Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2916 E. 2024/986 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının tüketici kredisi borcu nedeniyle davalı banka tarafından emekli maaşına konulan blokenin kaldırılması talebinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının kredi sözleşmesine ek olarak imzaladığı rehin, taahhütname ve virman-takas-mahsup talimatları ile maaşından kesinti yapılmasına rıza gösterdiği, bu düzenlemenin haksız şart olarak nitelendirilemeyeceği ve tarafların sözleşme hükümleriyle bağlı olduğu gözetilerek, blokenin kaldırılması talebinin reddine ve istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/505 E., 2023/577 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 2. Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2019/566 E., 2021/599 K.

Taraflar arasındaki emekli maaşına konulan blokenin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I.DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin davalı bankadan emekli maaşını almakta olduğunu, davalı bankadan iki adet ihtiyaç kredisi kullandığını, daha sonra ekonomik durumunun kötüleşmesi nedeniyle bir kısım kredi taksitlerini ödeyemediğini, bunun üzerine davalı banka tarafından müvekkilinin emekli maaş hesabındaki maaşının tamamına bloke konulduğunu, müvekkilinin emekli maaş hesabına bloke konulmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olup haksız şart teşkil etmekte olduğunu ileri sürerek; müvekkilinin davalı banka nezdindeki emekli maaş hesabına davalı banka tarafından konulan blokenin kaldırılmasına, maaş hesabının PTT'nin kimlik hesabına taşınmasına karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı banka cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/1980 E., 2021/829 K. sayılı ilamında belirtildiği gibi İİK’nın 83/a maddesi gereğince haczedilemezlikten önceden feragat geçersiz olup henüz hakkında herhangi bir icra takibi başlatılıp maaşından haciz suretiyle borcun ödenmesine izin verildiği yönünde davacının iradesinin açıkça ortaya konulduğundan da bahsedilemeyeceğinden kredinin alınması sırasında takas ve mahsup yönünde verilen muvafakatın da geçerli sayılamayacağı, İİK’nın 79 uncu maddesi hükmüne göre icra memurlarının haciz talebine konu mal veya hakkın haczinin mümkün olup olmadığını denetleme imkânı bulunmadığından SGK gelir, aylık ve ödenekleri de haczedilmekte, sonrasında takip borçlularının haczedilemezlik şikayetleri İcra Mahkemeleri önüne taşınıp Kanun’un açık hükmü gereği emekli maaşları üzerine konulan haciz kaldırılmaktayken; gerek Kurum gerekse icra daireleri ve Mahkemeleri nezdinde gereksiz iş yüküne neden olan bu duruma son vermek için 5510 sayılı Kanun’un 93/son düzenlemesinin getirildiğini, söz konusu hüküm icra takibinin kesinleşmesinden sonraki aşamayla ilgili olup kıyas yoluyla takip ve haciz öncesi dönemdeki sözleşmelerle borçlunun emekli maaşına kredilerin ödenmesi amacıyla bloke konulmasına veya kesinti yapılmasına yönelik verdiği muvafakatlere uygulanamayacağı gerekçesiyle; davanın kabulüne, davalı banka tarafından davacının emekli maaşına konulan blokenin kaldırılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davalı banka ile davacı arasında akdedilen iki adet tüketici kredisi sözleşmesi ile taahhütname kapsamında davacıya kredi tahsis edilerek tüketici kredisi kullandırıldığını, davacı tarafından kredi taksiti ödemelerinin, emekli maaş hesabından kesinti yapılarak ödenmesine ilişkin tahsiline muvafakat verilererek, bankanın rehin, takas ve mahsup yapabileceği yönünde taahhütname verildiğini, tarafların kanunun belirlediği sınırlar dahilinde sözleşme yapabileceklerini, tüketici hukuku anlamında somut olayda haksız şart teşkil eden herhangi bir uygulama söz konusu olmadığını, davacının emekli maaşından başka bir gelirinin olmadığı yönündeki genel kabulden dolayı, zayıf tarafı daha da zayıf hâle getirmeme saiki ile korunan emeklinin, kendi iradesi ile imzaladığı kredi sözleşmesi çerçevesinde kavuştuğu ve sosyo-ekonomik ihtiyaçları doğrultusunda harcadığı meblağı yine emekli maaşı ile ödemek zorunda olduğunu bilebilecek durumda olduğunu, davacının tahsis edilen kredi tutarını bloke konulan tarihe kadar düzenli ödemiş olduğunu, herhangi bir itirazda bulunmamışken eldeki dava ile bankaca maaşına konulan blokenin kaldırılması isteminin iyi niyetle bağdaşmadığını, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tarafından kredi sözleşmesine ek rehin sözleşmesi, taahhütname ve virman- takas mahsup talimatlarını imzaladığı, başkaca herhangi bir olur ve/veya talimat aranmaksızın düzenli olarak tahsil edilmesine muvafakat ettiği, sözleşmede bankaya hesaptan tahsilat yetkisi de verildiği, davacının sözleşmeden dönmediğine göre borcu ne şekilde ödeyeceğini de açıklamadığı, bankanın da bu taahhüde inanarak başka teminat istemeden davacıya krediyi kullandırdığı, öte yandan davalı bankanın, kesintileri kredi sözleşmesine istinaden yaptığı, icra müdürü tarafından yapılmış bir haciz de bulunmadığı, bu durumda, borcun ödenmemesi üzerine bankanın, davacının aylığına bloke konulacağına dair hükmüne dayanarak kesinti ve tahsilat yapmasında hukuka aykırılık bulunmadığının da kabulü gerektiği, davacının bankadan aldığı kredi borcunu sözleşme şartlarına uygun olarak ödememesi halinde sözleşme gereğince kullandırılan kredinin teminatı olarak maaşından kesinti yapılmasını kabul etmesi ve diğer teminat öngören hükümlerin sözleşmeye konulmasına rıza göstermesinin haksız şart olarak kabulünün de mümkün olmadığı, bankanın yaptığı işlemin sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerin dürüstlük kuralına aykırı düşecek şekilde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olduğunun kabul edilemeyeceği, davacının bankadan kullandığı kredi borcunu sözleşme şartlarına uygun olarak ödemesinin zorunlu olduğu, davacının taksitlerin maaşından ödenmesini ihtirazı kayıtsız kabul edip daha sonra dava açıp kesinti bedelini geri istemesi hakkın kötüye kullanılması olup iyiniyet kurallarıyla bağdaşmayacağı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; müvekkilinin emekli maaş hesabına bloke konulmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olup haksız şart teşkil ettiğini, ayrıca; 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 93 üncü maddesi ve İcra ve İflas Kanunu'nun 82 nci ve 83/A maddeleri gereğince emekli maaşı üzerine haciz konulamayacağını, Yerel Mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının tüketici kredisi borcu nedeniyle davalı banka tarafından emekli maaşına konulan blokenin kaldırılması ve maaş hesabının PTT'ye taşınması istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1 . 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 nci maddesi.

2. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 5 inci maddesi.

3. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 26 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle davacının maaş hesabına bloke konulmasına ilişkin davacının tarafından kredi sözleşmesine ek rehin sözleşmesi, taahhütname ve virman- takas mahsup talimatlarını imzaladığı, başkaca herhangi bir olur ve/veya talimat aranmaksızın düzenli olarak tahsil edilmesine muvafakat ettiği, tarafların sözleşme hükümleri ile bağlı olmasının zorunlu olduğu ve bu düzenlemenin haksız şart kabul edilemeyeceğinin anlaşılmasına göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.