"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/2 E., 2019/408 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; davalının avukatı olarak boşanma ve farklı türde bir çok davasını takip ettiğini, davalının ücret ödemesi yapmadığı gibi 05.11.2007 tarihinde kendisini haksız olarak azlettiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL' nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 10.04.2013 tarihinde verdiği ıslah dilekçesiyle talebini 1.558.126,12 TL olarak artırmıştır.
II. CEVAP
Davalı; davacı ile yapılan sözlü avukatlık anlaşması uyarınca, aylık 5.000,00 TL ücret karşılığında, 15.11.2005 tarihinden itibaren vekilliğini üstlendiğini, kararlaştırılan ücret haricinde herhangi bir vekalet ücreti talep edilemeyeceğinin kararlaştırıldığını, nitekim 15.03.2005 tarihinden 15.03.2008 tarihine kadar davacıya toplam 145.000,00 TL avukatlık ücretini elden ödediğini, davacının 15.11.2007 tarihinden itibaren aylık ücretine talep ettiği zam oranının kabul edilmemesi üzerine taraflar arasında sorun çıktığını ve bu nedenle davacının azlinin haklı sebebe dayandığını, davacı tarafın iddialarının samimi olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 17.12.2013 tarihli ve 2008/358 E., 2013/624 K. sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulü ile
1.292.535,37 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1.Mahkeme kararına karşı davalı temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 17.10.2016 tarihli ve 2015/24431 E., 2016/18552 K. sayılı ilamıyla hükmün onanmasına karar verilmiş; karara karşı, davalı karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
3.Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 17.10.2018 tarihli ve 2016/30796 E., 2018/9491 K. sayılı ilamıyla; davalının sair karar düzeltme talepleri reddedilerek, boşanma talebine bağlı fer'i nitelikteki manevi tazminat talebi ile ilgili vekalet ücretinin nisbi oranlara göre hesaplamasının hatalı olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; uyulan bozma ilamı doğrultusunda İstanbul 2. Aile Mahkemesinin 2003/527 Esas sayılı dosyası kapsamında hesaplanan nisbi vekalet ücreti (998.400,00 TL), belirlenen toplam bedelden düşülerek (1.292.533,37-998.400,00=294.135,34), Aile Mahkemesi dosyasındaki karar tarihi itibarıyla 2006 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 450,00 TL maktu vekalet ücreti alınması gerektiğinden, kalan miktara 450,00 TL maktu vekalet ücreti eklenerek toplam 294.585,37 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraflar temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı; Mahkemece eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verildiğini, boşanma davası ve ferisi niteliğindeki manevi (maddi) tazminat istemleri bakımından, karar tarihi olan 2006 yılındaki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen maktu vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kararın bozma ilamına uygun olmadığını, eksik ve hatalı olduğunu, hükmedilecek vekalet ücretinin tespit ve takdiri bakımından, taraflar arasında yazılı ya da sözü bir sözleşme olup olmadığı hususunun değerlendirilmesi gerektiğini, bu konuda delillerinin toplanmadığını, bozma ilamına konu olmayan maddi tazminat bakımından verilen kararın da hatalı olduğunu, maddi tazminatın, manevi tazminattan farklı birer talep olması sebebi ile her halükarda davacı lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir iken, ... bir vekalet ücreti şeklinde verilen hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını istemişlerdir.
2.Davalı; davacının görevlerini yerine getirmemesi, üzerine aldığı işi haklı bir sebep olmaksızın takipten vazgeçmesi nedeniyle hiçbir ücret talebinde bulunamayacağını ileri sürerek, kararın bozulmasını istemişlerdir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, vekalet sözleşmesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.1136 Sayılı Avukatlık Kanunu'nun (1136 Sayılı Kanun) "Avukatın işi takipten vazgeçmesi, azli ve ücretin gününde ödenmemesi" kenar başlıklı 174 üncü maddesi şöyledir:
"Üzerine aldığı işi haklı bir sebep olmaksızın takipten vazgeçen avukat hiçbir ücret istiyemez ve peşin aldığı ücreti geri vermek zorundadır.
Avukatın azli halinde ücretin tamamı verilir. Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez.
Anlaşmaya göre avukata peşin verilmesi gereken ücret ödenmezse, avukat işe başlamakla zorunlu değildir. Bu sebeple doğabilecek her türlü sorumluluk iş sahibinindir. Yazılı sözleşmedeki diğer ödeme şartlarının yerine getirilmemesinden dolayı avukat işi takip etmek ve sonucunu elde etmekten mahrum kalırsa sorumluluk bakımından aynı hüküm uygulanır."
2.Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).
3. Yargıtay Dairesince bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme, kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, bozma gerekleri yerine getirilmek suretiyle yeniden değerlendirme yapılarak karar verildiği, boşanma ile birlikte talep edilen maddi, manevi tazminat ve nafaka istemlerinin boşanma talebine bağlı, feri nitelikte talepler olduğu ve maktu vekalet ücreti hesaplanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, ayrıca bozma kararlarının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin taraflarca ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığının anlaşılmasına göre tarafların temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Kanun'un 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden taraflara yükletilmesine,
6100 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 3 üncü maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi uyarınca dosyanın gönderildiği mahkemece kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
20.09.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.