"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2012/338 E., 2023/156 K.
Taraflar arasındaki muarazanın giderilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkili ile davalı Kurum arasında düzenlenen SUT sözleşmesi uyarınca müvekkilinin ilaç temin ettiğini, ancak davalının 4 aylık birikmiş alacaklarını ödemediğini, bu nedenle müvekkilinin 25.04.2011 tarihli dilekçe ile davalı Kuruma başvurduğunu ve 2011 yılı Mart, Nisan, Mayıs ve Haziran aylarına ilişkin hak edişlerinin ödenmeme nedenini ve ödemeler üzerinde herhangi bir bloke bulunup bulunmadığını sorduğunu, verilen cevapta hesaplar üzerinde herhangi bir blokenin bulunmadığının bildirildiğini, bu cevaba rağmen ödemelerin yapılmaması üzerine yeniden yazılı başvuru yapması üzerine 02.06.2011 tarihinde verilen cevapta müvekkilinin eczanesi hakkında inceleme yapıldığını, bu nedenle de ikinci bir talimata kadar hesaplara bloke konulduğunun bildirildiğini, protokol gereği incelemelerin 60 gün içinde tamamlanıp ödemelerin yapılması gerektiğini ileri sürerek; 02.06.2011 tarihli yazısı ile hesaplara bloke konulmasına ilişkin işlemin iptali ile muarazanın giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; yürütülen soruşturmalar neticesinde sahte raporlara istinaden düzenlenen sahte reçetelerin davacının işlettiği eczane tarafından müvekkili Kuruma fatura edildiğinin tespit edildiğini, müvekkili Kurum denetim görevlilerince düzenlenen 17.02.2011 tarihli ön inceleme raporunda tespit edilen usulsüzlüklerin ayrıntılı olarak açıklandığını, davacı hakkındaki soruşturma işlemlerinin devam ettiğini, yapılan tespitlerde davacıya ait eczane tarafından 60.418,99 TL tutarında sahte ilaç fiyat kupürü ekli reçetenin müvekkili Kuruma fatura edildiğinin tespit edildiğini, bu nedenle davacı hakkında savcılığa da suç duyurusunda bulunulduğunu, davacının Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden ilaç teminine ilişkin Eczane Protokolü hükümlerine aykırı faaliyette bulunduğunu, Eczane Protokolünün ( 6.3.19 ) maddesi uyarınca davacı hakkında söz konusu sahte reçetelerin reçete bedeli toplamı olan 60 418,99 TL'nin on katı cezai şart uygulanmasının yerinde olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece verilen 03.11.2011 tarihli ve 2011/428 E., 2011/460 K. sayılı kararla; davacının hesaplara bloke konulması nedeniyle borçlarını ödeyemediği ve senetlerin protesto edildiğinin dosyadaki belgelerden anlaşıldığı, davalı Kurum tarafından sürdürülen bir incelemenin sonuçlandırılmadığı ve ne zaman biteceği konusunda da bir açıklama bulunmadığı, inceleme sonucunda eğer bir alacak doğacak ise her zaman tahsil etme olanağı bulunan davalı Kurumun bunu yapmayarak belirsiz bir süre için tek taraflı bir işlemle ödenmesi gereken reçete bedellerini ödememek üzere davacının Kurum nezdinde doğmuş ve doğacak tüm alacaklarının ödenmemesi için bloke koyması işleminin sözleşme ve protokol hükümlerine aykırı olduğu gibi, davalı Kurumdan alacağını alamayan eczanenin ilaç temini ve eczacılık işini devam ettirmesi için gereken giderleri ödeyememesi ve işlerini devam ettirememesi sonucunu doğuracağı gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalı Kurumun 02.06.2011 tarihli yazısı ile hesaplara bloke konulduğuna ilişkin işlemin iptali ile muarazanın bu şekilde giderilmesine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 04.04.2012 tarihli ve 2012/3968 E. 2012/9056 K. sayılı ilamıyla; Mahkemece, ceza soruşturmasına ilişkin dosya celbedilerek davalının belirttiği şekilde sahte ilaç kupürü reçete edilip edilmediğine dair gerekli inceleme ve araştırma yapılıp sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında düzenlenen Protokolün (4.) maddesinde kurumların reçete üzerinde gerekli incelemeyi yaptıktan sonra, bedellerini reçetelerin kuruma veriliş tarihinden itibaren en geç 18 işgünü içinde ödemek üzere gerekli işlemleri yapacağının hükme bağlandığı, taraflar arasında düzenlenen sözleşmelerde; eczane hakkında her hangi bir inceleme yapılması halinde ödemelere bloke konulacağı konusunda bir hüküm bulunmadığı gibi, davacı eczacı hakkında resmi belgede sahtecilik, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçlarından savcılıkça başlatılan soruşturma dosyasında davacı yönünden 17.07.2019 tarihinde ek kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen kararın kesinleştiği, hükme esas alınan bilirkişi raporu ile de davalı Kurum işleminin yasal dayanığına ilişkin sabit, somut bilgi ve belge bulunmadığı yönünde görüş bildirildiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalı Kurumun 02.06.2011 tarihli yazısı ile davacının hesaplarına bloke konulduğuna ilişkin işlemin iptali ile muarazanın bu şekilde giderilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; davacı eczane hakkında İstanbul Emniyet Genel Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ile müvekkili Kurum tarafından yürütülen soruşturmalar neticesinde sahte raporlara istinaden düzenlenen ve ekinde sahte kupür bulunan reçetelerin müvekkili Kuruma fatura edildiğinin tespit edildiğini, müvekkili Kurum denetim görevlilerince düzenlenen 17.02.2011 tarihli inceleme raporunda tespit edilen usulsüzlüklerin ayrıntılı olarak açıklandığını, yapılan tespitlerde davacıya ait eczane tarafından 60.418,99 TL tutarında sahte ilaç fiyat kupürü ekli reçetenin müvekili Kuruma fatura edildiğinin tespit edildiğini, davacının Protokol hükümlerine aykırı faaliyette bulunduğunu, sahte reçete ve sahte küpür kullandığını, ilaçların hasta ya da hasta yakınına teslim edilmemesi gibi usul ve yasaya aykırı işlemler gerçekleştirdiğini, davacı eczane tarafından sözleşmeye aykırı suç konusu işlemler yapıldığının dosyada bulunan bilgi ve belgelerle sabit olduğunu, müvekkili Kurumun ilgili sözleşmelere ve mevzuat hükümlerine uygun işlem yaptığını ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı Kuruma fatura edilen reçete bedellerinin yapılan inceleme nedeniyle ödenmemesi suretiyle yaratılan muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (6100 sayılı Kanun) 165 inci maddesi.
2.09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK ve 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları
3. Değerlendirme
1.Dosyadaki bilgi ve belgelerden; yargılamada bahsi geçen İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/463 E., 2022/228 K. sayılı dosyasına ilişkin UYAP sistemi üzerinden temin edilen evrakların incelenmesinde; davacı eczacının davalı Kuruma yönelik olarak kurum işleminin iptali talepli dava açtığı, birleşen davada ise davacı Kurum tarafından aynı cezai işlemden kaynaklı olarak davalıya yönelik icra takibine itiraz edilmesi üzerine itirazın iptali davası açıldığı, her iki dosyasının birleştirildiği ve yapılan yargılama sonucunda ise, asıl davanın reddine, birleşen davanın ise kabulüne karar verildiği, bu dava dosyasının istinaf incelemesinde olup henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır.
2. Her ne kadar Mahkemece; bozma ilamı sonrasında alınan bilirkişi raporu ve davacı hakkında verilen ek takipsizlik kararı hükme dayanak yapılarak davanın kabulüne karar verilmişse de, bahsi geçen İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/463 E. 2022/228 K. sayılı dava dosyasına konu edilen cezai işlem ile bu dava konusu edilen cezai işlem arasında bir bağ bulunup bulunmadığı, o dosyadaki delil ve değerlendirmelerin bu dava dosyasına etkisi yönünden bir inceleme ve değerlendirme yapılmadığı anlaşılmakla, kararın bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA,
1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
05.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.