"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi (İlk Derece)
SAYISI : 2022/1 E., 2023/1 K.
DAVA TARİHİ : 22.12.2022
Taraflar arasındaki hakem kararının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla Bölge Adliye Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; tarafların aralarındaki ticari sorunların çözümlenmesi amacıyla Uyuşmazlık Çözümüne İlişkin İyiniyet, İnançlı İşlem ve Hakem Protokolünü imzaladıklarını, daha sonra hakem heyeti ve tarafların katılımı ile birlikte toplantılar yapılarak hakem yargılamasına devam edildiğini, hakem heyeti tarafından 22.11.2022 tarihinde tebliğ edilen 19.11.2022 tarihli karara karşı olarak 23.11.2022 ve 24.11.2022 tarihlerinde tavzih ve itiraz dilekçesi verdiğini, hakem heyeti tarafından 01.12.2022 tarihi itibariyle talepleri incelenmeksizin tavzih ve itiraz dilekçelerinin reddolunduğunu, ilgili hakem heyeti protokolünde sözleşmenin 2 inci maddesinin (a) bendinin (i-ii-iii) paragraflarında üç adet konu hakkında hakem heyetinin karar vermesi gerekirken, hakem heyeti tarafından sadece davalılardan ...'a ödenmesi gerektiği düşünülen rakamın belirtildiğini, diğer konularda karar verilmediğini, bununla birlikte davalılar tarafından sunulan iddialara ilişkin metnin tarafına iletilmediğini, bu kapsamda ilgili iddialara ilişkin cevap verilemediğini, ilgili dilekçenin taraflarına tebliğ edilmediğini, hakem heyetince verilen ara kararların takibinin yapılmadığını, hakem görüşmelerine ilişkin sadece tek bir konuda karar verildiğini ileri sürerek; 19.11.2022 tarihinde verilen ve 22.11.2022 tarihinde tebliğ edilen (23.11.2022 ve 24.11.2022 tarihli tavzih ve itiraz taleplerinin reddine dair 01.12.2022 tarihli karar da dikkate alınarak) hakem heyeti kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili; taraflar arasındaki mevcut ortaklık, alacak borç ilişkişi, 3. kişilere karşı taahhütlerin belirlenmesi ve ifası ile çıkan uyuşmazlık ve yargı aşamasını sulh yoluyla ve iyiniyetli olarak çözmek üzere inançlı işlem ve hakem protokolü imzalandığını, protokol kapsamında şerhli taşınmaz devirleri ile teminat senetleri düzenlendiğini, tarafların ortak kararı ile hakem kurulu başkanı seçildiğini, protokoldeki öncelik şartları yerine getirilmeden hakem görüşmelerine başlanıldığını, davalıların bu yöndeki itirazlarına rağmen davacılarca gereklerin yerine getirilmediğini, hakem heyetinin yargılamaları ile ilgili olarak yapılan toplantılara taraflar ve vekillerinin katıldığını, her toplantı sonunda heyetin aldığı kararların taraf vekillerine tebliğ edildiğini, bu kapsamda tüm iddia, delil vb. evraklarını sunmasının taraflara bildirildiğini, davalılarca kararlar yerine getirilmesine rağmen davacı tarafça süresi içinde belge ve bilgi sunulmadığını, hakem heyeti karar verdikten sonra bazı beyan sunumu ve akabinde tavzih talebinde bulunulduğunu, akabinde yargılamaya konu edilen hakem heyeti tarafından verilen kararın taraflara tebliğ edildiğini, karar içeriğinde davalılardan ... ile ilgili karar alındığını, diğer hususlarda karar alınamadığını, protokol gereği tarafların üzerine düşen yükümlülük noktasında davalıların kusur ve ihmalinin bulunmadığını, kusurun tamamen davacı tarafa ait olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; hakem yargılamasında davacının ve davalının kim olduğu belli olmamakla birlikte dava dilekçesi olmadan sonuçlandırıldığı, protokolün 9 uncu maddesinde ise dava ve cevap dilekçesinin sunulması hususunun düzenlenmiş olmasına rağmen, yargılamanın sona erdiği 19.11.2022 tarihine kadar hakem heyetine usulünce verilmiş bir dava ve cevap dilekçesinin bulunmadığı, hakem tarafından da davacı ve davalı tarafın belirlenmesi amacıyla taraflara dava ve cevap dilekçeleri sunmak ve karşı tarafa tebliğ ettirmek için usulünce süre verilmediği, dosya kapsamından hangi tarafın davacı hangi tarafın davalı olduğunun anlaşılamadığı, davalılardan ... tarafından sunulan dosyanın da hukuki niteliği itibariyle dava dilekçesi mi, cevap dilekçesi mi yoksa beyan niteliğinde mi olduğunun belirlenemediği, nihai hükümde ise davalılaran ... ile ilgili karar verildiği belirtilmesine rağmen sonuç kısmında ise işin sonlanmasına karar verildiği, bu şekilde tarafların kim olduğu tereddüte yer vermeyecek şekilde belirlemeden, hakem heyetinin esasa ilişkin karar vermesinin Kanun'un emredici usul hükümlerine aykırı bulunduğu, 6100 sayılı Kanun'un 436 ncı maddesi uyarınca bilgiler yer almadığı, kararın dayandığı hukuki sebep ve gerekçelerin bulunmadığı, taraflara yüklenen hak ve borçların açık ve infaz edilebilir bir şekilde gösterilmediği, yasal şartları da taşımadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile 19.11.2022 tarihli hakem heyeti kararının iptaline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili; hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilerek dosya üzerinden karar verildiğini, hakem heyeti kararlarının esasına ilişkin inceleme yapılamayacağını, Mahkeme yetkisinin usuli işlemlerle sınırlı olduğunu, uyuşmazlığın esasına ilişkin hukuki irdeleme yapılmasının doğru olmadığını, davalı ... ile ilgili uyuşmazlığın çözüldüğünü, hakem kurulu kararı alınmasına davalıların neden olmadığını, bir kusurlarının bulunmadığını, bu nedenle aleyhe vekalet ücreti takdir edilemeyeceğini ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca hakem kararının iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 407 ve devamı maddeleri,
3. Değerlendirme
1. Taraflar arasında 6100 sayılı Kanun'un 412 nci maddesi kapsamında Uyuşmazlık Çözümüne İlişkin İyiniyet, İnançlı İşlem ve Hakem Protokolü başlıklı tahkim sözleşmesi imzalanmıştır.
2. Tahkim yargılaması neticesinde davacı ... ile davalı ... arasındaki uyuşmazlığın esasına ilişkin olarak karar verilmiş olduğu halde, kararın sonuç kısmında taraflar arasında var olan anlaşmazlığa çözüm bulunmasının mümkün olmayacağı kanaatine varıldığından işin sonlanmasına karar verilmiştir.
3. Tahkim yargılamasında dava ve cevap dilekçesinin bulunmadığı, tarafların şifahi talepleri doğrultusunda yargılamanın başlatıldığı, hakem heyeti tarafından da davacı ve davalı tarafın belirlenmesi amacıyla taraflara dava ve cevap dilekçeleri sunmak ve karşı tarafa tebliğ ettirmek için usulünce süre verilmediği, dosya kapsamından hangi tarafın davacı hangi tarafın davalı olduğunun ve talebin ne olduğunun anlaşılamadığı, kararın infaz edilebilir nitelikte olmadığı anlaşılmaktadır.
4. 6100 sayılı Kanun'un 408 inci maddesinde; taşınmaz mallar üzerindeki ayni haklardan veya iki tarafın iradelerine tabi olmayan işlerden kaynaklanan uyuşmazlıkların tahkime elverişli olmadığı belirtilmiştir. Oysa tahkim şartının yer aldığı sözleşmenin konusunun taşınmaz aynına ilişkin olduğu, hakem heyeti kararında da taşınmazın ... tarafından davacı ...'a geri verilmesine karar verildiği görülmektedir. 6100 sayılı Kanun'un 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasının (ğ) bendinde kamu düzenine aykırı hakem heyeti kararının iptal edilebileceği ifade edilmiştir.
5. Tahkime elverişli olmayan bir konuda verildiği gibi infaz kabiliyeti olmayan, kendi içerisinde çelişkili hakem heyeti kararının, kamu düzenine açık aykırılık teşkil etmesi sebebiyle Bölge Adliye Mahkemesince iptaline karar verilmesi usul ve kanuna uygun olduğundan, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca gerekçesi değiştirilerek ve düzeltilerek ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.10.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.