Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4044 E. 2024/3722 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sağlık hizmeti satın alma sözleşmesi kapsamında davalı kurum tarafından yapılan kesintilerin iadesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozma kararına uygun olarak ek bilirkişi raporu alması ve raporun itirazları karşılar nitelikte olması gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/792 E., 2022/523 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, bozmaya uyan Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalı ile imzalanan sözleşme uyarınca müvekkilinin gerekli sağlık hizmetini sunduğunu, davalı Kurumun 2007 Temmuz-2013 Nisan tarihleri arasında sunduğu sağlık hizmetlerine ilişkin fatura ödemelerinde haksız ve hukuka aykırı kesintiler yaptığını ileri sürerek; ödemelerde davalı Kurumun haksız kesinti, eksik ödeme ve faiz uygulaması yapmış olduğunun tespiti ile haksız kesintilerden kaynaklı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL'nin işlemin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah ile talebini arttırarak 1.968.380,03 TL’nin ticari faizi ile birlikte tahsilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacı hastanenin sözleşmeye aykırı olarak kuruma fatura edilen işlemlerde usulsüzlük yaptığını, müvekkilinin yapmış olduğu bütün kesinti, eksik ödeme ve faiz tutarlarına ilişkin idari işlemlerin usul ve yasaya, sözleşmeye uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece verilen, 03.02.2016 tarihli ve 2013/504 E., 2016/79 K. sayılı kararla; davanın kabulüne, 10.000,00 TL kesintinin dava tarihinden, 1.968.380,03 TL kesintinin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 24.10.2019 tarihli ve 2016/19488 E., 2019/10469 K. sayılı ilamıyla; kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki olduğu gerekçesiyle, karar bozulmuştur.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 30.12.2020 tarihli ve 2020/58 E., 2020/700 K. sayılı kararla; davanın kabulüne, 10.000 TL'lik kesintinin dava tarihinden, 1.958.380,03TL'nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

2. Dairece verilen 16.09.2021 tarihli ve 2021/2049 E., 2021/8532 K. sayılı ilamla; bilirkişi raporuna karşı davalı tarafından, davacı hastaneden yapılan kesintilere ilişkin KDV oranının yanlış hesaplandığı, uygulanan idari para cezalarının iptaline karar verilemeyeceği, sözleşmeye ilişkin cezai işlemlerin yerinde olup olmadığının değerlendirilebileceği, bazı cezai işlemlerde taraflar arasındaki yeni sözleşmenin Kurumca uygulanması neticesinde indirim yapıldığı halde ilk belirlenen miktar üzerinden hesaplamaların yapıldığı, davacıdan tahsil edilmesine karar verilmeyen cezai işlemler yönünden davacının iade alması gerektiği yönünde görüş bildirilmesinin hatalı olduğuna dair itiraz dilekçesi sunulduğu halde, Mahkemece; bu itirazların yerinde olup olmadığına dair ek rapor alınmayarak, bilirkişilerce yapılan hesaplamaların doğru olup olmadığına yönelik uyuşmazlık giderilmeden eksik inceleme ile hüküm verildiği, Mahkemece; tereddüde yer vermeyecek şekilde, ayrıntılı, açıklayıcı, hüküm kurmaya elverişli ve Yargıtay denetimine uygun, davalı tarafın itirazlarını karşılayacak şekilde ek rapor alınarak bir hüküm kurulması gerekirken, itiraza uğramış bilirkişi raporu benimsenerek karar verilmiş olmasının doğru olmadığı gerekçesiyle, karar bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamı doğrultusunda davalı tarafın itirazları gözetilerek ek rapor alındığı, raporun usul ve yasaya uygun, denetime elverişli olduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, 10.000,00 TL'lik kesintinin dava tarihinden, 1.932.420,96 TL'nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; kısmi dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu, herhangi bir hukuki dayanak belirtilmeden ve gerekçesi bulunmayan bir rapor hazırlandığını, yapılan kesintilerin ve işlemlerin mevzuata uygun olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, sağlık hizmeti satın alma sözleşmesine aykırı davranıldığı iddiasıyla davalı Kurum tarafından yapılan kesintinin iadesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.... Özel Sağlık Hizmeti Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alım Sözleşmesi

2.04.02.1959 tarihli ve 13/5 ile 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları,

3.Değerlendirme

Mahkemece uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme yapılarak karar verilmiş olmasına, hükme esas alınan bilirkişi raporunun itirazları karşılar nitelikte ve denetime elverişli olarak düzenlendiğinin anlaşılmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan nedenlerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

19.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.