"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1184 E., 2023/274 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 5. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2019/437 E., 2020/171 K.
Taraflar arasındaki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi gereğince verilen senetteki borcun olmadığının tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanı kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; taraflar arasında düzenleme şeklinde ön ödemeli konut satış vaadi sözleşmesinin düzenlendiğini, davacı tarafından sözleşme hükümlerinin eksiksiz yerine getirildiğini, davalı tarafından 30.05.2019 vadeli senede ilişkin olarak erken ödeme yapılması halinde 45.000,00 TL tutarında indirim yapılacağının davacıya bildirildiğini, bunun için 26.11.2018 tarihli gayrimenkul satış vaadi ek protokolü imzalandığını, dava konusu senede karşılık yapılan indirim sonrası kalan bedel olan 330.000,00 TL'nin davalıya ödendiğini, ancak senedin taraflarına verilmediğini belirterek davalıya verilen bononun karşılıksız kaldığının tespitine, davalıya borçlu olunmadığının tespitine ve senedin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davanın kambiyo senedine istinaden açılmış olduğundan görevli mahkemenin ticaret mahkemeleri olduğunu, davanın konusuz kalması nedeniyle reddinin gerektiğini, işbu taleplerinin de kabul görmemesi halinde ise hukuki yarar yokluğundan esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tarafın davalı şirkete vermiş olduğu senedin emre yazılı olduğu, 6502 sayılı yasanın 5/c maddesi gereği tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle kıymetli evrak niteliğinde sadece nama yazılı şekilde senet düzenlenebileceği, buna aykırı olarak düzenlenen senetlerin tüketici yönünden geçersiz olduğu, dava konusu senedin nama yazılı olmadığı, emre yazılı olduğu gerekçeleriyle davanın kabulüne ve 30.05.2019 vade tarihli 375.000 TL bedelli kambiyo senedi nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davacının talebi ile mahkemenin vermiş olduğu kararın birbiriyle uyuşmadığını, görevsiz mahkemede dava açılıp karar verildiğini, kararın davacının talepleriyle bağlı kalınmaksızın taleplerin dışına çıkılarak ve hukuka aykırı olarak verildiğini, senedin davalı şirket tarafından davacıya iade edildiği ve dava konusuz kaldığı halde davanın kabulüne karar verilmesinin hukuka ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenle kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; "Davacı 6502 sayılı yasa kapsamında senedin geçersiz olduğunu ve bedeli ödendiği için bedelsiz olduğunu iddia etmekte olup tüketici işlemi söz konusu olduğundan davalının göreve ilişkin istinafı yerinde değildir. Aynı şekilde, Davacının talebi doğrultusunda mahkemece karar verilmiş olup davalının talepten farklı karar verildiği yönündeki istinafının da reddi gerekmektedir. Senedin, yargılama sırasında davalı tarafça davacıya teslim edilmesi nedeniyle davanın konusuz kaldığına ilişkin istinafa gelince, davacının talebi borçlu olmadığının tespitine ilişkin olmakla mahkemece bu talebin karşılanması gerektiğinden davanın konusuz kaldığından bahsedilemez." gerekçeleriyle istinafa konu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalının istinaf kanun yolu başvurusunun esastan reddine, karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplerle kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi gereğince verilen senetten dolayı borcun olmadığının tespiti talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un;
1. "Temel ilkeler" başlıklı 4 üncü maddesinin 5 nci fıkrasında; "Tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle kıymetli evrak niteliğinde sadece nama yazılı ve her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde senet düzenlenebilir. Bu fıkra hükümlerine aykırı olarak düzenlenen senetler tüketici yönünden geçersizdir."
2. "Ön ödemeli konut satış sözleşmeleri" başlıklı 40 ıncı maddesi; "(1) Ön ödemeli konut satış sözleşmesi, tüketicinin konut amaçlı bir taşınmazın satış bedelini önceden peşin veya taksitle ödemeyi, satıcının da bedelin tamamen veya kısmen ödenmesinden sonra taşınmazı tüketiciye devir veya teslim etmeyi üstlendiği sözleşmedir."
3. "Tüketici Mahkemeleri" başlıklı 73 üncü maddesinin 1. fıkrası; "Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir." şeklindedir.
3. Değerlendirme
Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesine ve kararda belirtilen gerekçelere göre, somut olayda uyuşmazlık konusu senedin taraflar arasındaki ön ödemeli konut sözleşmesi kapsamında verilmiş olduğu, davacının tüketici sıfatını taşıdığı, senedin 6502 sayılı Kanun'un 4/5 inci maddesine aykırı olarak emre yazılı düzenlendiği, bu nedenle sadece tüketici yönünden geçersiz olduğu, davacının geçersiz kambiyo senedi nedeniyle borçlu olmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.