"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2078 E., 2023/940 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Foça Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/49 E., 2021/89 K.
Taraflar arasındaki araç mülkiyetinin iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin, babası ile birlikte ayrı ayrı 125.000,00'er TL olmak üzere toplamda 250.000,00 TL kredi kullanarak 11.03.2014 tarihinde ... plaka sayılı hatlı minibüsü 275.000,00 TL bedelle satın aldığını, İzmir Büyükşehir Belediyesi sınırlarında bir kişinin en fazla bir adet tahditli araç sahibi olabilmesi ve müvekkili adına başka bir aracın kayıtlı olması sebebiyle söz konusu aracın hattı ile birlikte inançlı işlem ile oğlu ... adına tescil edildiğini, ...'ın 30.07.2019 tarihinde vefatının ardından ... plaka sayılı hatlı minibüsün kendisine iadesi için davalı olan gelini ile iletişime geçtiğini, ancak davalının söz konusu araçtaki hissesini devretmediği gibi bedelini de ödemekten kaçındığını, davalının kötüniyetli olarak Foça Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/449 E. sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine ortaklığın giderilmesi davası açtığını, inanç sözleşmesinin gereği olarak müvekkiline iade edilmesi gereken dava konusu aracın, şartlar gerçekleşemeden önce oğlunun ölümü sebebiyle iade edilmediğini, davalının kötüniyetli olduğunu ileri sürerek; ... plaka sayılı aracın trafik kaydının iptali ile müvekkili adına trafik siciline kayıt ve tesciline, bu mümkün olmadığı takdirde ticari tahditli plakalı hatlı araç bedelinin hissesine düşen miktarının faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 26.01.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 365.000,00 TL'ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; inançlı işlemin varlığını ispatlayacak yazılı bir belgenin dosyaya sunulmadığı, davacı tarafça dosyaya delil olarak sunulan muris ...'ın sosyal medya hesabı paylaşımlarının yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilerek davacı tanıklarının dinlenmelerine karar verildiği, davacı tanık beyanları ve murisin gönderi paylaşım notundan dava konusu aracın muris adına alındığı, ileride inanç sözleşmesi gereği davacıya geri iade edileceği hususunun ispatlanamadığı, tanık anlatımlarından ve paylaşımlardan muris ile davacı arasındaki hukuki ilişkinin bağış ilişkisi olduğu değerlendirildiğinden bahisle, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; dava konusu aracın tüm bedelinin davacı tarafından ödendiğinin sabit olduğunu, hukuki ilişkinin mahiyetinin hatalı olarak bağış olarak değerlendirildiğini, davalı tarafın dahi aracın bağışlandığı yönünde savunmasının olmadığını, ortak murisin dava konusu minibüste çalıştığı süre boyunca, SGK-BAĞKUR primleri, aracın servis ve bakım giderleri, vergi borçları, trafik cezaları ve kredilerinin tamamının davacı tarafından ödendiğini, taraflar arasındaki inanç sözleşmesinin ispatı için yazılı delille ispat kuralının uygulanmasına gerek olmadığını, İlk Derece Mahkemesince dava konusu aracın tüm bedeli üzerinden hüküm tesis edilerek bu miktar üzerinden yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, terditli taleplerinin değerlendirilmediğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı taraf dayanılmakta olan inanç sözleşmesinin ancak yazılı delil ile kanıtlanabileceği, iddianın tanık beyanları ile ispatının ise yazılı delil başlangıcı niteliğinde bir belgenin varlığı halinde mümkün olacağı, davacının, murisle aralarında yapıldığını iddia ettiği inanç sözleşmesine ilişkin yazılı bir belge sunmadığı, bedelin kendisi ve babası tarafından çekilen kredilerden karşılandığı ileri sürülmüş ise de, davacının Esnaf Kredi Kefalet Kooperatifinden çeşitli tarihlerde birden çok kez kredi kullandığı belirlendiğinden bedelin davacı tarafça ödendiğinin ispatı için yeterli olmadığı, aksinin kabulü halinde dahi araç bedelinin davacı tarafından ödenmesinin tek başına inanç sözleşmesinin varlığını ispat için yeterli olmadığı, dosyaya sunulan belgelerin de inanç sözleşmesi bakımından yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilebilecek nitelikte bulunmadığı, ayrıca trafikte kayıtlı bir aracın resmi olmayan her türlü satış ve devirleri geçersiz olduğundan, bu emredici yasal hükme aykırı olacak şekilde trafikte kayıtlı bir araç için, başkasına mülkiyet ve devir hakkı verecek şekilde tespit kararı verilemeyeceği, inanç sözleşmesinin varlığı ispat edilemediğinden mülkiyetin tespiti, terditli olarak da bedel iadesi istemi yönünden davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, ne var ki davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin, dava konusu araç üzerindeki davalının payı oranında hesaplanması gerekirken dava değerinin tamamı üzerinden hükmedilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle; davacının istinaf talebinin kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrarlayarak, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, inançlı işlem nedeniyle araç mülkiyetinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 19 uncu maddesi,
2. 05.02.1947 tarihli ve 20/6 sayılı Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararı,
3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2010/14-394 E., 2010/395 K. sayılı ilamı.
3. Değerlendirme
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında belirtilen gerekçeye, özellikle davacının iddiasının inanç sözleşmesine dayalı olduğu, bu iddianın yukarıda yer verilen kanun hükmü ve içtihadı birleştirme kararı uyarınca yazılı belge ya da yazılı delil başlangıcı niteliğinde bir belge ile kanıtlanması gerektiği, banka dekontları ve makbuzların tek başına ispata yeterli olmadığı, dosya kapsamına göre davacının iddiasını ispatlayamadığının anlaşılmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,11.09.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.