"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki muazaranın giderilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davacının eczane işlettiğini, 28.01.2020 tarihinde eczane ruhsatı aldığını ve eczanenin aynı tarihte sertifikalandırıldığını, 29.02.2020 tarihli dilekçe ile davalı Kurum sigortalılarına ilaç teminine ilişkin sözleşme yapılmasının talep edildiğini, dilekçe ve eki belgelerin 03.03.2020 tarihinde davalı Kuruma teslim edilmesine rağmen, davalı tarafından süresinde cevap verilmediğini, davacının talebinin zımnen reddedildiğini ileri sürerek, işlemin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Kurum vekili; davacının 03.03.2020 tarihinde davalı Kurumdan sözleşme yapılması talebinde bulunduğunu, pandemi nedeni ile sürelerin durduğunu, dava tarihi itibariyle henüz talebin reddedilmiş sayılması gereken sürenin geçmediğini, davalı Kurumun davacı ile sözleşme yapmaya zorlanamayacağını ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; sözleşme serbestisi ilkesi gereğince davalı Kurumun davacı ile sözleşme yapmaya zorlanamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini, sözleşme yapılması için tüm şartların yerine getirildiğini, sözleşme yapılmamasının gerekçelendirilmediğini ancak altında yatan nedenin müvekkili hakkında yapılan FETÖ soruşturması olduğunu, davacı hakkında açılan ceza davasının beraat ile sonuçlandığını, davalı Kurumun sözleşme talebi hakkında keyfi davrandığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; protokolün 7.1. maddesinde; Kurumla eczane arasında bu protokol esaslarına göre her yılın Nisan ayında sözleşme yenileneceğine dair düzenleme bulunduğu, sözleşme yapmak için başvuran davacının protokol hükümlerini yerine getirmiş olması halinde, davalı Kurumun sözleşme yapmaktan kaçınamayacağı, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin kararlarınında aynı yönde olduğu, davacı hakkında, silahlı terör örgütüne üye olduğu iddiası ile Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/249 E. sayılı dosyası ile açılan davada yapılan yargılama neticesinde, 25.10.2018 tarihinde, sanığın eyleminin sabit olmaması nedeniyle beraatine karar verildiği, kararın istinaf edilmemekle 02.11.2018 tarihinde kesinleştiği, davalı Kurumun davacının sözleşme yapılması talebinin zımnen reddine dair işleminin protokolün 7.1. maddesine aykırı olduğundan Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle davacının istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasına, davanın kabulüne, davalı Kurumun, davacının 03.03.2020 tarihinde Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokol uyarınca davalı Kurum ile sözleşme yapılması talebinin zımnen reddi ile davacı ile sözleşme yapmama şeklindeki işlemin iptaline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı Kurum vekili vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Kurum vekili; serbet meslek erbabı olan eczacıların mesleklerini icra edebilmeleri için Kurum ile sözleşme imzalama zorunluluklarının bulunmadığını, Kurum ile eczacılar arasında yapılan sözleşmelerin özel hukuk sözleşmesi niteliğinde olduğunu, sözleşme özgürlüğünün sözleşme yapmamayı da kapsadığını, yoksa anayasal bir hak olan sözleşme özgürlüğünden bahsedilemeyeceğini, Kurumun sözleşme yapmamakta özgür olduğunu, davacının 672 sayılı KHK'nın Ek 1 listesi kapsamında çalışmakta olduğu üniversiteden ihraç edildiğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin 2020 yılı protokolünün 7.1 inci maddesi uyarınca Kurumun davacı ile sözleşme yapması gerekip gerekmediğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 5510 sayılı Kanun'un "Sağlık hizmetlerinin sağlanma yöntemi ve sağlık giderlerinin ödenmesi" başlıklı 73 ncü maddesi,
2. 6643 sayılı Türk Eczacılar Birliği Kanunu'nun merkez heyetinin görevlerini düzenleyen 39 uncu maddesinin birinci fıkrası,
3. Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin 2020 yılı protokolünün 7.1 inci maddesi.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle davalı Kurumun açıklanan işleminin hukuksal nitelikçe mevcut protokol hükmü uyarınca bir sözleşme ilişkisinin kurulması aşamasında yaratılmış bir muaraza (sataşma) olduğu, davadaki istemin de bu muarazanın önlenmesine yönelik bulunduğu, davalı Kurumun sözleşme yapmamasına gerekçe olarak gösterdiği hususların ilgili mevzuat hükümleri ve yukarıda bahsi geçen protokol kapsamında sözleşmenin yapılmamasını gerektiren bir durum kabul edilmediği gibi, davalı Kurumun da sözleşme yapmama yönündeki davranışının haklı ve hukuka uygun olduğunu ispatlayamadığı hususlarının anlaşılmasına göre davalı Kurum vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,30.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.