"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/158 E., 2021/417 K.
Taraflar arasında birleştirilerek görülen itirazın iptali davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı birleşen davada davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Asıl davada davacılar vekili; babalarından miras kalan gayrimenkuller ile ilgili olarak izaleyi şuyu davası açması, intikal, kira bedellerinin tahsili ile ihtarname keşidesi gibi işlemler için davalıya 27.05.2009 tarihli vekaletname verildiğini, davalının bu vekaletnameye istinaden Şişli 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/871 esas sayılı dosyasıyla izalei şuyu davası açtığını, söz konusu davanın açılmasından önce davalıya vekalet ücretine mahsuben 27.05.2009 tarihinde 20.000,00 TL ve dava harç ve masraflarına mahsuben 15.06.2010 tarihinde 20.000,00 TL olmak üzere toplam 40.000,00 TL ödeme yaptıklarını, ancak davalının aldığı ödemeye rağmen izaleyi şuyu davasını yaklaşık 5 ay sonra 14.10.2009 tarihinde açtığını, ayrıca davalının miras yolu ile kendilerine kalan mesken ve dükkanların kira bedellerini tahsil ettiği halde paylarına düşen kısmını vermediğini, bunun üzerine gerek işleri sürüncemede bırakması gerekse tahsil ettiği kira bedellerini ödemeyerek vekalet ilişkisini kötüye kullanması nedeni ile davalıyı 30.04.2010 tarihli azilname ile haklı nedenle azlettiklerini, vekalet ücreti ile harç ve masraflar için ödenen 40.000,00 TL'nin davalıdan tahsili amacı ile başlattıkları takibin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Bozmadan sonra birleşen davada davacılar vekili; davalının, avukatları olarak tahsil ettiği kira bedellerini ödemediğini ödetilmesi amacı ile hakkında başlattıkları takibin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek; itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Asıl ve birleşen davada davalı vekili; icra takibine konu edilen alacağın davacılar ile yapılan ücret sözleşmeleri gereği ödenmesi gereken vekalet ücreti olduğunu, davacıların kendisini haksız olarak azlettiğini, işlerde gecikmenin söz konusu olmadığını, 23 adet taşınmazın söz konusu olduğunu, kiracıların belirlenmesinin zaman aldığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 08.10.2015 tarihli ve 2011/79 E., 2015/416 K. sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulü ile İstanbul 23. İcra müdürlüğünün 2010/30176 sayılı takip dosyasındaki alacağın 39.552,00 TL'sine yönelik itirazın reddine, takibin bu miktar üzerinden devamına, alacak yargılamayı gerektirdiğinden davacının tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 17.01.2019 tarihli ve 2016/4079 E., 2019/307 K. sayılı ilamıyla; mahkemece, davalı avukatın haksız olarak azledildiği kabul edilerek yapılacak değerlendirme neticesinde hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, hükmün bozulmasına ve bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalının hapis hakkına konu edebileceği vekalet ücretlerinin 10.000,00 TL + 2.667,81 TL+2.160,92 TL+35.142,00 TL=49.970,73 TL olduğu, asıl davanın haksız olduğu, 10.418,73 TL'lik bakiye vekalet ücreti alacağının ise birleşen davadan mahsup edildiği belirtilerek, asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne, davalının Şişli 5. İcra Müdürlüğünün 2010/30171 esasına yönelttiği itirazın 16.359,43 TL yönünden iptaline, takibin anılan rakamla sınırlı olarak kaldığı yerden devamına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde birleşen dosya davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Birleşen dosya davalı vekili; 27.07.2021 tarihinde verilen raporda, müvekkillerine ödenmesi gereken vekalet ücretlerinin davacıların her biri için tek tek hesaplandığı, müvekkillerinin alacaklı olduğunun sabit olduğu, Mahkemenin vermiş olduğu kararın hüküm kısmında birleşen dosya açısından takibin anılan rakamla sınırlı kalarak devamına şeklinde verdiği hükümde bir açıklama olmadığı, hükümde yer alan bu maddenin gerekçesiz olması sebebiyle kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, asıl davada haklı azil nedenine dayalı olarak davalı avukata peşin olarak ödedikleri vekalet ücreti , harç ve masrafların tahsili amacı ile başlattıkları takibe vaki itirazın iptali, birleşen davada vekilin tahsil ettiği kira bedellerinin tahsili amacı ile başlattıkları takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).
2. Bundan başka, Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş olan bu kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, hesaplamaya ilişkin yeterli açıklama ve gerekçe içerdiğinin anlaşılmasına göre birleşen dosyada davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 439 uncu maddesi gereğince ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden birleşen dosyada davalı tarafa yükletilmesine,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440
ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,23.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.