Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3412 E. 2024/1356 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalıların, davacı avukata ödemesi gereken vekalet ücretinin miktarı ve faiz başlangıç tarihi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında yazılı bir vekalet ücret sözleşmesi bulunmadığı ve mahkemece hükmedilen vekalet ücretinin Avukatlık Kanunu'nun 164/4. maddesi uyarınca davada harçlandırılan değer üzerinden hesaplanmasının uygun olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/319 E., 2023/308 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 1. Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2020/414 E., 2022/599 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davalılar vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince, 27.04.2023 tarihli ek karar ile davacı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiştir.

Ek karar ve asıl karar davacı vekili, asıl karar Müteveffa ... mirasçıları dahili davalılar vekili tarafından katılma yolu ile temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davacının avukat olduğunu, davalılar tarafından Kayseri 5. Asliye Hukuk Mahkemesi 2014/105 E. 2015/391 K. sayılı davası ile ilgili olarak davacıya vekalet verildiğini, taraflar arasında ücreti kararlaştırılmayan ve yazılı olmayan bir avukatlık sözleşmesi yapıldığını, dava sonucunda taşınmazın davalılar adına tapu siciline kayıt ve tesciline karar verildiğini, söz konusu kararın 26.06.2019 tarihinde kesinleştiğini, davalıların harç ve masrafı kendileri karşılamadığı gibi müvekkilinin yasal hakkı olan avukatlık vekalet ücretini de ödemekten imtina ettiklerini, bunun üzerine davacının 22.07.2019 tarihinde ihtarname gönderdiğini, ihtarnamenin 25.07.2019 tarihinde davalı taraflara tebliğ edildiğini, dava konusu taşınmazların güncel piyasa değerinin yani 26.06.2019 tarihindeki müddeabih değerinin 10.000.000 TL ile 12.000.000 TL arasında olduğunun haricen tespit edildiğini, yasa gereğince davadaki müddeabih üzerinden vekalet ücretinin hesaplanması gerektiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla ve harca esas değer olmak üzere şimdilik 10.000,00 TL’nin Kayseri 5. Asliye Hukuk Mahkemesi 2014/105 E., 2015/391 K. sayılı kararının kesinleşme tarihi olan 26.06.2019 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faiziyle (yasal faizden az olmamak üzere) birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davacı vekili 25.10.2022 tarihli ıslah dilekçesiyle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dava miktarını 265.000,00 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... ve ... vekili; davaya konu iş ile ilgili vekalet sözleşmesi yapılmadığı ve ücretin ödenmediği iddiasının doğru olmadığını, davacı tarafın vekalet ücreti talebine dayanak teşkil eden Kayseri 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/105 E., 2015/391 K. sayılı dosyasının kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında ortaya çıktığını, müvekkillerinin de daha önce hiç tanımadıkları vekalet verme aşamasından sonra da hiç karşılaşmadıkları davacıya vekalet verdiğini, davanın konusunun da aslında doğrudan müvekkillerin mülkiyet haklarını inkardan kaynaklı bir ihtilafa dayanmadığını, Mahkemede görülmekte olan bu davanın dava dilekçesinin ve tensip zaptının tebliğini müteakip ... ile görüşen müvekkillerine davacı tarafa vekalet ücretini ödediğini beyan ettiğini, müvekkilleri ile davacı arasındaki ilişkiyi temin eden ...'ün tanık olarak dinlenmesini talep ettiklerini, buna muvafakat edilmediği taktirde davacıya yemin teklifinde bulunulacağını, bir an için davacının vekalet ücretini almadığı kabul edilse bile davacının talep edebileceği vekalet ücreti miktarının en fazla 16.700,00 TL olduğunu, davacının vekil olarak görev yaptığı davada davacı taraf lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 16.700,00 TL vekalet ücretine hükmedildiğini, müvekkilleri lehine hükmedilen vekalet ücretinin davacı tarafından tahsil edildiğini ve müvekkillerine de ödenmediğini, kararda hüküm altına alınan vekalet ücretinin avukat lehine değil bizzat davacılar lehine hükmedildiğini, bahsi geçen vekalet ücretinden dolayı müvekkillerinin davacıdaki alacağının iş bu davada takas def'i olarak ileri sürüldüğünü, müvekkillerinin davacıya herhangi bir borçları bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı ... vekili; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, Avukatlık Kanunu 164/4 maddesi gereği ilamın kesinleştiği tarihteki dava değerinin yüzde onu ile yüzde yirmisi arasında ücret takdir edilmesi gerektiğini, dayanak dosyada dava değerinin 500.000,00 TL olduğunu ancak ön inceleme duruşmasından önce davalı tarafça dava kabul edildiği için avukatlık ücretinin yarısına hükmedildiğini, bu nedenle gönderilen ihtarnamede 800.000,00 TL ücret talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, taraflar arasındaki anlaşma gereğince davacıya ücretin ... tarafından ödendiğini, davacının müvekkilinden avukatlık ücreti talep etmediğini, gerek Kayseri 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 201/109 E. gerekse Kayseri 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/105 E. sayılı dosyası için ... ile anlaşıldığını, her iki davanın da 24.03.2014 tarihinde açıldığını, davacının ...'ün yapacağı ödeme dışında müvekkilinden hiç bir ücret talep etmeyeceğini açıkça beyan etmesi ve ...'e olan itimadı üzerine müvekkilinin yazılı evrak talebinde bulunmadığını, Kayseri 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/105 E. sayılı dosyasında davalı olarak gösterilen Kemal Kayalı'nın da kat karşılığı inşaat sözleşmesini imzaladığını, davacının Kayseri 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/105 E. sayılı dosyasının hiç bir aşamasında müvekkiline bilgi vermediğini, dava dilekçesinde müvekkilinin onayını almadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında ücreti kararlaştırılmayan ve yazılı olmayan bir avukatlık sözleşmesi yapıldığı, davacının söz konusu dava ile ilgili olarak gerekli özen ve yükümlülüğü gösterdiği, dava sonucunda davalı taraflar lehine karar verildiği, söz konusu kararın 26.06.2019 tarihinde kesinleştiği, davalıların davanın en başından beri hiçbir harç ve masrafı kendileri karşılamadığı gibi davacının yasal hakkı olan avukatlık vekalet ücretini de ödemekten imtina ettiği, ayrıca davacının davalı tarafa 22.07.2019 tarihinde ihtarname gönderdiği, ihtarnamenin 25.07.2019 tarihinde davalı taraflara tebliğ edildiği, buna rağmen vekalet ücretini alamadığı, bu nedenle iş bu davanın açıldığı, tanık beyanı ile davalıların kazanımlarının %10'unu davacıya verecekleri şeklinde anlaştıklarının sabit olduğu, bilirkişi raporunda davalıların Kayseri 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/105 E., 2015/391 K. sayılı dosyasından dolayı akdi vekalet ücreti olarak davacı avukata 50.000,00 TL borçlarının olduğu, bu bedele 26.06.2019 tarihinden itibaren faiz talep edilebileceği hususunda görüş bildirildiği, taşınmazlar üzerinde keşif yapılarak aldırılan bilirkişi raporunda, davalılara düşen tüm taşınmazların Kayseri 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.12.2015 tarihli 2014/105 E., 2015/391 K. sayılı kararının kesinleşme tarihi olan 26.06.2019 tarihi itibariyle değerinin ayrı ayrı tespit edildiği, bunun üzerine aldırılan bilirkişi ek raporunda Kayseri 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.12.2015 tarihli 2014/105 E., 2015/391 K. sayılı dosyasına konu taşınmazların kesinleşme tarihi olan 26.06.2019 tarihindeki toplam değerinin Avukatlık Kanunu'nun 164/4 maddesi gereğince %10'unun her bir davalı yönünden akdi vekalet ücreti olarak ayrı ayrı belirlendiği, davacı avukatın, davalılar vekili olarak Kayseri 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/105 E., 2015/391 K. sayılı dosyasını kesinleşene kadar takip ettiği, bu nedenle yasal düzenlemeler ve bilirkişi raporları doğrultusunda davacı avukatın takip ettiği dosyadan akdi vekalet ücretine hak kazandığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile 100.000,00 TL'nin 26.06.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'dan alınarak davacıya verilmesine, 100.000,00 TL'nin 26.06.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'dan alınarak davacıya verilmesine, 65.000,00 TL'nin 26.06.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı ...'dan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Müteveffa ... mirasçıları vekili; davacıya akdi vekalet ücretinin ödendiğini, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 164/4 maddesi gereğince harçlandırılmış dava değeri üzerinden kabul kararı verilmesi gerekirken hata ile ilamın kesinleştiği tarihteki taşınmaz değerinin %10'u üzerinden akdi vekalet ücreti belirlemesinin Kanun ve Yargıtay'ın yerleşik güncel içtihatlarına aykırı olduğunu, davacının keşif talebinin reddi gerekirken kabul edilmesi nedeniyle, keşif ve bilirkişi ücretlerinin davacı üzerinden bırakılması gerektiğini, Mahkemece bilirkişi raporlarına itirazlarının değerlendirilmediğini, ilamın kesinleştiği tarihin faiz başlangıcı kabul edilerek 26.06.2019 tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ... ve ... vekili; taraflar arasında vekalet ücret sözleşmesinin bulunmadığı durumlarda dava değeri üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken davaya konu taşınmazların değerleri için keşifte belirlenen değerler dikkate alınarak karar verilmesinin hatalı olduğunu, vekalet ücretinin davacıya ödendiğinin tanık beyanıyla sabit olmasına rağmen davanın kabulüne karar verildiğini, keşif ve bilirkişi incelemesi için harcanan yargılama giderlerinden müvekkillerin sorumlu tutulmaması gerektiğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı avukatın, ancak vekaleten yürüttüğü davanın harcı yatırılmış değeri üzerinden vekalet ücretini talep edebileceğinden, Mahkemece, yanlış değerlendirme ile keşifle belirlenen değer üzerinden vekalet ücreti hesabı yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, dava değerinin 500.000,00 TL olmasına ve taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesi bulunmamasına göre davacı yararına davanın kazanılan bölümü için avukatın emeği göz önüne alınarak ilâmın kesinleştiği tarihteki müddeabihin değerinin yüzde on ikisi üzerinden belirlenen vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesi gerektiği, davacı her ne kadar Kayseri 8. Noterliğinin 22.07.2019 tarihli dilekçesi ile akdi vekalet ücretinin ödenmesini talep etmiş ise de ihtarın davalılara tebliğine dair dosyada tebliğ parçası bulunmadığı gibi ihtarnamede davalılardan "şimdilik" 800.000 TL'nin 7 gün içinde ödenmesinin talep edildiği, bu durumda anılan ihtarname ile davalının dava tarihinden önce temerrüde düşürüldüğünün kabulünün mümkün olmadığı (Yargıtay 3. H.D 2022/5444 E., 2022/7150 K.) gerekçesiyle, davalıların istinaf başvurularının kabulüne, Mahkeme kararının kaldırılmasına, düzeltilerek yeniden karar verilmesine, buna göre davanın kısmen kabulü ile 60.000,00 TL vekalet ücretinin dava tarihi olan 05.08.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine kesin olmak üzere karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesinin 27.04.2023 tarihli ek kararıyla; kararın HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak verildiği, 362/1 maddesine göre, miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin karara karşı temyiz yoluna başvurulamayacağından 6100 sayılı HMK'nın 362/1-a maddesi uyarınca, davacı vekilinin temyiz başvurusunun reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına ve ek kararına karşı, süresi içinde davacı vekili ile müteveffa ... mirasçıları dahili davalılar vekili tarafından katılma yolu ile temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; Kayseri 8. Noterliği aracılığıyla davalı tarafa 22.07.2019 tarihinde ihtarname ile "şimdilik" 800.000,00 TL'nin 7 gün içinde ödenmesinin talep edildiğini, dava dilekçesinde davacı müvekkilinin fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla talepte bulunduğunu, 25.10.2022 tarihli ıslah dilekçesinde fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile toplamda 265.000,00 TL olarak alacak talep edildiğini, bu durumda kesin olarak karar verilmesinin hatalı olduğunu, taraflar arasında yazılı vekalet ücret sözleşmesinin olmadığını, ancak sözlü vekalet sözleşmesinin olduğunu, davacı tarafından davalılara ait Kayseri 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/105 E., 2015/391 K. sayılı dosyanın kesinleşmesine kadar takip edildiğini, davalıların tanığı ...'ün "davalılar kazanımların %10'unu vereceklerini söylediler. Bu şekilde anlaşıldı. Davalıların dava ile ilgili harçlarını davacıya ben ödedim. Yazılı bir sözleşme yapılmadı. Tüm davalılar bu görüşmede bulunmaktaydı. Davalıların açtıkları davanın yalnızca harçlarını 25 bin TL olarak ödedim. Bu 25 bin TL tamamen harçlara gitmiştir." şeklinde beyanda bulunduğunu, sözleşmenin varlığının kesin olarak ispat edilmiş olduğunu belirterek, Bölge Adliye Mahkemesinin ek kararın kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

2. Müteveffa ... mirasçıları vekili; davacıya vekalet ücretinin ödendiğini, harçlandırılmış müddeabih değeri 250.000,00 TL olup, 500.000,00 TL üzerinden %12 akdi vekalet ücreti belirlenmesinin hatalı olduğunu, Kayseri 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/105 E., 2015/391 K. sayılı dosyasında harçlandırılan dava değeri 500.000,00 TL olsa da ilgili davanın davalılarının cevap verme süresi içerisinde ve ön inceleme duruşması öncesinde davayı kabul etmelerinden dolayı harca esas değerin Mahkemece 250.000,00 TL olarak belirlendiğini, kanuni vekalet ücretleri ile yargılama giderinin bu harç değeri üzerinden belirlendiğini, hukuki düzenlemeler ve Yargıtay'ın uygulamaları gereğince hakim tarafından tayin edilecek ücretin %10'un üzerinde tayin edilebilmesi için avukatın emeği, çabası, işin önemi, niteliği ve davanın süresi hususların göz önünde bulundurulması gerektiğini, kabul anlamına gelmemek üzere, dinlenen ...'ün beyanında tarafların %10 vekalet ücreti konusunda anlaştıklarını söylediğini, davacının temyiz dilekçesinde dahi bu hususu ileri sürdüğünü, taleple bağlılık ilkesi gereğince %10'dan daha fazla bedel talep edemeyeceğini, Kayseri 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/105 E., 2015/391 K. sayılı dosyasında taşınmazın hisseli olarak tapuya tescil edilmiş olması nedeniyle taraflar arasında müştereken ve müteselsilen hiçbir hukuki ilişki bulunmadığını belirterek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, vekalet ücretinin davalılardan tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 164 ve 171 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Her ne kadar Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince, verilen kararın kesin olduğu gerekçesiyle 27.04.2023 tarihli ek karar ile davacının temyiz isteminin reddine karar verilmiş ise de; davacının bilirkişi raporu doğrultusunda fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ıslah dilekçesini verdiği, bilirkişi raporunda tespit edilen miktarın 1.146.000,00 TL olduğu anlaşılmakla, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince verilen temyiz talebinin reddine ilişkin 27.04.2023 tarihli ek kararının kaldırılarak davacı vekili ile dahili davalılar vekilinin katılma yolu ile temyiz taleplerinin esastan incelenmesi gerekmiştir.

2. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, taraf lehine hükmedilen vekalet ücretinin, taraflar arasında yazılı bir ücret sözleşmesinin bulunmamasına göre Mahkemece Avukatlık Kanunu'nun 164/4 maddesinde yer alan vekalet ücretine konu davada harçlandırılan değerin (500.000,00 TL) yüzde onu ile yüzde yirmisi arasında bir miktarın avukatlık ücreti olarak belirlenebileceği düzenlemesi gereğince yerinde olduğu anlaşıldığından, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesinin temyiz dilekçesinin reddine ilişkin 27.04.2023 tarihli ek kararın KALDIRILMASINA,

2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz harcının mahallinde davacıdan alınmasına,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.