"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/308 E., 2022/416 K.
Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davacı ile eşi olan davalı arasında Kayseri .... Noterliğinin 12.05.2010 tarihli ve 17348 yevmiye nolu ölünceye kadar bakım sözleşmesi yapıldığını, davacının buna karşılık Kayseri, ..., .. Mahallesi, 3081 ada 16 parsel 3 nolu bağımsız bölümü davalıya verme edimini yüklendiğini, davalının sözleşmeden sonra bir süre kendisi ile ilgilendiğini, ancak sözleşmenin tapuya şerh edilmesinden sonra davalının kendisine şiddet uygulamaya başladığını, hakaret ve tehdit ile evden kovduğunu, yaklaşık 2 yıldır ayrı yaşadıklarını, Kayseri 1. Aile Mahkemesinin 2014/512 E. sayılı dosyası ile davalıya nafaka bağlandığını, şu halde davalının bakım yükümlülüğünü yerine getirmesinin fiilen imkansız olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 12.05.2010 tarihli ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptaline ve davalı lehine konulan 15.06.2010 tarihli şerhin tapudan terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davalının belirtilen bakım sözleşmesindeki edimlerini yerine getirdiğini, davacı ve oğlu Halil İbrahim Yıldız'ın davalıyı darp ettiğini, polis kayıtları ile bu durumun sabit olduğunu, davalının 15 yıldır davacıya baktığını, davacının asıl amacının boşanmaya ikna etmek olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, Türk Borçlar Kanunu'nun 617/son maddesi hüküne göre, davacının evden ayrıldığı, o tarihten bu yana tarafların bir araya gelmedikleri, her iki tarafın geçinemedikleri, davacının ayrı yaşaması nedeniyle davalının tedbir nafakası aldığı, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin yerine getirilmesinin olanaksız hale geldiği gerekçesiyle davanın kabulü ile, Kayseri .... Noterliğinin 17348 yevmiye numaralı 12.05.2010 tarihli ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptaline, karar kesinleştiğinde Kayseri İli, ... İlçesi, ... Mah., 3081 ada 16 parsel sayılı ana taşınmazdaki 1. kat 3 nolu bağımsız bölümdeki bu ölünceye kadar bakma sözleşmesine dayanan şerhin tapu kaydından kaldırılmasına karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi'nin 02.07.2020 tarih 2020/672 E., 2020/5759 K. sayılı ilamıyla; Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları ile sunmuş oldukları deliller değerlendirilerek ölünceye kadar bakım sözleşmesinin sürdürülememesinin taraflardan hangisinin kusurlu hareketlerinden kaynaklandığının değerlendirilmesi ve buna göre TBK‘nın 617/son maddesinin eldeki davada uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiği gerekçesiyle, davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilerek, İlk Derece Mahkemesinin hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 22.12.2022 tarih 2021/308 E., 2022/416 K. sayılı kararıyla; Türk Borçlar Kanunu'nun 617 nci maddesi uyarınca dinlenen tanık beyanları ve Değişik İş dosyalarına göre, son ayrılış sırasında kocanın karısına şiddet uygulayıp, evden kovduğu, davalının ayrı yaşamakta haklı olduğu, davalının bakım borcunu yerine getirememesinin davacının kusurundan kaynaklandığı, davacının davalıya şiddet uygulayarak evden kovmasından anlaşılan ayrı yaşama iradesi karşısında irat bağlanmasının uygun olacağı, dava konusu taşınmazın tapunun iptalini gerektirir davalıya yüklenebilecek bir kusurun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine, bakım alacaklısı yararına aylık 1.500,00 TL irad bağlanmasına ve her ay 1.500,00 TL nin dava tarihinden olmak üzere davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; taraflar arasında yapılan ölünceye kadar bakma sözleşmenin tapuya şerh ettirilmesinden kısa bir süre sonra davalının, yaşı epeyce ilerlemiş olan hasta ve yaşlı olan davacıya şiddet uygulamaya başladığını, hakaret ve tehditler ile evden kovduğunu, her ne kadar Mahkemece davacının davalıyı darp ettiği gerekçesine dayanılmış ise de, davalının çok daha genç, dinç ve iri olması nedeniyle davacının davalıyı darp etme ihtimalinin bulunmadığını, dosyada davacının davalıyı darpı yönünde hiçbir tanık vb. delil olmadığı ve tanık beyanlarının duyuma dayalı olduğunu, buna rağmen Mahkemece davacının kusurlu bulunduğunu, davacının evden atıldığını, yıllardır bakıma muhtaç olduğunu, davalının kardeşlerinin çocukları ile davacının evinde yıllardır para ödemeden kaldıklarını, davalının aldığı nafaka ve ailesinden kalan tarlalardan elde ettiği gelirler ile hayatını eksiksiz idame ettirmekte iken davacının kendi bakımını bile tek başına yerine getiremediğini, Kayseri 1. Aile Mahkemesinin 2014/512 E. sayılı dosyasından da anlaşılacağı üzere tarafların 30.05.2014 tarihten beri ayrı yaşadıklarını, davacının o tarihten beri kendi bakımını yapmak zorunda kaldığını, davalının sözleşmeden doğan bakım yükümlülüğünü yerine getirmediği, bu tarihten sonra da davalının edimini yerine getirmesinin fiilen imkan bulunmadığını, Türk Borçlar Kanunu'nun 617 nci maddesi uyarınca mahkemenin bakım alacaklısı lehine ömür boyu gelir bağlama yetkisini kullanabilmesi için, taraflar arasında kişisel ve insancıl ilişkilerin sürdürülme imkanının varlığının şart olduğunu, ancak tarafların iş bu sözleşmeyi yaptıktan iki sene sonra boşandıklarını ve boşanmanın davalının kusurundan kaynaklandığını, tarafların yaklaşık 8 yıldır ayrı yaşadıklarını ve görüşmediklerini, bu durumda davalı lehine verilen bu kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali ve sözleşme çerçevesinde tapuya tescil edilen şerhin terkini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 611 vd. maddeleri
3. Değerlendirme
Mahkemece, tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, dinlenilen tanık beyanlarına, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile yukarıda yer verilen hukuk kurallarına göre, bozma ilamına uyulmasına karar verilerek bozma doğrultusunda inceleme yapıldığı, taraflar arasında akdedilen ölünceye kadar bakım sözleşmesinin sürdürülememesinin davacının kusurlu hareketlerinden kaynaklandığına dair tespitte, TBK‘nın 617/son maddesinin davalı lehine uygulanmasına ilişkin kararda ve gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,23.09.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.