddesinde; "(1) Bu kanunun dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibari ile ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtayda görülmekte olan davalar hakkında uygulanmaz." düzenlemesi getirilmiştir.

2. 6325 sayılı Kanun'un "Dava Şartı Olarak Arabuluculuk" kenar başlıklı 18/A maddesinin ikinci fıkrasında; "Davacı arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir." düzenlemesi bulunmaktadır.

3. Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçeye göre davaya konu uyuşmazlık tarafların 6102 sayılı TTK'nın 16/1 maddesi uyarınca tacir olup aynı Kanun'un 4 üncü maddesine göre her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava olup davanın konusunda bir miktar paranın ödenmesi olan tazminat talebine ilişkin olduğundan TTK'nın 5/A maddesi uyarınca dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartıdır. Dava açılmadan önce zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediğinin anlaşılmasına göre, davalı tarafın temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.