Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4081 E. 2024/3422 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Özel okulda meydana gelen bir kazada öğrencinin yaralanması nedeniyle açılan tazminat davasında, okulun ve okul yöneticilerinin kusur oranları ile ceza mahkemesinin beraat kararının hukuk mahkemesini bağlayıp bağlamadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Ceza mahkemesinde verilen beraat kararının hukuk hakimini kusur ve kusur oranının tespiti bakımından bağlamayacağı, ancak maddi olaylar ve fiilin hukuka aykırılığı hususunda kesin delil niteliğinde olacağı gözetilerek, yerel mahkemenin tazminata hükmeden kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2015/585 E., 2023/118 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; davacılardan ...'in davalı şirkete ait özel okulun 1. sınıfında okurken gerekli önlemlerin almaması nedeniyle merdivenlerinden düşerek hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığını ve malul kaldığını, tedavisinin halen devam ettiğini belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 60.000,00 TL tedavi gideri, 40.000,00 TL iş gücü kaybı olmak üzere toplam 100.000,00 TL maddi tazminat ile davacılardan ... için 50.000,00 TL, baba ... için 25.000,00 TL, anne ... için 25.000,00 TL olmak üzere toplam 100.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istenmiş, 10.12.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile iş gücü kaybı alacaklarını 104.734,09 TL'ye, tedavi gideri alacaklarını ise 86.788,43 TL'ye yükselterek, maddi tazminat olarak toplam 191.522.52 TL'nin davalılardan tahsilini, faizin davalılara yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili; olayın olduğu saatin eğitim-öğretim faaliyetinin yürütüldüğü saatler olmadığını, okul içindeki çalışmanın öğrencilerle alakasının olmadığını, öğrencinin sorumluluğunun velisinde olduğunu, okul yöneticilerinin kasıt ve ihmalinin olmadığını, ceza dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Davanın açıldığı Bursa 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.12.2012 tarihli ve 2007/2013 E., 2012/719 K. sayılı kararıyla; maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 09.04.2014 tarihli ve 2013/10605 E., 2014/10796 K. sayılı ilamıyla; taraflar arasındaki uyuşmazlığı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kalması nedeniyle davaya bakmaya Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek, hüküm bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozma Sonrasında Verilen Karar

Verilen görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine dosyanın gönderildiği Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Bursa 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 2007/617 E. sayılı dosyasında alınan bilirkişi heyet raporunda; olayın meydana gelmesinde kasıt unsurunun bulunmadığı, okul ve idarecilerin kusurlu bulunmadığı, davacı ...'nin hafif kusurlu olduğunun belirtildiği, Bursa 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/13 Değişik İş dosyasında, olayın meydana geldiği yerle ilgili tespitin yapıldığı ve kulak burun boğaz, beyin cerrahi ve nöroloji uzmanından oluşan üç kişilik bilirkişi heyetinden alınan raporda, küçük ...'in kaza sonrası %40 oranında vücut fonksiyonlarını kaybettiğinin bildirildiği, 03.05.2012 tarihli bilirkişi heyeti raporunda; kazanın meydana gelmesinde okulun sahibi olan davalı şirketin 3/10 oranında, okul müdürü ... ile müdür yardımcısı ...'nın ayrı ayrı 2,5/10 oranında, davacı anne ...'nin ise 2/10 oranında olayın meydana gelmesi yönünden kusurlu olduklarının belirtildiği, küçük ...'in tedavi giderleri harcama belgelerinin toplamının 86.788,43 TL olduğu, iş gücü tazminatı bedeli toplamının ise 104.734,09 TL olabileceğinin bilirkişi heyet raporunda belirtildiği, diğer davalıların kusurları olan %60 oranında zarardan müteselsilen sorumlu oldukları gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile 86.788,43 TL tedavi gideri, 104.734,09 TL maluliyet tazminatının davalılardan müteselsilen tahsili ile davacı ...'e ödenmesine, davacı ... için 30.000,00 TL, ... için 10.000,00 TL, ... için 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsili ile adı geçen davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, tazminatlara dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili; davacıların 26.04.2007 tarihli dava dilekçesinde faize dair herhangi bir taleplerinin bulunmadığını ancak Mahkemece "Maddi ve manevi tazminatlara dava tarihi olan 26.04.2007 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına" şeklinde karar verildiğini, davacıların, davayı davalı şirket dışında, tüzel kişiliği bulunmayan Özel ... okullarının müdürü ... ve müdür yardımcısı ... aleyhine de tevcih ettiğini, akdî nitelikteki tüketici sözleşmesinin (hizmet sunumuna ilişkin özel okul sözleşmesinin) tarafı olmadıkları için Mahkemece davalılar ... ve ... aleyhine açılan bu akdî tazminat davasının husumet yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, davalı şirketin bu kazanın meydana gelmesinde hiçbir kusuru bulunmadığı halde, %60 kusur takdir edilmesinin son derece yüksek, anne ...'ye %40 kusur takdir edilmesinin son derece düşük olduğunu ifade ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, hizmet kusuru nedeniyle meydana gelen yaralanmadan kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 74 üncü maddesi,

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) "Taleple bağlılık ilkesi

" başlıklı 26 ncı maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1. 6098 sayılı Kanunu'nun 74 üncü maddesinde; "Hâkim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hâkimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir.

Aynı şekilde, ceza hâkiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da, hukuk hâkimini bağlamaz." hükmü yer almaktadır.

2. Bu açık hüküm karşısında, ceza mahkemesince verilen, beraat kararı, kusur ve derecesi, zarar tutarı, temyiz gücü ve yükletilme yeterliği, illiyet gibi esasların hukuk hakimini bağlamayacağı konusunda duraksama bulunmamaktadır. Ancak, hemen belirtilmelidir ki gerek öğretide ve gerekse Yargıtayın yerleşmiş içtihatlarında, ceza hakiminin tespit ettiği maddi olaylarla ve özellikle "fiilin hukuka aykırılığı" konusuyla hukuk hakiminin tamamen bağlı olacağı kabul edilmektedir. Diğer bir anlatımla, maddi olayları ve yasak eylemlerin varlığını saptayan ceza mahkemesi kararı, taraflar yönünden kesin delil niteliğini taşır (Yargıtay H.G.K.'nin 10.1.975 tarihli ve ve 1971/406 E., 1975/1 K.; H.G.K.'nin 23.1.1985 tarihli ve 1983/10-372 E., 1985/21 K.; H.G.K.'nin 27.4.2011 tarihli ve 2011/17-50 E., 2011/231 K. sayılı ilamları).

3. Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olay temyiz edenlerin sıfatları ve temyiz sebepleri ile sınırlı olarak incelendiğinde; yargılama sırasında alınan 14.11.2012 ve 29.11.2011 tarihli bilirkişi raporları esas alınarak karar verildiği, ceza mahkemesince verilen beraat kararında yer alan kusur ve derecesinin hukuk hakimini bağlamayacağı anlaşılmakla, davalıların temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalılara yükletilmesine,

1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

31.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi