"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/391 E., 2022/294 K.
Taraflar arasında, İlk Derece Mahkemesinde görülen itirazın iptali davasında davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince kesin olarak verilen kararın kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkili kurum tarafından su kullanıcılarının ne kadar su kullandığını tespit ettiklerini, bu nedenle davalının kullandığı su bedellerini müvekkil kuruma ödemekle yükümlü olduğunu, davalı süresinde borcunu ödemediği için Mersin 1.İcra Müdürlüğünün 2021/7725 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalı tarafın haksız ve borcu sürüncemede bırakmak amacıyla itiraz ederek takibi durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; bahse konu davada idari yargı mercilerin görevli olduğunu, davacı tarafın taleplerinin zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin davacı Mersin Sulama Birliğince kullanılan tarife üzerinden sulama yapılması yönünde davacıdan talebinin olmadığını, Mersin Sulama Birliğince kullanılan tarifeyi ödeme taahhüdü olmadığını, herhangi bir yazılı belge de bulunmadığını, müvekkilinin davacı tarafa hiçbir borcu olmadığını savunarak davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 6172 sayılı Kanun'a göre davalı tarafın davacı Sulama Birliği üyesi olduğu, işletme ve bakım ücreti ödemekle yükümlü olduğu, sulama hizmetinden faydalanmamış olsa dahi çevre tarım arazilerinin DSİ tarafından kamulaştırılması yapılan ve kullanıma açılan direniş ve servis yollarından faydalandığı, davalının sulamayı kendi kuyusundan yapmış olmakla birlikte davalı tarafın sulama kuyusunun ruhsatsız olduğu, yine davalı ile sulama birliği arasında Mersin Bahçe Pompaj Sulama Tesisinden Faydalanması konusunda sözleşmesinin bulunduğu, kuyulardan yapılan sulamalarda ruhsatlı ve ruhsatsız ayrımına gidilmediği, borçtan sorumlu olduğu, alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle davanın kabulü ile Mersin 1. İcra Müdürlüğünün 2021/7725 E. sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
2.Mahkemenin 27.02.2023 tarihli ek kararıyla; itirazın iptali davasına konu edilen alacak tutarı 5.271,00 TL olduğu gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun kararın kesin olması nedeniyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352/1-b maddesi gereğince usulden reddine, kanun yararına temyiz başvurusunun Adalet Bakanlığı veya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılması gerektiğinden talebin reddine karar verilmiştir.
IV. KANUN YARARINA TEMYİZ
A. Kanun Yararına Temyiz Yoluna Başvuran
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiştir.
B. Temyiz Sebepleri
Adalet Bakanlığınca; Mahkemece borçlu olduğu iddiasıyla aleyhinde takip başlatılan davalının takipten önce temerrüde düşürüldüğüne dair ispat bulunmadığı gözetilerek takipten önceye ilişkin işlemiş faiz talebi yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı bulunduğu ileri sürülerek kararın kanun yararına bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sulama bedelinin ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibinde davalının takipten önce temerrüde düşürülüp düşürülmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 363 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemelerinin kesin olarak verdikleri kararlar ile istinaf incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına karşı, yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğu ileri sürülerek Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulur.
2. Temyiz talebi Yargıtayca yerinde görüldüğü takdirde, 6100 sayılı Kanun’un 363 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca karar kanun yararına bozulur ve bu bozma, kararın hukuki sonuçlarını ortadan kaldırmaz.
3. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun "Borçlunun temerrüdü" üst başlıklı 117 nci maddesi.
3.Değerlendirme
Dava dosyasının incelenmesinde; davalının davacı Sulama Birliğinin 15.04.2019 tarihi itibariyle üyesi olduğu, taşınmazı için su kullanımında bulunduğu, 2020 yılı su kullanım bedelinin ödenmediği iddiası ile hakkında asıl alacak ve işlemiş faiz üzerinden takip başlatıldığı, taraflar arasında bila tarihli akdedilen Mersin Bahçe Pompaj Sulamaları Tesisinden Faydalanma Sözleşmesinin 12 nci maddesinde "Faydalandığı sulama tesisinin işletme, bakım ve onarımı ile diğer yönetim giderlerinin karşılığı olarak kendisine tahakkuk ettirilen işletme ve bakım ücretlerini/su kullanım hizmet bedelini kendisine bildirilen/ilan edilen ödeme dönemlerinde ödemek zorundadır. Süresi içinde ödeme yapılmadığı takdirde DSİ veya su kullanıcı teşkilatın belirleyeceği gecikme zammını kabul eder." hükmünün olduğu, dosya kapsamında ayrıca bir ödeme döneminin belirtilmediği veya ödeme hususunda bildirim yapılmadığı, davalının su kullanım bedelini ödemede takip tarihinden önce temerrüde düşürülmediği, muaccel borcun borçlusunun alacaklının ihtarı ile temerrüde düşeceği anlaşılmakla Mahkemece takipten önceye ilişkin işlemiş faiz talebi yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmektedir.
O halde, Adalet Bakanlığının bu yöne ilişen kanun yararına temyiz talebinin kabulü gerekmiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Adalet Bakanlığının 6100 sayılı Kanun’un 363 üncü maddesinin birinci fıkrasına dayalı kanun yararına temyiz istemlerinin kabulü ile kararın sonuca etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA,
Dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına gönderilmesine,
15.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.