Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3558 E. 2024/1466 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İhtirazi kayıtla ödenen hasılat payının iadesi talebi üzerine, hasılat payı hesaplamasının doğru yapılıp yapılmadığı ve ödenmesi gereken miktarın tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sözleşme ile bağlı oldukları, hasılat elde eden tesisin bulunduğu taşınmazın davacı şirkete ait olması nedeniyle kullanım iznine konu alan dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiği gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki birleştirilerek görülen istirdat davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece; asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Asıl davada davacı vekili; davacı şirketin Tekkeköy Selyeri mevkiinde kurulu petrol depolama tesisinde 15.04.2009 tarihi itibariyle 15 yıl süreyle depolama faaliyeti yapmak üzere depolama lisansı sahibi olduğunu, davacı şirket ile davalı idare arasında 29.03.2009 tarihinde 226,55 m² kumluk, 1.750,58 m² deniz alanı olmak üzere toplam 1.977,13m² büyüklüğündeki devletin hüküm ve tasarrufu altındaki alanın boru hattı ve şamandıra tesisleri yapmak amacıyla 49 yıl süre ile kullanılması hususunda kullanma izin sözleşmesi imzalandığını, davalı idarenin 10.02.2014 tarihli yazısıyla sözleşmenin 5. maddesine dayalı olarak şirketten 26.03.2009-31.12.2011 dönemine ilişkin 550.373,67 TL hasılat payı ile 203.344,02 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 753.717,69 TL'nin ödenmesini aksi halde sözleşmenin feshedileceğini bildirildiğini, sözleşmesinin 5. maddesinin B-Hasılat payı başlıklı bölümü ile C-Bedelin Süresinde Ödenmemesi başlıklı bölüme göre gecikme zammı talep ettiğini, sözleşme ve mevzuat gereği davacı şirketin hasılat payı ödeme yükümlülüğü bulunmamasına rağmen ticari faaliyete devam edilebilmesi için istenen bedelin ödendiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla, ihtirazi kayıtla ödenen 550.373,67 TL hasılat payı ve 203.344,02 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 753.717,69 TL'den şimdilik 10.000,00 TL'nin bedelin ödendiği 03.03.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

2. Birleşen davada davacı vekili; davalı idarenin kullanma izin sözleşmesinin 5. maddesine dayanarak davacı şirketten 10.02.2014 tarihli sayılı yazısıyla 26.03.2009 -31.12.2011 dönemine ilişkin 550.373,67 TL hasılat payı 203.344,02 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 753.717,69 TL ödenmesi gerektiği aksi halde kullanma izin sözleşmesinin fesh edileceğinin bildirildiğini, davalı idarenin kullanım izin sözleşmesinin 5. maddesinin B Hasılat payı başlıklı bölümüne göre ile C-Bedelin Süresinde Ödenmemesi başlıklı bölüme göre de gecikme zammı talep ettiğini, 26.03.2009 tarihli kullanma izin sözleşmesi ve mevzuat gereği müvekkili davacı şirketin hasılat payı ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını, davalı İdareye ihtirazi kayıtla bu tutarın ödendiğini ileri sürerek, toplam 753.717,69 TL'den şimdilik 10.000,00 TL'nin ödemenin yapıldığı 03.03.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili için dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacı tarafın ödemiş olduğu değişik dönemlere ait hasılat paylarına ilişkin açtığı alacak davalarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davanın reddi gerektiğini, davanın yasal süresinde açılmadığını, husumet yönünden reddi gerektiğini, Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin 79 uncu Maddesinde "İrtifak hakkı kurulan veya kullanma izni verilen Hazine taşınmazı üzerinde yapılacak tesisin bizzat hak lehtarınca işletilmesi halinde, bu tesisin işletilmesinden el edilen toplam yıllık hasılatın yüzde biri oranında pay alınır." hükmünün yer aldığını, 324 sıra sayılı Milli Emlak Genel Tebliği'nin " Genel Esaslar " başlıklı 2 inci bölümünün " Bedellerin tahsili " başlıklı 14 üncü maddesinin B bendinin yedinci fıkrasında "İrtifak hakkı ve kullanma izni verilen alanda; proje kapsamında özel mülkiyete konu taşınmazların da bulunması halinde mümkünse hasılat payı ayrı ayrı hesaplanacak, değilse tüm tesisin işletilmesinden elde edilecek hasılatın toplam alana bölünmesi suretiyle hesaplanacak olan yıllık metrekare birim hasılat miktarının, irtifak hakkı ve kullanma iznine konu alana oranlanması suretiyle tespit edilecek olan bedel üzerinden hasılat payı alınacaktır. " şeklinde düzenleme bulunduğunu, idarece davacı şirketten gecikme faizi değil gecikme zammı tahsil edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece verilen 03.07.2015 tarihli ve 2015/342 E., 2015/476 K. sayılı ilamla; görevli mahkemenin Asliye Ticaret mahkemeleri olduğundan bahisle, davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davacı vekili vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 11.05.2017 tarihli ve 2016/2952 E., 2017/5885 K. sayılı ilamıyla; davalının tacir ve eldeki davanın 6102 sayılı Ticaret Kanunu'nda düzenlenen mutlak ticari davalardan olmadığı, davaya bakmaya Ticaret Mahkemesinin değil Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğu gerekçesiyle, karar bozulmuştur.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 21.09.2017 tarihli ve 2017/322 E., 2017/601 K. sayılı kararla; davacının resmi rakamlar üzerinden hesaplanan hasılatı üzerinden %1'lik payı yatırıp farklı bir ödemede bulunduğu iddiasını ispat edemediği ğerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

2. Dairece verilen 25.11.2020 tarihli 2020/4123 E. 2020/7050 K. sayılı ilamla; uyuşmazlık konusu hasılat payı hesabı teknik hesaplamayı gerektirdiğinden ve davacı tarafça hasılat payı hesabının yanlış yapıldığına ilişkin itirazlar da gözetilerek, Mahkemece, içinde petrol taşıma iş ve işlemleri konusunda uzman bilirkişinin de bulunduğu ehil bilirkişi heyetinden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle, karar bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalı idarece Kullanma İzni Sözleşmesinin 5. maddesi kapsamında 26.03.2009 tarihinden 31.12.2011 tarihine kadar olan dönem için 550.373,67 TL hasılat payı ve 203.344,02 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 753.717,69 TL'nin ödenmesinin talep edildiği, davacı tarafça 03.03.2014 tarihinde 761.165,91 TL'nin "dava açarak ödemeyi tamamen/kısmen geri alma hakkını saklı tutarak" şerhi düşülmek suretiyle ödeme yapıldığı, 5. maddenin (A) bendinde "İlk yıl kullanma izni bedeli, ihale bedeli üzerinden, 2 nci ve daha sonraki yıllar kullanma izni bedelleri ise Türkiye İstatistik Kurumunca ilan edilen Üretici Fiyatları Endeksinde (ÜFE) medyana gelen artış oranının ( bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde değişim oranı) bir önceki yıl kullanım bedeli ile çarpımı suretiyle bulunacak miktarın önceki yıl kullanım bedellerine ilavesi suretiyle arttırılarak tahsil edilecektir. İlk yıl kullanma izni bedeli, ihalenin onaylanmasına ilişkin kararın müşteriye tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde peşin olarak ödenir. Mütakip yıllar kullanma izni bedelleri ise, sözleşmede belirtilen tarihte peşin olarak ödenir." hükmünün, (B) bendinde "Kullanma izni verilen taşınmaz alan üzerinde yapılacak tesisin bizzat izin sahibince işletilmesi halinde, bu tesisin işletilmesinden elde edilen toplam yıllık hasılatın yüzde biri oranında pay alınır. Kulllanma izni verilen taşınmaz alan üzerinde bulunan tesisin tamamının veya bir kısmının izin sahibince üçüncü kişilere kiraya verilmesi halinde; izin sahibi brüt kiranın yüzde biri oranında, kiracı/kiracılardan ise, tesisin işletilmesinden elde edilecek toplam yıllık hasılattan izin sahibine ödenen kira bedeli düşüldükten sonra, kalan tutar üzerinden yüzde bir oranında ayrıca pay alınır. ... Kıyılarda ihtiyaçları olan hammaddeleri getirebilmeleri ve ürettikleri ürünleri sevk edebilmeleri için tesislerin önlerine dolgu, iskele, platform, boru hattı, dolfen, şamandıra, pompaj istasyonu gibi tesisler yapılması amacıyla lehine kullanma izni verilen kişilerden; bu tesislerin üçüncü kişilere ait yüklerin yüklenmesi ve boşaltılması ile gemi konaklamasında kullanılması karışlığında elde ettikleri hasılattan Hazinece yüzde onbeş oranında pay alınır." hükmünün bulunduğu, mahallinde yapılan keşif sonucu alınan 08.06.2022 tarihli raporda da belirtildiği üzere tesisin bulunduğu parselin, 33.355,00 m² yüzölçümlü 3757 nolu parsel olduğu, tapu kayıtlarına göre taşınmazın davacı şirkete ait bulunduğu, ölçümlerin 3757 parselden denize kadar uzanan kısım üzerinden yapıldığı, yapılan ölçümlerde dava konusu boru hattı ve kumluk alanın toplamda 1977,13 m² olduğu, söz konusu boru hattının sözleşmenin 5. maddesinin (B) bendinde "Kıyılarda ihtiyaçları olan hammaddeleri getirebilmeleri ve ürettikleri ürünleri sevk edebilmeleri için tesislerin önlerine dolgu, iskele, platform, boru hattı, dolfen, şamandıra, pompaj istasyonu gibi tesisler" şeklinde açıklanan kapsamda kaldığı ve davalı tarafın davacı taraftan hasılat payı talep edebileceği, talep edebileceği, hasılat payının ise 1.977,13 m2'lik alan üzerinden hesaplanacak tutar kadar olacağı, alanın 1.977,13 m2 olarak hesaba katılması halinde 2009-2011 yılı toplam hasılat bedelinin 31.397,51 TL olarak hesap edildiği, davacı tarafın ana dava ve ek dava olarak açmış olduğu davada, ihtirazi kayıtla ödenen 753.718,20 TL'den sözleşme hükümlerine göre hesap edilen 31.397,51 TL'lik tutarın indirilmesi sonucu 722.320,69 TL olduğu gerekçesiyle; asıl davada 712.320,69 TL'nin ödeme tarihi olan 03.03.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile 31.397,51 TL lik kısmının reddine; birleşen davada 10.000,00 TL'nin ödeme tarihi olan 03.03.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı vekili; mahkemenin görevsiz olduğunu, bilirkişilerce yılık brüt hasılatın %1 i üzerinden hesaplama yapılması gerekirken oranlama yapılarak hesap yapılmasının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davacı vekili; mecra amaçlı kullanım izinlerinde yönetmelik hükümleri uyarınca kıyılardan hasılat payı alınamayacağını, söz konusu alanın depolama için kullanılmakta olup üçüncü kişilere hizmet verilmediğini, sözleşmede koşulları gerçekleşmeyen madde uyarınca hasılat payı tesis edilemeyeceğini, alanın işletilmediğini, gelir elde edilmediğini, özel mülkiyete konu alanlardaki faaliyet ve gelirler esas alınarak hesaplama yapılamayacağını ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, sözleşme kapsamında ihtirazi kayıtla yapılan ödemenin iadesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı ile 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararları.

3. Değerlendirme

Mahkemece uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme yapıldığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş yönlerin incelenmesinin artık mümkün olmadığı, tarafların sözleşme hükmü ile bağlı oldukları, taraflarca imzalanan 15 yıl süreli kullanma izin sözleşmesinin hasılat payı ödenmesine ilişkin hükmüne uygun hesaplama yapıldığı, hasılat elde eden tesisin bulunduğu taşınmazın davacı şirketin mülkiyetinde bulunması nedeniyle kullanım iznine konu alan dikkate alınarak hesaplama yapılmasının yerinde olduğu anlaşılmakla, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkemece 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi gereğince ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,

1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.04.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.