"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/950 E., 2023/1124 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 2. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2021/409 E., 2023/38 K.
I. DAVA
Davacı vekili; davalının inşa edeceği ... Evleri-3 sitesinden heri biri 142.500,00 TL bedelli iki adet dairenin satılmasına ilişkin 23.07.2015 tarihli sözleşmenin imzalandığını, satış bedelinin son taksit dışında ödeme planına uygun olarak ödendiğini ancak davalının taşınmazları 31.03.2018 tarihine kadar devretmeyi taahhüt etmiş olmasına rağmen hala teslim etmediğini, 11.03.2019 tarihinde ihtar çekildiğini, davalının ihtara cevabında imar değişikliği ile konutların teslim edilmediğini belirterek 2020 aralık ayında teslim edeceğini bildirdiğini ancak bu tarihten itibaren 9 ay geçmiş olmasına rağmen halen inşaatın dahi başlamadığını, inşaat ruhsatının alındığı tarihten beri 6 buçuk yıl geçtiğini inşaat maaliyetlerinin katlanarak arttığını davalının artık edimini ifa etmesinin imkansız hale geldiğini ileri sürerek taşınmazların rayiç bedeli belirlendiğinde arttırılmak üzere şimdilik 1.000,00 TL 'nin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiş, 22.11.2022 tarihli ıslah dilekçesiyle talep sonucunu 2.806.310,00 TL'ye yükselterek bu miktarın ıslah tarihinden itibaren avans faiziyle beraber tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; inşaatın gecikmesinde müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, 15.06.2016 tarihinde darbe girişimi nedeniyle ülke genelinde OHAL ilan edildiğini, yine COVİT-19 nedeniyle sokağa çıkma yasağı bulunduğunu ekonomik dalgalanmanın ciddi boyutlara ulaştığını, arsanın bunduğu bölgede üç kez imar değişikliği yapıldığını, en son 12.05.2017 tarihinde plan değişikliği yapıldığını bunun da 15.10.2019 tarihinde iptal edildiğini, halen kabul edilmiş bir imar planı bulunmadığını, dolayısıyla vaziyet planı da alınamadığını, bu durumda mevcut olan projelerin ve yapı ruhsatının uygulanamayacağını, normal şartlar altında teslim süresinin 10.12.2019 olduğunu mücbir sebepler dikkate alındığında süre aşımının olmadığını, sözleşmenin özel şartlar kısmının 3 numaralı maddesinde inşaatın belirlenen sürede tamamlanamaması halinde sürenin 1 yıl uzayacağnıın kararlaştırıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı satıcının kusurlu eylemi sonucu ifa imkansızlığının oluştuğu, davacı tüketici tarafından geçerli satış sözleşmesine konu dairenin ifanın imkansız hale geldiği dava tarihi itibarı ile rayiç bedelinin talep edilebileceği, davacının ödemesini yaptığı miktarın satış bedeline oranının bilirkişi tarafından belirlenen rayiç bedele uygulanmasıyla davacının iki taşınmaz için talep edebileceği miktarın 1.281,754,39 TL olarak tespit edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne,1.281,754,39 TL alacağın dava tarihi olan 21.09.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili, bir tarafın karşı tarafın ediminin ifasını isteyebilmesi için öncelikle kendi edimini ifa etmesi gerektiğini, davacının satış bedelinin 4.000,00 TL sini ödemediğini, taşınmazların darbe teşebbüsü ve devamındaki OHAL dönemi, piyasalardaki dengelerin bozulması, inşaat yapılacak arsa ile ilgili olarak imar planındaki gelişmeler ve covit-19 salgını gibi mücbir sebepler nedeniyle 31.03.2018 tarihinde teslim edilemediğini, mücbir sebepler nedeniyle gecikilen sürelerin süreye eklenerek makul sürenin teslim edilmesi gerektiğini, davanın kısmen reddedilmesine rağmen müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini belirterek kararı istinaf etmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili ve katılma yolu ile davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; dava tarihindeki döviz kuru 8,63 TL iken ıslah tarihinde 18,63 TL olduğundan dava tarihinde 650.000,00 TL olan taşınmazın ıslah tarihinde değerinin 1.403,155,00 TL olacağını, müvekkilinin dava sırasında alım gücünün fahiş düzeyde düştüğünü, müvekkilinin ödediği paranın ödeme tarihindeki alım gücüne ulaştırılmadığı gibi iki taşınmazın kira bedellerinden de mahrum kaldığını davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararı temyiz etmiştir.
2. Davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ettiğini, Bölge Adliye Mahkemesinin hukuka aykırı olarak nispi harca hükmettiğini belirterek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ön ödemeli taksitli konut satış sözleşmesinde satıcının temerrüdü nedeniyle aynen ifa yerine müspet zararın tazmini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 212, 213 ve 212 nci maddenin atfıyla 124 ve 125 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2. Davacı vekili, 22.11.2022 tarihli ıslah dilekçesiyle bilirkişi tarafından dava tarihi itibariyle belirlenen rayiç değerine dava tarihi ve rapor tarihi arasındaki döviz kurundaki artış oranının uygulanması suretiyle belirlediği 2.806.310,00 TL'nin avans faiziyle tahsiline karar verilmesini aksi halde aleyhlerine vekalet ücretine hükmedilmemesi için bilirkişinin tespit ettiği rayiç değer olan 1.300.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş ise de her iki talep de para alacağına ilişkin olup mahkemece hukukun resen uygulanacağı ve çoğun içinde azı da vardır kuralı gereği talepten azına karar verilebileceği dikkate alındığında davalının terditli olarak ileri sürdüğü iki talebinin bulunduğundan bahsedilemez. Davacı davasını 2.806.310,00 TL üzerinden ıslah etmiş, Mahkemece davanın 1.281.754,39 TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
3. Dava kısmen reddedildiğine göre reddedilen kısım için davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu hususun gözardı edilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebi ise de belirtilen eksikliğin giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına İlk Derece Mahkemesi kararının aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle
Davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine,
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
İlk Derece Mahkemesi kararının , hüküm fıkrasına "Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT'nin 13. maddesi gereğince hesaplanan 168.504,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine" şeklindeki ibarenin (8) numaralı bent olarak eklenmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine,
12.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.