"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/870 E., 2023/1171 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 11. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/359 E., 2022/528 K.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, davalının sahibi ve mesul müdürü olduğu ''... Eczanesi'' adındaki eczanenin İzmir Valiliği İl Sağlık Müdürlüğünün 03.04.2017 tarihli ve 1983 sayılı işlemi ile muvazaalı işletildiğinin tespit edildiğini, ... Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin 2016 yılı Protokolü’nün (5.3.12) maddesinde yer alan; “…Eczanenin muvazaalı olarak işletildiğinin tespiti halinde sözleşme tarihinden itibaren Kurumca eczaneye yapılan tüm ödemeler geri alınır.” düzenleme gereği davacı Kurum tarafından 01.02.2012 tarihinden itibaren teslim edilen reçetelere istinaden ödenen 1.797.701,67 TL, işlemiş faizi 574.564,25 TL ve ihtiyati haciz vekalet ücreti 440,00 TL olmak üzere 2.372.705,92 TL alacağın tahsili amacıyla başlatılan takip dosyasına, davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek; davalı borçlunun yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına ve davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davalının muvazaalı eczane işletmediğini, eczanenin muvazaalı işletildiğini destekleyecek somut tespit veya delilin bulunmadığını, devletin yetkili ve yasal kıldığı sağlık kuruluşlarındaki hekimler tarafından düzenlenen reçetelere istinaden sigortalılara verilen ilaç bedellerinin geri istenmesinin hukuk ve vicdan ile ilgisinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kesinleşen İzmir 2. İdare Mahkemesinin 2017/1172 E. sayılı dosyasında, davacı Kurumun davalının işlettiği ... Eczanesi ile ilgili muvazaa iddiasıyla yapılan işleme ilişkin açılan işlemin iptali davasında, Danıştay 10. Dairesince verilen 13.05.2019 tarihli ve E.2019/6982, K.2019/3749 sayılı Bozma kararında, davalı Kurumun muvazaa iddiasının objektif bilgi ve belgelere dayanmadığı, muvazaa iddiasının kanıtlanmadığı, bu nedenle de davacının muvazaalı eczane işlettiğinden bahisle hakkında 5 yıl süreyle eczane açma yasağının uygulanmasına ilişkin dava konusu işlemin iptali gerektiğinin karar verildiği, söz konusu kararın kesinleştiği, toplanan delillerden davalının işlettiği eczaneye ilişkin muvazaa olgusunun ispatlanmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; davalı sahipliğinde faaliyet gösteren eczanenin muvazaalı olarak işletildiği ortaya çıktığından Kurumca bu eczaneden fatura edilen reçetelerin de yersiz ödeme kapsamında olduğunu, muvazaa işleminin iptaline ilişkin idare mahkemesi kararının bağlayıcılığının bulunmadığını, söz konusu kararın henüz kesinleşmediğini, davalı yanca delil bildirme süresinden sonra sunulan mahkeme kararları dikkate alınarak verilmiş red kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; uyuşmazlığa konu işlemin düzenlenmesine esas teşkil eden idarece düzenlenmiş işlemin kesinleşmiş yargı kararı ile iptaline karar verildiği gözetilmekle; sözleşmeyle kararlaştırılan cezai şartın uygulanmasına yönelik davacı Kurum işleminin hukuka uygun ve doğru olmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı eczacının eczanesini muvazaalı olarak devrettiği iddiasıyla ödenen fatura bedellerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi,
2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi,
3.2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 67 nci maddesi.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçeye, icra takibine dayanak davacı Kurum işleminin idari yargı kararı ile iptal edilerek kesinleşmiş olması karşısında borcun dayanağının kalmadığının anlaşılmasına göre, davacı tarafın temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,30.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.