"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/911 E., 2023/558 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 3. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/1091 E., 2021/139 K.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı yapılması davacı vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 10.12.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat ...’ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davacı tarafından kira alacağının tahsili için davalı hakkında takip başlatıldığını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini, kira dönemi tarihi itibariyle taraflar arasındaki kira sözleşmesinin devam etmekte olup davalının kiralananda zilyet olduğunu, kira sözleşmesinin taraflarca fesh edilmediğini, davalının kira bedeli ödeme yükümlülüğünün devam ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile davacı lehine icra tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; IR 64018 sayılı maden ruhsat sahasında koordinatları sözleşmede belirtilen alanla sınırlı olmak üzere müvekkii ile davalı arasında 25.08.2011 tarihli rödövans sözleşmesi ve 16.03.2012 tarihli protokolün düzenlendiğini, 3213 sayılı Maden Kanunu’nda (3213 sayılı Kanun) yapılan değişiklikler ile zorunlu hale geldiğinden rödövans sözleşmesinin ruhsat siciline şerh edilmesinin talep edildiğini, MİGEM’in 12.11.2015 tarihli yazıları ile dava dışı şirket ile düzenlenen, rödövans sözleşmesinin maden sicili kayıtlarına şerh edilmiş olduğunun ve sözleşme ile aynı koordinatları kapsadığının tespit edilmesi nedeniyle başvurunun reddedildiğini, davalının aynı ruhsat sahası içerisinde dava dışı şirket ile aynı koordinatlar üzerinde 20.09.2008 tarihinde düzenlediği rödövans sözleşmesini usul ve yasaya uygun şekilde sona erdirmeden müvekkili ile sözleşme düzenlediğinin anlaşıldığını, 26.08.2016 tarihli MİGEM kararı ile madencilik faaliyetinin durdurulmasına karar verildiğini, Isparta İl Özeli İdaresi Ruhsat Denetim Müdürlüğünün 20.09.2016 tarihli kararı ile sahada faaliyetin fiilen durdurulduğunu, 27.01.2017 tarihinde de işyeri açma ve çalışma ruhsatının iptal edildiğini, rödövans sözleşmesinin 20.09.2016 tarihli işlemden sonra fiilen uygulanamadığını, madencilik faaliyetinin yapılmadığını, bu süreçte dava dışı şirketin açtığı davada kiracılık sıfatının tespitine, kiralananın dava dışı kiracıya teslimine karar verildiğini, müvekkilinin sözleşmenin ifa edilemesinden kaynaklanan zararının artmasını engelleyebilmek için yeni bir rödövans alanı belirlenmesi hususunda davalıya teklifte bulunduğunu ancak reddedildiğini, davacının rödövans bedeli talep ettiği dönemde kiralananı kullandırma yükümlülüğünü yerine getirmediğini, bu durumun yargısal ve idari kararlara sabit olduğunu savunarak, davanın reddini ve davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasındaki 25.08.2011 tarihli rödovans sözleşmesinden önce davacı şirket ile dava dışı şirket arasında davaya konu kiralanan yer ile aynı yer ve aynı koordinatlar hakkında 20.09.2008 tarihli rödovans sözleşmesi imzalandığı, davacı şirket ile dava dışı şirket arasında imzalanan geçerli olan rödovans sözleşmesi usul ve yasaya uygun bir şekilde sona erdirilmeden ve bu durum haber verilmeden davalı ile 25.08.2011 başlangıç tarihli ve 10 yıl süreli rödövans sözleşmesi düzenlendiği, 3213 sayılı Kanun’un rödövans sözleşmeleriyle ilgili hükümlerinde değişiklik yapılması nedeniyle davalının rödövans sözleşmesini sicile şerh yaptırmak istemesi üzerine, dava dışı 3. şirket ile davacı arasında mevcut rödövans sözleşmesinin bulunduğunun ortaya çıktığı, bu hukuki imkansızlık sebebiyle davalı şirketin alandaki faaliyetinden men edildiği, davacının kusurlu davranışı sebebiyle maden sahasında faaliyette bulunamadığı, sözleşmenin ediminin hukuken imkansız olduğunun kesinleşen mahkeme kararıyla tespit edildiği, davacı şirketin kiralanan taşınmazı sözleşme ile amaçlanan kullanıma uygun bir halde teslim ve sözleşme süresince bu halde bulundurma yükümlülüğünü yerine getirmediği, bu nedenle borcun ifasının imkansız hale geldiği, sözleşme öncesi ayıp sebebiyle davacının sorumlu olduğu, davalıdan kira bedeli talep edemeyeceği gerekçesiyle, davanın ve davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; hasılat kira sözleşmesinin taraflarca karşılıklı fesih edilmediği gibi mahkeme kararı ile de sona erdirilmediğini, dolayısıyla davalının kira sözleşmesinden doğan kira borcu ödeme yükümlülüğünün devam ettiğini, davalının takip konusu kira bedeli faturasına itirazına ilişkin ihtarında, kira bedeli ödeme yükümlülüğü olduğunu kabul ettiğini ancak yasal olmayan indirim talep ettiğini, davalının bu kabul beyanının göz önünde bulundurulması gerektiğini, Mahkemenin idari karar ile kiracının faaliyette bulunmadığını değerlendirmiş ise de, fatura konusu dönemde kiracının kira konusu alanda zilyet olduğunu, kira konusu yeri kullanmaya devam ettiğini, davalı şirketin idarenin kendi aleyhine olan idari kararlarına karşı iç yasa yollarını kullanmadığını ve tüketmediğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili; davacının kötü niyetle icra takibinde bulunduğunu, kötü niyet tazminatının talebinin kabulü gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; takibe konu dönemle ilgili olarak ruhsat sahibinin kiralananı, sözleşmenin amacına uygun biçimde kullanılmaya ve işletilmeye elverişli bir durumda kiracıya teslim etmek ve sözleşme süresince bu durumda bulundurma borcunu ifa edemediği, davalının faaliyetinin idari yoldan durdurulduğu, davalının rödovans sözleşmesi kapsamındaki alandan mermer çıkaramadığı hususları göz önünde bulundurulduğunda; gerek 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 97 inci maddesi, gerekse 136, 301 ve 360 ıncı maddeleri uyarınca alacaklının rödovans bedeli talep edemeyeceği belirlenerek yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olmasında ve davacının takip yapmakta kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Taraf vekilleri; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmişlerdir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, rödövans alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Kanun'nun 357 ve 360 ıncı maddeleri
3. Değerlendirme
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa yukarıda yer verilen kanun maddelerinin doğru şekilde uygulandığı, taraflar arasında düzenlenen rödövans sözleşmesinden önce aynı maden sahasının dava dışı şirkete kiralandığı, dava dışı şirketle yapılan rödövans sözleşmesi usulüne uygun sona erdirilmeden davalı ile yeni bir sözleşme yapıldığı, rödövans sözleşmesine konu alanda rödövansçının çalışmasına MİGEM tarafından engel olunmakla TBK 301 ve ürün kirası için 360 maddeleri uyarınca ruhsat sahibi davacının kira süresince kiralananı kiracı kullanımına uygun bulundurma yükümlülüğünü yerine getirmediği gibi davacı kusurundan kaynaklanan idari kararla kiracı kullanımının engellenmesi nedeniyle TBK m. 136 uyarınca borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle kiralananın kullanımının imkansızlaştığından davacının rödövans bedeli talep edemeyeceğine göre davanın reddi kararının yerinde olduğu, davacının kötü niyetli icra takibi yaptığı ispatlanamadığı anlaşılmakla, tarafların temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.