Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3871 E. 2024/2368 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı eczane tarafından SGK'ya faturalandırılan sahte kupürler nedeniyle Kurumca uygulanan cezai işlemin iptali istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Uygulanan cezai işlemin iptali istemiyle açılan davada, bozma kararlarında belirtilen hususlar gözetilerek hüküm kurulduğundan, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/238 E., 2023/177 K.

Taraflar arasındaki muarazanın önlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

Dosya içeriğine göre, Mahkemece verilen kararda reddedilen ve temyize konu edilen toplam miktar 8.619,38 TL olup karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 12.950,00 TL’nin altında kaldığından, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin ... Eczanesinin sahibi ve mesul müdürü olduğunu, SGK Ankara İl Müdürlüğü ile imzaladığı sözleşme gereği sigortalılara ve yakınlarına ilaç temini hizmeti verdiğini, davalının 2012 yılı protokolünün 5.3.15 maddesi uyarınca bu maddenin ihlal edildiği gerekçesiyle 03.09.2014 günlü işlemle uyarı cezası ile 3.637,66 TL reçete bedeli, 41.923,87 TL cezai şart olmak üzere toplam 45.561,53 TL'nin yasal faizi ile alınması cezasını uyguladığını, sözleşmeye ve SUT kurallarına uygun hareket ettiğini, cezai şart uygulanmasının, reçete bedellerinin faiziyle tahsili ve uyarma cezasının sözleşmeye ve hukukun genel ilkelerine aykırı olduğunu ileri sürerek, 03.09.2014 tarihli işleminin haksız, hukuka aykırı ve yersiz olduğunun tespiti ile iptal edilerek tüm sonuçları ile ortadan kaldırılarak muarazanın giderilmesine, borçlu olmadığının tespitine, istenen toplam 45.561,53 TL paranın iptaline, paranın kurum tarafından tahsili halinde tahsil tarihinden itibaren faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; Kasım 2013 döneminde davacının sahibi ve mesul müdürü olduğu ... Eczanesi tarafından 91 adet katılım payı atlatılan reçetenin kuruma fatura edildiğinin ve 75 adet reçete için katılım payı atlatmak amacıyla adı geçen eczane kanalıyla sisteme reçete girip silindiğinin tespit edildiğini, protokolün 5.3.15. ve 6.17. maddeleri gereği 41.923,87 TL cezai şart bedelinin adı geçen eczacıdan tahsil edilerek 1. kez uyarılması, aynı protokolün 4.3.6. maddesi gereğince de 91 adet reçete bedeli 3.637,66TL'nin ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte adı geçen eczacıdan tahsil edilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 10.12.2015 tarihli ve 2014/508 E., 2015/502 K. sayılı kararıyla; hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, 166 adet işleme ilişkin toplam 332 adet silinen ve fatura edilen reçetenin bulunduğu, 166 işlemin 91'i için dosyada toplam 182 reçete bulunduğu, bu reçetenin 91 adedinin ... Eczanesi tarafından fatura edildiği, 91'inin ise ... Eczanesi tarafından sisteme girilip silindiği, dosyada bulunan 75 adet işlem için 150 adet reçete sunulduğu, bu reçetelerin 75'inin ... Eczanesi tarafından sisteme girilip silindiği, 75 reçete'nin de ..., ve ... Eczaneleri tarafından fatura edildiği, 166 adet fatura edilen reçete içerisinde yer alan 164 fatura edilen reçetenin ilaç alım tarihlerinin silinen reçetelerdeki ilaç alım tarihleri ile uyumlu olduğu, bu şekilde işlem yapılmak suretiyle muayene katılım payını tahsil etmemek amacıyla reçete girilip silinme hususunun sabit olduğu ve bu nedenle 164 reçete açısından uygulanan cezai şart ve reçete bedelinin tahsiline ilişkin işlemin yerinde olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalı kurumun reçete bedellerinin tahsiline ilişkin işleminin 177,68 TL yönünden iptaline, davacının fazlaya ilişkin ve diğer istemlerinin reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 25.03.2019 tarihli ve 2016/7550 E. ve 2019/3852 K. sayılı ilamıyla; dava konusu cezai şart ile ilgili olarak 23.04.2015 tarihli ve 29335 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6645 sayılı Kanun'un 55. maddesi ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'na eklenen geçici madde 62'de "Bu maddenin yayımı tarihinden önce, ayakta tedavide hekim ve diş hekimi muayenesi katılım paylarının eczanelerce usulüne uygun tahsil edilmemesi nedeniyle, eczacılar hakkında öngörülen cezai şart, her fatura dönemi için brüt asgari ücretin beş katı tutarını geçemez. Bu madde kapsamına giren fiiller için bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce tahsil edilen tutarlar iade ve mahsup edilmez." düzenlemesi getirilmiş olmakla, madde hükmünün değerlendirilmesi suretiyle gerekirse tekrar bilirkişi raporu alarak davalı kurumca bu madde hükmü gereği uygulanabilecek cezai işlem miktarının hesaplanması ve sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle İlk Derece Mahkemesinin kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 03.11.2020 tarihli ve 2019/626 E., 2020/750 K. sayılı kararla; Yargıtay bozma ilamı uyarınca alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, davalı kurumun reçete bedellerinin tahsiline ilişkin işleminin 125,78 TL yönünden iptaline dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 08.03.2022 tarihli ve 2021/7548 E., 2022/1982 K. sayılı ilamıyla; davalının temyiz itirazları yönünden hüküm kesin olduğu, davacının temyiz itirazları yönünden ise; sair temyiz itirazları reddedilerek, cezai işleme konu toplam 166 reçetenin bir kısmında davacı eczacı tarafından sisteme kaydedilip silinmek suretiyle katılım payının atlatılmasına iştirak edildiği, bir kısmında da başka eczaneler tarafından kayıt yapılıp silinmiş reçetelerin kuruma fatura edilmesi üzerine katılım payı atlatılması eylemine iştirak edildiğinin anlaşıldığı, eyleme konu reçete sayısının çokluğu dikkate alındığında Mahkemenin davacının katılım payının atlatılması eylemine iştirak ettiğine dair kanaatin yerinde olduğu, zira cezai işleme konu reçete sayısı itibariyle davacının başka bir sebeple bu kadar reçeteyi silmesi veya silinen bu sayıda reçetenin kendi eczanesinden tesadüfen alınmak istenmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı, ne var ki eczacı hakkında eylemine uyan protokol maddesi ve 5510 sayılı Yasa'nın geçici 62. maddesi uygulanarak davalı tarafından uygulanan cezai şart miktarının doğru olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği, uyulan bozma kararı gereğince, yapılan açıklamalar ışığında 04.02.2020 tarihli ek rapor da değerlendirilmek suretiyle sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozma kararı verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun Geçici 62’inci maddesinin lehte hükmü de nazara alınarak davacı eczane hakkında uygulanması gereken cezai şartın 36.816,37 TL'sinin yerinde olmadığı ve 5.107,50 TL'sinin yerinde olduğu, ayrıca reçete bedellerinin tahsiline ilişkin işlemin ise 125,78 TL yönünden haklı olduğu ve 3.511,88 TL'lik istem bakımından haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; davanın tamamen reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin işlemin tesis edildiği dönemde yürürlükte bulunan mevzuata uygun işlem tesis ettiğini, bu nedenle işlem yapılması esnasında haksız olmadığı için reddedilen kısım yönünden aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tarafından Kuruma faturalandırılan sahte kupürler nedeniyle Kurumca uygulanan cezai işlemin iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı, 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları.

3. Değerlendirme

Temyize konu edilen Mahkeme kararının; uyulan bozma ilamlarında gösterildiği şekilde inceleme ve araştırma yapılarak yine bozma ilamlarında belirtilen hukuki esaslar gereğince verildiği, bozma ilamlarının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan kısımlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine imkan bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

2. Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,

6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.