"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/552 E., 2023/759 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/150 E., 2020/323 K.
Taraflar arasındaki alacak (vekalet sözleşmesinden kaynaklanan) davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 01.10.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ...'in sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin davalı bankanın 2007 yılından beri vekilliğini üstlendiğini, Ankara ili ve ilçelerindeki kendisine tevdi dosyalarda ''kredi borcundan kaynaklanan alacakları''nı ve buna bağlı olarak çıkan işleri takip ettiğini, davalı banka tarafından icra dosyalarında yapılan tahsilatlarda yasal vekalet ücretlerinin müvekkiline serbest meslek makbuzu ile ödendiğini, bunun dışında ise müvekkiline akdi vekalet ücretlerinin ödenmediğini, davalı tarafa ihtarname gönderilse de sonuç alınamadığını, toplamda 237 adet dosya ile takibe konulan 859.127,96 TL alacak için 2017 yılı sonunda semeresizlik belgeleri alındığını, taraflar arasındaki sözleşmede semeresezlik belgelerine ilişkin hüküm bulunmasına rağmen AAÜT altında kararlaştırılan ücretlerin geçersiz olduğunun aşikar olduğunu, bundan dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere; 237 dosya için 15.935,00 TL'nin, davalı tarafın temerrüde düşürüldüğü 13.02.2018 tarihinde geriye dönük 5 senelik ''hitam edilmiş bulunan'' 721 dosya için 50.000,00 TL'nin, takip çıkışı toplamı 1.647.388 TL olan 131 adet dosyadan yapılan 648.500 TL tahsilat için 30.000,00 TL'nin, bunun haricinde şu an derdest olan ancak tahsilat yapılmayan 240 dosya için en az iki yıllık bir emek ve mesai harcandığı için 20.000,00 TL'nin ve itirazın iptali nedeniyle açılmış davalar nedeniyle 5.000,00 TL vekalet ücretinin hakkın doğum tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacı taraf ile imzalanan Avukatlık Ücret Sözleşmesi uyarınca vekâlet ücreti ödemelerinin takip ve dava konusu alacağın karşı taraftan tamamen tahsil edilmesi halinde avukata ödendiğini, davacının da kabul ettiği üzere tamamı tahsil edilmiş olan kapanan dosyalarda karşı taraf vekalet ücretlerinin davacıya ödendiğini, imzaladığı her avukatlık ödeme listesi için başkaca hak ve alacağının bulunmadığını kabul beyan ve taahhüt ettiğini, sözleşme hükümleri bağlayıcı olup; sözleşme ile belirlenen ücretin Avukatlık Kanunu’na aykırı olduğunun kabul edilemeyeceğini, semeresizlik belgesinin aciz vesikası gibi dosyayı sonlandırmadığından davacının semeresizlik belgesi alınan ya da semeresizlik durumunda olan dosyalarda vekalet ücreti talep edemeyeceğini, davacı tarafın serbest iradesi ile imzalamış olduğu sözleşmede sadece yasal vekalet ücreti ( karşı taraf vekalet ücreti ) ödeneceğinin açık olduğunu, sözleşmede kararlaştırılmayan hususlar için ödeme yapılmasının mümkün olmadığını savunarak haksız davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının sözleşmenin geçersiz olduğunu ileri sürmediği, taraflar arasındaki sözleşmede, davacı avukatın banka tarafından tevdi edilecek bütün davalar ve icra takipleriyle, diğer işleri, sözleşmede gösterilen şartlar karşılığında yapmayı kabul ettiğinin görüldüğü, sözleşmede yalnızca borçtan aciz vesikasına bağlanacak dosyalar için akdi ücret düzenlendiği, bunun dışındaki dosyalar için akdi ücret düzenlenmediği, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2006/13-610 E., 2006/639 K. sayılı içtihadında "meslekleri gereği, avukatlar yürürlükteki mevzuatı en üst düzeyde bilmekle yükümlüdürler" denilmekle, yasa hükmünü bilerek ve isteyerek sözleşmede yasanın ön gördüğü sınır altında ücreti kabul eden avukatın daha sonra, işi alırken göz ardı ettiği yasa hükmüne dayanarak sözleşmedeki kabulünden fazla ücret talep etmesinin objektif iyiniyet kurallarına ve hakkaniyete aykırı olacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; sözleşmede "ücret ödenmeyeceğine" ilişkin düzenleme bulunmadığını, bu şekilde bir düzenleme yer alsaydı zaten müvekkilinin de sözleşmeyi imzalamayı kabul etmeyeceğini, sözleşmede ücretin kararlaştırılmadığı durumlar için Avukatlık Kanunu'nun 164 üncü maddesinin uygulanması gerektiğini, dolayısıyla yerel mahkeme tarafından asgari ücret tarifesi üzerinden vekalet ücret hesaplaması yapılması ve davanın bu değer üzerinden kabul edilmesi gerekir iken, "ücretin kararlaştırılmadığı" gerekçesi ile davanın reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, taraflar arasında imzalanan 27.07.2007 tarihli Avukatlık Ücret Sözleşmesinde “Ücret” kısmının 2. Paragrafı ve 4. Paragrafın birlikte değerlendirildiğinde; sözleşmede avukata "aciz belgesi alınması ve dosyanın tamamının tahsili durumunda karşı taraftan alınan icra vekalet ücretinin ödenmesi" haricinde de ödeme yapılacağının anlaşıldığını, keza ilgili bölümün 5. paragrafında da, ".... Takip konusu alacağın aciz belgesine bağlanmadan önce kısmen tahsil edilmesi halinde, tahsil edilen meblağ için ikinci paragrafta gösterilen şekilde hesaplanan vekalet ücreti avukatlık ücreti olarak ödenecektir." demek sureti ile dosyada yapılan kısmi tahsilatlar için de ayrıca bir ücret ödeneceğine dair de hüküm bulunduğunu, ayrıca sözleşme gereği ödenmesi kararlaştırılmış olan semeresizlik belgeleri alınan dosyalarda, yapılan kısmi tahsilatlarda ve itirazın iptali davaları sonucunda da borçludan tahsil edilen mahkeme vekalet ücretlerinin müvekkiline ödenmediğini, dolayısıyla sözleşmede kararlaştırılan bu ücretlerin ödenmesi konusunda da bir karar verilmemiş olmasının hatalı olduğunu, bilirkişi incelemesinin yetersiz olduğunu bilirkişinin kendisine tevdi edilen dosyalarda yer alan kayıtların önemli bir kısmını ise hiç incelemediğini, mahkemenin atıf yaptığı Hukuk Genel Kurulu kararının aksine huzurdaki davada böyle bir durum sözkonusu olmadığı gibi; asgari ücretin altında bir ücretin kararlaştırılıp da daha sonradan bu sözleşmenin geçersizliği sebebiyle daha fazla bir ücretin de talep edilmediğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ''somut olayda, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin, hizmet hukuk müşavirliği niteliğinde bir sözleşme olup geçerli olduğu, sözleşme ile belirlenen ücretin, Avukatlık Kanunu’na aykırı olduğunun da kabul edilemeyeceği, o halde avukat olan davacının, sözleşme hükümleri ile bağlı olduğu, (Bkz. Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 2014/38360 Esas - 2016/2442 Karar sayılı 02/02/2016 tarihli kararı) davacının alacağı olduğunu kanıtlayamadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli, denetime ve somut olayın özelliklerine uygun olması ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf başvuru dilekçesinde yer alan beyanlarına ek olarak, davalı banka tarafından müvekkiline şu ana kadar sadece dava dışı borçlulardan tahsil edilen ve yasal olarak zaten müvekkiline ait olan icra vekalet ücretlerinin ödendiğini, bu noktada dosyada yer alan ibranamelerin, vekalet ücretinin yalnız bu kısmına ilişkin olduğunu, sözkonusu icra vekalet ücretlerinin müvekkiline ödenmesi için taraflar arasında herhangi bir sözleşme imzalanmasına zaten gerek bulunmadığını, iş bu davayla dava konusu yapılan alacağın, müvekkili ile davalı banka arasında imzalanan sözleşme gereği, hizmet sözleşmesinden faydalanmakta olan davalı bankanın verilen hizmet karşılığında ödemesi gereken ücretler olduğunu, sözleşmede "banka tarafından avukata icra vekalet ücreti haricinde herhangi bir ücret ödenmeyecektir" hükmü yer almadığına ve söz konusu sözleşmenin ücret başlıklı maddesinde de icra vekalet ücretlerinden başkaca ücretlerin de ödeme esasları belirtildiğine göre; alınan avukatlık hizmetinin gereği olarak davalı yanca müvekkiline ödenmesi gereken ücretin ödenmemesi sonucu ikame edilen iş bu davada yerel mahkeme ve BAM ilgili dairesince verilen ret kararlarının hukuka, usule ve hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, alacak (vekalet sözleşmesinden kaynaklanan) istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 02.02.2016 tarihli, 2014/38360 E., 2016/2442 K. sayılı, 07.12.2017 tarihli, 2015/24556 E., 2017/12234 K. sayılı, 22.04.2015 tarihli, 2014/21057 E., 2015/12017 K. sayılı, 02.10.2014 tarihli, 2014/8158 E., 2014/30541 K. sayılı kararları.
2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 191/1 inci maddeleri.
3.Değerlendirme
Taraflar arasında düzenlenen 27.07.2007 tarihli ''Avukatlık Ücret Sözleşmesi'' başlıklı sözleşmenin ''ücret'' başlığı altında yer alan düzenlemeler: ''Avukat, bankanın tevdi edeceği bilcümle davalar ve icra takipleriyle, sair işleri, aşağıda ödeme şartları gösterilen ücret karşılığında yapmayı kabul ve taahhüt etmiştir.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanarak, icra takibi sonunda borçludan tahsil olunan veya davada karşı tarafa yüklenecek vekalet ücretinin tamamı da avukata ödenecektir. Söz konusu ücret; takip ve dava konusu alacağın karşı taraftan tamamen tahsil edilmesi halinde avukata ödenecektir.
Konusu para ile ölçülemeyen işlerin avukata verilmesi halinde vekalet ücreti, işin verilmesi sırasında tarafların mutabakatı doğrultusunda belirlenecek ücret dahilinde avukata ödenecektir.
Dosya ile ilgili olarak yapılan nakit tahsilat ya da alacağa mahsuben cebri icra ya da rızaen Bankaca alınan malların bedeli de tahsilat sayılacak ve buna göre vekalet ücreti ödenecektir.
Takip konusu alacağın avukat tarafından usulüne ve yasalara uygun olarak aciz belgesine bağlanması halinde, avukata aciz belgesinde yazılı olan alacak meblağına bakılmaksızın: takip talebinde gösterilen toplam alacağın 3.000,00 YTL'ye kadar olmak üzere %3, 3.000,00 YTL - 10.000,00 YTL arasında olmak üzere %2, 10.000,00 YTL ve üzeri alacaklar için ise %1 'i oranında vekalet ücreti ödenecektir.
Takip konusu alacağın aciz belgesine bağlanmadan önce kısmen tahsil edilmesi halinde avukata, tahsil edilen meblağ için ikinci paragrafla gösterilen şekilde hesaplanan vekalet ücreti, avukatlık ücreti olarak ödenecektir " şeklindedir.
Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesine, kararda belirtilen gerekçelere ve yukarıda yer verilen emsal içtihatlara göre; taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin hizmet hukuk müşavirliği niteliğinde ve geçerli bir sözleşme olduğu, sözleşme ile belirlenen ücretin Avukatlık Kanunu'na aykırı olduğunun kabul edilemeyeceği, hükme esas alınan raporun taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli olduğu, davacının talep ettiği ve semeresezlik belgesi alındığı söylenen 237 adet dosyada sözleşmede açıkça belirtilen şekliyle aciz vesikası alınmadığı, herkes iddiasını ispatla yükümlü olup davacının iddiasını ispatlayamadığı anlaşılmakla davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
17.100,00 TL Vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.