Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2942 E. 2023/3331 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Satın alınan dükkanın bulunduğu alışveriş merkezinin faaliyete geçmemesi sebebiyle alıcıların açtığı maddi ve manevi tazminat davasında, taşınmazın ayıplı olup olmadığı, tazminat miktarının hesabı ve uygulanacak faiz türüne ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Satış bedelinden indirilecek miktarın hesabında nispî metot uygulanması, taşınmazın satış tarihi itibariyle ayıplı ve ayıpsız değerinin tespiti gerektiği ve davalılar tacir olduğundan hükmedilen alacağa avans faizi uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına ve davalı vekilinin karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacılar ve davalı ... ... Konut İmar Plan Turizm Ulaşım San. ve Tic. A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Davalı ... ... Konut İmar Plan Turizm Ulaşım San. ve Tic. A.Ş. vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekilleri; davalıların proje ortağı olarak inşa ettikleri alışveriş merkezinin 1. katında yer alan 15 nolu dükkan niteliğindeki bağımsız bölümü ... yeri gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile satın aldıklarını, tapuda adlarına tescil edildiğini ancak davalıların alışveriş merkezini faaliyete geçirmemeleri nedeniyle kira kaybı, değer kaybı ve değer artışının gerçekleşememesinden dolayı zarara uğradıklarını, AVM'nin tamamının faaliyete geçirilmemesi nedeniyle tek bir bağımsız bölümden yararlanılmasının mümkün olmadığını, ayrıca AVM'nin dere yatağında kurulmuş olduğundan bahisle, öncelikle satış sözleşmesinin feshine, adlarına olan tapu kaydının iptali ile davalılar adına tesciline, satış bedelinden şimdilik 40.000,00 TL'nin avans faizi ile davalılardan tahsiline, bu taleplerinin kabul olmaması durumunda ise fazlaya ilişkin talep haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL yoksun kaldıkları kira kaybının, 10.000,00 TL değer kaybının ve 10.000,00 TL değer artışı zararlarının 13.06.2008 tarihinden itibaren avans faizi ile müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini istemişler, 09.11.2021 tarihli dilekçeleri ile 147.879,10 TL kira kaybı, 377.220,00 TL değer kaybı tazminatı ve 100.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep etmişlerdir.

II. CEVAP

1. Davalı ... A.Ş. vekili; dava konusu taşınmaza ait AVM’nin ruhsatlı ve iskanlı olduğunu, işletilmesinde engel bulunmadığını, diğer davalı tarafından inşaa edildiğini, Başakşehir Belediye Başkanlığı’nın projeye aykırı imalatlar yapıldığı gerekçesi ile 14.12.2009 tarihinde ... tadil tutanağı düzenlediğini, projeye aykırılıkların kendileri tarafından giderildiğini, davacıların dava konusu taşınmazı diğer davalı şirketten satın aldıklarını, dava konusu ... yerinin sözleşmeye uygun olarak 27.06.2008 tarihinde tapuda devrinin yapılarak davacılara teslim edildiğini, AVM’nin geç faaliyete geçme sebebinin 2009 yılında meydana gelen sel baskınından zarar görmesi ve dükkan sahiplerinin yüksek kira talep etmeleri olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir.

2. Davalı ... Ltd. Şti.; davaya cevap vermemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mahallinde yapılan keşif sonrasında bilirkişi heyetince tarafların itirazları da değerlendirilerek düzenlenen raporla maddi tazminata esas olarak dava konusu taşınmazda değer kaybının 377.220,00 TL, dava tarihi 31.12.2013 itibariyle mahrum kalınan kira miktarının 147.879,10 TL olarak belirlendiği, davacıların zararının toplamda 495.099,10 TL olduğu ,dava konusu somut olayda davacı tarafça manevi tazminat talep edilmesi için gereken şartlar mevcut olmadığı kanaatine varılarak davacının davasının maddi tazminat yönünden kabulüne; 495.099,10 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ve davalı ... ... Konut İmar Plan Turizm Ulaşım San. ve Tic. A.Ş. vekilince temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Dairenin 21.12.2022 tarihli ve 2022/7366 E.- 2022/9735 K. sayılı ilamıyla; davacılar ve davalının sair temyiz itirazları reddedildikten sonra, “mahkemece satış bedelinden indirilecek tutarın tespitinde hatalı değerlendirme yapıldığı anlaşılmaktadır. Öyle ki satış bedelinden indirilecek miktarın tespitinde, doktrinde, "mutlak metod", "nisbi metod"ve "tazminat metodu" adıyla bilinen değişik görüşler mevcutsa da, gerek Dairemiz gerekse Yargıtay tarafından öteden beri uygulanan "nispi metod" olarak adlandırılan hesaplama yöntemi benimsenmektedir. (Bkz. 13. HD. T.26.12.1997, E. 1997/7580; K. 1991/10870) Bu metoda göre satış tarihi itibariyle satılanın, ayıpsız ve ayıplı değerleri arasındaki oranın satış bedeline yansıma miktarı belirlenmektedir. Başka bir ifadeyle satılanın, tarafların kararlaştırdıkları satış bedeli gözetilmeksizin, satış tarihi itibariyle gerçek ayıpsız rayiç değeri ile, mevcut ayıplı halindeki rayiç değeri ayrı ayrı belirlenerek bu iki değerin birbirine bölünmesi suretiyle elde edilecek oran, satış bedeline uygulanmaktadır. Somut olayda da, dava konusu dükkanın alındığı tarih gözetilerek, satış bedelinden indirilmesi gereken miktarın bu metoda göre belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken taşınmazın dava tarihindeki ayıplı ve ayıpsız değerinin belirlenerek yapılan hesaplamaya göre karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

Davacılar, davalı ticari şirketlerden olan alacağının avans faizi ile birlikte tahsili istemiyle eldeki davayı açmış; Mahkemece maddi tazminat davasının kabulüne karar verilerek dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.

Davalılar tacir olup, 6102 sayılı TTK m. 19/2 uyarınca taraflardan biri için ticari ... niteliğinde olan sözleşmeler kanunda aksine hüküm bulunmadıkça diğeri içinde ticari ... sayılır. 6102 sayılı TTK m.8/1 ve 3095 sayılı K.2/2. maddelerine göre ticari işlerde temerrüt faiz oranı .... nın kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranıdır. Hal böyle olunca, davacılar, alacağının avans faizi ile tahsilini isteyebilir. Bu durumda mahkemece, kabul edilen alacağa avans faizi yürütülecek şekilde karar verilmesi gerekirken, yasal faiz uygulanmasına karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. " gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

V. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran

Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı ... vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

Davalı ... vekili, temyiz dilekçesindeki hususları tekrar ederek, davacıların süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını, dava konusu taşınmazda gizli ayıp bulunmadığını belirterek Daire onama ilamının düzeltilerek ilk derece mahkemesi kararının davanın reddine karar verilmesi yönünde bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taşınmazdaki ayıp iddiası nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 818 sayılı B.K. 194 ve devamı maddeleri,

2. 6102 sayılı TTK. 8/1, 19/2 ve 3095 sayılı Kanun'un 2/2 maddeleri

3. Değerlendirme

Karar düzeltme yoluyla incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle aynı projeye ilişkin Dairemiz emsal kararlarına uyumlu şekilde ilk derece mahkemesi kararının bozulmuş olduğunun anlaşılmasına göre davalı ... vekilinin karar düzeltme talebinin reddine karar vermek gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE,

Aşağıda yazılı para cezası ile karar düzeltme harcının karar düzeltme isteyene yükletilmesine,

23.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.