"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
EK KARAR TARİHİ :
SAYISI : 2022/504 E., 2022/1325 K.
DAHİLİ DAVALILAR : 1-..., 2- ... vekili Avukat ..., 3-..., 4-... ..., 5-... vekili Avukat ..., 6-... vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ :
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/433 E., 2020/231 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen itirazın iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararının Dairemizce bozulması üzerine bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama neticesinde Bölge Adliye Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı dahili davalılar ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı şirket vekili; firmalarının davalıya ait inşaat işinin yapı denetim hizmetini yerine getirdiğini, hizmet bedelinin A Blok için 76.122,87 TL, B Blok için 80.451,93 TL'lik kısmının ödenmediğini, firmaları tarafından yapı denetim hizmetinin eksiksiz olarak sağlandığını, alacaklarının tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yaptıklarını ancak yapılan takibe haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek; her türlü fazlaya ilişkin talepleri saklı kalmak kaydı ile icra takibine vaki itirazın iptalini ve %20'den ... olmamak üzere lehlerine icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiş, 03.12.2019 havale tarihli dilekçe ile davalı ... 01.04.2019 tarihinde vefat ettiğinden mirasçılarının davaya dahil edilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacı tarafça talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, davanın yetkili mahkemede açılmadığını, davalı ... ile dava dışı müteahhid arasında akdedilen kat karşılığı inşaat sözleşmesi hükümlerine göre taşınmaz üzerine işbu inşaat yapılırken işle ilgili tüm plan ve projelerin yüklenici tarafından yaptırılıp tüm giderlerin de yüklenici tarafından karşılanacağının kararlaştırıldığını, dolayısıyla yapı denetim hizmeti nedeniyle ... ve ödenmediği iddia edilen alacaklardan sorumluluğunun bulunmadığını, yapı denetim sözleşmesini vekili olarak imzalayan dava dışı ...'ın da davaya dahil edilmesi gerektiğini, kendisi adına hareket eden şahıslar da söz konusu olduğundan davacıya herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının Mahkemece araştırılmasının gerekli olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 07.07.2020 tarihli ve 2018/433 E., 2020/231 K. sayılı kararıyla; davacı ... ile davalı ... arasında 03.03.2014 ve 10.03.2014 tarihlerinde yapı denetim hizmet sözleşmesinin yapıldığı, A blok ile ilgili olarak 31.12.2015 tarihi itibariyle inşaat yapı seviyesinin %35, 31.12.2016 tarihi itibari ile inşaat yapım seviyesinin %80 olduğunun belirlendiği, A blok ile ilgili olarak ödenmesi gereken 86.366,63 TL'den 10.254,46 TL'nin ödenmiş olduğu ve yapı denetim hizmet bedelinden A blok için talep edilebilecek miktarın 76.112,47 TL olduğunun anlaşıldığı, B bloka ilişkin olarak Melikgazi Kaymakamlığı Mal Müdürlüğü Emanet Hesabı ile gelen cevabi yazılar birlikte değerlendirildiğinde B bloktan kaynaklanan herhangi bir yapı denetim hizmet bedeli alacağının bulunmaması nedeniyle bu bloka ilişkin olarak talebin haksız olduğu, A blok için talep edilen miktar yönünden ise davacının haklılığının anlaşıldığı, takip konusu alacak miktarının ancak bilirkişi incelemesi neticesinde tespit edilebildiği, alacak likit ve muayyen nitelikte olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmemesinin gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ve kısmen reddi ile; Kayseri 4. İcra Müdürlüğünün 2018/2718 E. sayılı takip dosyasında vaki itirazın 76.112,47 TL yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili ve dahili davalı ..., ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 24.12.2020 tarihli ve 2020/1179 E., 2020/1233 K. sayılı kararıyla; somut olayda taraflar arasında 03.03.2014 ve 10.03.2014 tarihli yapı denetim hizmet sözleşmesi bulunduğu, sözleşmeler kapsamında yapılması gereken inşaatların seviyesinin 31.12.2016 tarihinde A ve B blok için %80 oranında olduğu, davacı ile davalı arasındaki hizmet alım sözleşmelerinin 10.07.2017 tarihinde feshedildiği, sözleşmenin yürürlükte kaldığı dönemde davacı şirketin üzerine düşen edimleri yerine getirdiği, A blokta davacıya ödenmesi gereken alacaklı olduğu bedelin takip tarihi itibariyle 76.122,87 TL, B blokta ise 117.181,65 TL olduğunun anlaşıldığı, davacının B bloktaki hak edişleri için dava tarihinden sonra 30.09.2019 ve 07.10.2019 tarihlerinde sırasıyla 104.371,00 TL ve 1.060,00 TL ödeme yapıldığı, yapılan ödemeler ile ayrıca ruhsat aşamasında yatırılan tutardan Melikgazi Kaymakamlığı Mal Müdürlüğü hesabında bulunan 11.751,60 TL emanet para dikkate alındığında davacının B bloka ilişkin hak ediş alacağı bulunmadığının anlaşıldığı, Mahkemece her ne kadar 12.03.2020 tarihli konusunda uzman heyet bilirkişi tarafından düzenlenen hesap raporu hükme esas alınarak karar verilmişse de, dosyadaki veriler/deliller itibarıyla varılan sonucun isabetli olmadığı, zira işbu davanın itirazın iptali talebine ilişkin olması nedeniyle tarafların alacak-borç durumunun icra takip tarihi itibariyle hesaplanması ve tespitinin gerektiği, dava tarihinden sonra yapılan ödemelerin ise (104.371,00 TL+1.060,00 TL) TBK'nın 100 üncü maddesi hükmü uyarınca icra müdürlüğünce icra takip dosyası üzerinden takibin infazı aşamasında borçtan mahsup edilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, keza, davaya konu alacağın likit, hesaplanabilir ve itirazın haksız olduğu gözetilerek İİK'nın 67 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği hüküm altına alınan alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının da davalılardan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken aksi değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi uygun görülmediği belirtilerek, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK'nın 353/1-b,2 nci maddesi gereğince düzeltilerek esas hakkında yeniden karar verilmek üzere Kayseri 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.07.2020 tarih ve 2018/433 E. ve 2020/231 K. sayılı kararının kaldırılmasına, buna göre; davanın kabulü ile, davalı borçlunun Kayseri 4. İcra Müdürlüğü'nün 2018/2718 E. sayılı dosyasında vaki itirazının iptaline, takibin devamına, takip konusu asıl alacağın (156.564,80 TL) yüzde yirmisi oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dava tarihinden sonra 30.09.2019 ve 07.10.2019 tarihlerinde sırasıyla 104.371,00TL ve 1.060,00 TL olarak yapılan ödemelerin TBK'nın 100 üncü maddesi hükmü uyarınca icra müdürlüğünce icra takip dosyası üzerinden takibin infazı aşamasında borçtan mahsup edilmesine, Kayseri 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.07.2020 tarihli ve 2018/433 E., 2020/231 K. sayılı ilamına karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b,1 ... maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; davaya dayanak yapılan icra takibinde, A Blok için 76.122,87 TL, B Blok için 80.451,93 TL olmak üzere toplam 156.564,00 TL asıl alacağın tahsili talep edildiği, dava tarihinden sonra, B Blok için 104.371,00 TL ve 1.060,00 TL ödeme yapıldığı, taraflar arasında A Blok ve B Blok için iki ayrı yapı denetimi hizmet sözleşmesi düzenlendiği, davacının A Blok ve B Blok için iki ayrı alacağı takibe koyduğunun görüldüğü, ödemelerin B Blok için yapıldığının ödeme belgelerinde açıkça gösterildiği, bu nedenle İlk Derece Mahkemesince, B Blok yönünden alacağın ödenmiş olması nedeniyle A Blok yönünden itirazın iptaline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta olup, Bölge Adliye Mahkemesince B blok için yapılan ödemenin, toplam borç miktarından mahsubuna karar verilmesi doğru görülmediğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Yargıtay bozma ilamına uyulması halinde bozma ilamı doğrultusunda karar verilmesinin yasal zorunluluk olması, Dairece düzeltilerek verilen 05.01.2021 tarihli karar ilamının davalı tarafça temyiz edilmemiş olması nedeniyle, dairenin düzelterek verdiği işbu karar ilamında ve hüküm kısmında yazılı olan ve temyiz eden davacı lehine verilen Yargıtay bozma ilamında işaret edilen hususun kapsamı dışında kalan hususların da davacı taraf lehine kesin ve usuli müktesep hak teşkil etmesi ve Yargıtay bozma ilamının içeriği ile tüm dosya kapsamı birlikte dikkate alındığında, davaya dayanak yapılan icra takibinde, A Blok için 76.122,87 TL, B Blok için 80.451,93 TL olmak üzere toplam 156.564,00 TL asıl alacağın tahsilinin talep edilmiş olması, dava tarihinden sonra, B Blok için 104.371,00 TL ve 1.060,00 TL ödeme yapılmış olması, taraflar arasında A Blok ve B Blok için iki ayrı yapı denetim hizmet sözleşmesi düzenlenmiş olup, davacının A Blok ve B Blok için iki ayrı alacağı takibe koyması, ödemelerin B Blok için yapıldığının ödeme belgelerinde açıkça gösterilmiş olması nedeniyle B Blok için yapılan ödemenin, toplam borç miktarından mahsubuna karar verilmemesi gerektiği gerekçesiyle; davanın kabulü ile, davalı borçlunun Kayseri 4. İcra Müdürlüğünün 2018/2718 E. sayılı dosyasında vaki itirazının iptaline, takibin devamına, takip konusu alacağın (156.564,80 TL) %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.
2. Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin verdiği 02.05.2023 tarihli ek kararla; Dairenin 2022/504 E., 2022/1325 K. sayılı dosyasında davalılar ... Yaldıran ve ... vekili Avukat ...'ün 18.07.2022 tarihli dilekçesi ile adli yardım talepli olarak dosyaya temyiz dilekçesi sunduğu, adli yardım talebinin Dairemizin 02.11.2022 tarihli ve 2022/7309 E., 2022/8463 K. sayılı ilamıyla reddedildiği, adli yardım talebinin reddedilmesi üzerine Dairece davalılar vekiline temyiz harç ve masrafları yatırması için muhtıra çıkartıldığı, çıkartılan muhtıranın davalılar vekiline 10.01.2023 tarihinde tebliğ edildiği ancak yasal bir haftalık kesin süre içerisinde gerekli harç ve masrafların tamamlanmadığı anlaşıldığından, temyiz talebinde bulunan davalılar ... Yaldıran ve ... vekili Avukat ...'ün HMK'nın 366 ncı maddesi yollamasıyla 344 üncü maddesi uyarınca temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde dahili davalı ..., ... ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Dahili davalı ..., ... ve ... vekili; Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin verdiği bozma kararına uyduğunu ancak bozmadan sonra bozma ilamına aykırı olacak şekilde hatalı karar verdiğini, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesinin bozma kararında sonra verdiği karar ile takipten sonra B Blok için yapılan ödemeleri B Blok için talep edilen alacaktan mahsubuna karar vermediğini, Yargıtayca verilmiş bozma kararının davacının temyiz ettiği kısımdan fazlasına ilişkin olamayacağını, bozmanın takipten sonra yapılan ödemelerin hiç mahsup edilmemesi yönünde olmadığını, aksine mahsubun doğru olduğu ancak ödemelerin tüm alacaktan mahsup edilmesinin doğru olmadığı yönünde olduğunun net bir şekilde ortaya çıktığını, Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müvekkillerinin usuli kazanılmış haklarını da ihlal ettiğini, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 2020/1179 E., 2020/1233 K. sayılı kararıyla takipten sonra yapılan 104.371,00 ve 1.060,00 TL'nin mahsubuna karar verdiğini, kararın davacı vekilince temyiz edildiğini, temyiz gerekçelerindeki "Tarafımızca davalılara yapılan icra takibi ve açılan davada B Blok için talep edilen miktar olan 80.451,93 TL mahsup edilmesi gerekirken İstinaf Mahkemesi tarafından 104.371,00 ile 1.060,00 TL'nin mahsup edilmesi hukuka aykırı ve hatalı olmuştur." şeklindeki beyanları ile 80.451,93 TL'nin mahsup edilmesinde hukuka aykırılığın olmadığının açıkça belirtildiğini, 80.451,93 TL'lik kısım için davacının temyizi bulunmadığından bu kısmın kesinleşmiş olacağını ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Dava; inşaat yapı denetim hizmeti sözleşmesinden kaynaklı alacağa ilişkin olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun "Kısmen ödemede" başlıklı 100 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmadığı bir evrede, borçlunun, itiraza konu borcu kısmen veya tamamen ödemesi mümkündür ve bunu engelleyen herhangi bir yasa hükmü yoktur. İcra takibinden sonra ve itirazın iptali davası açılmadan önce borçlu tarafından ödeme yapılması halinde, yapılan bu ödeme düşüldükten sonra kalan miktar üzerinden dava açılması gerekir. Dolayısıyla, takipten sonra ancak dava açılmadan önce yapılmış olan ödeme yönünden dava açılmasında, davacı tarafın hukuki yararı bulunmamaktadır. Aynı ilke, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 12.11.2003 tarihli ve 19-589 E, 645 K; 19.10.2011 tarihli ve 19-532 E, 640 K. sayılı ilamında da benimsenmiştir. Alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açıldığı evrede ise, dava tarihinden sonra icra dosyasına ödeme yapılmışsa, dava tarihinden sonra icra dosyasına yapılan ödemelerin tarih ve miktarı belirtilerek TBK'nın 100 üncü maddesi gereğince icra müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınması gerekir.
2. Taraflar arasında A Blok ve B Blok için iki ayrı yapı denetim hizmet sözleşmesi düzenlenmiş olup, davacı davaya dayanak yapılan ... bir icra dosyasıyla A Blok için 76.122,87 TL, B Blok için 80.451,93 TL olmak üzere iki ayrı alacağı takibe koymuştur. Dava tarihinden sonra B Blok için, 30.09.2019 ve 07.10.2019 tarihlerinde sırasıyla 104.371,00 TL ve 1.060,00 TL olmak üzere toplam 105.431,00 TL'nin yatırıldığı ödeme belgelerinde görülmüştür. Bu aşamada B blok için kısmi takip yapılıp yapılmadığı bilinmemekte olup, bu ödemelerin 6098 sayılı TBK 100 ve devamı maddeleri uyarınca icra müdürlüğünce infaz aşamasında sadece B blok için dikkate alınacağının anlaşılmış olmasına göre, dahili davalı ..., ... ve ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.