"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/467 E., 2022/461 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın davalı ... yönünden husumet yokluğundan reddine, davalı Vakıf yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı Vakıf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin, davalı Vakfa ait ait kesimhanede bulunduğu sırada kasabın elinden kaçan büyükbaş hayvanın vurması sonucunda yaralandığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istemiş, 02.02.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile tazminat talebini 30.204,00 TL'ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Vakıf vekili; müvekkili Vakfın resmî kurumlardan izin alarak kurban kesim faaliyeti gerçekleştirdiğini, kurbanlıkların kurban kesmek isteyenler tarafından satıcıdan alındığını, Vakfın sadece kesim hizmeti için kesimhânesini açtığını, kurbanların satıcının çobanı tarafından kesimhâneye getirildiğini, Vakıf tarafından kesim işlemi sırasında kurban sahiplerinin beklemesi için kesimhânenin üst kısmında bulunan misafir salonunun hazırlandığını, davacının ise bu salonda beklemesi gerekirken kesim yerine inmesi nedeniyle yaralandığını, müvekkili Vakıf hakkında savcılık tarafından açılan soruşturmada takipsizlik kararı verildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... vekili; davalının, diğer davalı vakıf ile bir bağının bulunmadığını savunarak, davanın husumet yönünden reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
İstanbul Anadolu 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.04.2015 tarihli ve 2012/20 E., 2015/175 K. sayılı kararıyla; davalı Vakfa ait kesimhaneye getirilen büyükbaş hayvanın kaçması sonucunda yaralanan davacıya atfı kabil bir kusurun bulunduğu hususunda bir delilin dosyaya yansımadığı, davalı Vakfın Türk Borçlar Kanunu'nun 55 inci maddesi gereğince davacının hesaplanan zararı 30.204,00 TL'nin tazmininden sorumlu olduğu, davalı ...'nin olayla ve diğer davalı Vakıfla hukukî bağının bulunmadığı gerekçesiyle; davalı ... hakkında açılan davanın husumet yokluğundan reddine, davalı Vakıf aleyhine açılan davanın kabulü ile 30.204,00 TL tazminatın 06.11.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davalı Vakıf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 27.09.2016 tarihli ve 2015/17972 E., 2016/11289 K. sayılı ilamıyla; bozma sebebine göre davalı Vakfın sair temyiz itirazlarının reddine karar verildiği belirtilerek, davalı Vakıf, davacının kesim işlemi sırasında kurban sahiplerinin beklemesi için hazırlanan misafir salonunu terk edip kesim yerine inmesi nedeniyle yaralandığını savunduğu, Mahkemece, davalı tarafın savunması üzerinde durulması ve bu durumun davacı yönünden bölüşük kusur oluşturup oluşturmayacağının tespiti amacıyla mahallinde uzman bilirkişiler refakate alınarak keşif yapılması suretiyle ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu yön üzerinde durulmadan eksik inceleme ile karar verilmiş olmasının doğru görülmediği, bundan ayrı, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan ve hükme esas alınan 28.05.2014 tarihli raporda; nedeni belirtilmeden davacının %9,3 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiğinin bildirildiği, bu haliyle raporun kanaat verici nitelikte olmadığı, Mahkemece Adli Tıp Genel Kurulundan alınacak rapor dairesinde bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalı Vakfa ait kesimhaneye getirilen büyükbaş hayvanın kaçması sonucu kurban kesimi için bekleyen davacıyı kovalayan hayvanın sırtından vurmak suretiyle yaralaması sonucu davacının olay nedeniyle meslekte çalışma gücünün %5,2 azaldığı ve iyileşme süresinin 4 aya kadar uzayabileceğinin ATK İkinci Üst Kurulu tarafından tanzim edilen 22.02.2018 tarihli rapor ile tespit edildiği, 22.10.2020 tarihli raporda olayın meydana geliş şekli itibariyle davacıya atfı kabil bir kusurun bulunmadığı, davalı Vakfın %100 kusurlu bulunduğunun belirtildiği, davalı Vakfın 17.065,84 TL zararın tazmininden sorumlu olduğu, davalı ...'nin olayla ve diğer davalı Vakıf ile hukukî bağı tespit edilemediğinden, davalı ... hakkında açılan davanın husumet yokluğundan reddine, davalı Vakıf aleyhine açılan davanın kabulü ile, 17.065,84 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 06.11.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı Vakıftan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı Vakıf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Vakıf vekili; bilirkişi raporlarına karşı itirazlarının değerlendirilmediğini, davanın ıslah edilen tazminat miktarı yönünden zamanaşımına uğradığını, davacının müterafik kusurunun irdelenmediğini, davacının asli ve tam kusurlu olduğunu, kesim hizmeti verilirken üst düzeyde güvenlik tedbirleri alındığını, kurban sahiplerinin kesimhaneye girmemesi ve kesimhanenin etrafında bulunmaması için ihtarlar yapıldığını, davalı Vakıf hayvan sahibi olmadığından sorumluluğunun olmadığını, raporlar arasında çelişki olduğunu, kararın gerekçeli olmadığını belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; kusurlu kesim hizmeti nedeniyle uğranılan maddi zararının tazmini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 54 ve 55 inci maddesi.
2. 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı ve 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları.
3. Değerlendirme
1. Bir Mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar.
2. Yargıtay Dairesince bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan Mahkeme, kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez.
3. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin taraflarca ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığı ve özellikle dava konusu olayın meydana gelmesinde davalı Vakfın %100 kusurlu bulunduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli ve yeterli olduğu anlaşılmakla usul ve kanuna uygun olup davalı Vakıf vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 439 uncu maddesi gereğince ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalılara yükletilmesine,
6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
06.03.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.