Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4618 E. 2024/3012 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında kurulduğu iddia edilen gayrimenkul satışına ilişkin adi ortaklığın tasfiyesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafın ortaklığa dayanak olarak sunduğu ve davalı tarafından imzası itiraz edilen belgelerin aslının davacı vekilinde olduğu beyan edilmiş olup, mahkemece bu belgelerin getirtilerek imza incelemesi yaptırılması ve sonucuna göre ortaklık ilişkisi değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1084 E., 2023/2230 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 11. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/668 E., 2022/869 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın, taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; dahili davacılar vekilinin başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin başvurusunun kısmen kabulü yeniden davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı dahili davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; tarafların bir çok konuda iş ortaklığı kurduğunu, bu ortaklıkların bazılarının resmi şekilde ilerlemekte iken bazılarının ise aralarındaki güven ilişkisi gereğince sadece davalı üzerinden sürdürülmüş olduğunu, taraflar arasındaki resmi olmayan ortaklıklardan birinin İstanbul İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, 3762 parsel üzerinde bulunan 644,70 m² alanlı taşınmaz olduğunu, bu arsa üzerinde yapılacak olan binanın resmiyette davalı ve dava dışı ... arasında eşit şekilde dağıtılmış olduğunu, davalının kendi payına düşen kısmı üzerinde davacı ile yarı yarıya anlaştığını, bu ortaklıkta davalının arsanın üzerine yapılacak olan inşaattan elde edilecek gelire ortak etme niyetiyle arsanın dörtte birini davacıya haricen sattığını, satış bedelinin 320.000,00 TL olduğunu ancak davacının ekte sunulan sözleşmeye istinaden haklarının davalı tarafından verilmediğini, söz konusu inşaatın tamamlandığını ve binadaki bazı bağımsız bölümlerin davalı tarafından üçüncü şahıslara satıldığını, davalı tarafından yapılan satışlar nedeninde davacıya bir kısım ödemelerin yapıldığını fakat bakiye payın ödenmediğini, yapılan binada yarısı davalı adına kayıtlı dört adet normal kat dairenin (1.Kat 7-8-9-10 nolu bağımsız bölüm) ve 2 adet dubleks dairenin (2.Kat 11-12 nolu bağımsız bölüm) satışlarından davacıya ödenmesi gereken bakiye 270.000,00TL nin ödenmemiş olduğunu, bu durumun davalının imzasını taşıyan belge ile sabit olduğunu, aynı projenin diğer bağımsız bölümlerinde ise yarısı davalı adına kayıtlı adet dubleks daire (2.kat 13-14 nolu bağımsız bölüm), tamamı davalı adına kayıtlı 1 adet daire (1.Bodrum kat 2 nolu bağımsız bölüm) ile 2 adet dükkandan (zemin kat 5-6 nolu bağımsız bölüm) kaynaklanan hakların yarısının davacıya ödenmemiş olduğunu, davalı adına kayıtlı iken sonradan satılan taşınmazlardan dolayı bakiye alacak ve halen davalı adına görülen taşınmazlardan ise ortaklık ya da bedel alacağı olduğunu belirterek, asli olarak; İstanbul ili ... ilçesi 3762 Parsel üzerinde kurulu ve davalı adına kayıtlı iken satışı yapılan 1. Kat 7-8-9-10, 2. Kat 11-12 nolu bağımsız bölümlerin satışlarından davacıya ödenmesi gereken bakiye 270.000 TL'nın ve dördü davalı adına kayıtlı iki adet dubleks daire (2.Kat 13-14 nolu bağımsız bölümler), tamamı davalı adına kayıtlı bir adet daire (1. Bodrum Kat 2 nolu bağımsız bölüm) ile iki adet dükkandan (zemin kat 5-6 nolu bağımsız bölümler) bilirkişi marifeti ile yapılacak değerleme tespiti neticesinde ortaya çıkacak değerleri mukabili yarısına karşılık gelmek ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 1.000,00 TL'nın, olmadığı taktirde davacı tarafından davalıya ödenen 320.000,00 TL'nın ihtarın gönderildiği 23.12.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; bahse konu ... Mahallesi 3762 parsel sayılı taşınmazı davalının Belediyeden açık arttırma usulü ile kendi ad ve hesabına aldığını, arsa üzerine bina yapımı için davalı ile yüklenici Köşk İnşaatın anlaştıklarını, davacının bu taşınmazla ilgili ne bir ortaklığı ne de bir harcamasının bulunduğunu, sunulan arsa alım sözleşmesinin bir ön sözleşme olduğunu ve hayata geçmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin 26.11.2021 tarihli ve 2016/56 E., 2021/618 K. sayılı kararıyla; taraflar arasında 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen bir adi ortaklık ilişkisinin kurulduğu, davacının işbu davada, 09.01.2013 tarihli sözleşme uyarınca payına düşen bedelin ödetilmesini talep ettiği, bu talebin ortaklığın fesih ve tasfiyesini de kapsadığının kabulü gerektiği, ortaklığın malvarlığının inşaat mühendisi bilirkişiye tespit ettirildiğini, tasfiye memuru tarafından düzenlenen 23.08.2021 tarihli rapor dikkate alınarak adi ortaklığın tasfiyesine, 1.032.370,75 TL tasfiye alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; kararına, davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 05.10.2022 tarihli ve 2022/540E., 2022/2560 K. sayılı kararıyla; "...Dava adi ortaklık alacağına dayanmıştır. Taraflar arasında adi ortaklık sözleşmesinin bulunmadığı, davacı tarafça sunulan 09.01.2013 tarihli arsa alım sözleşmesinde İstanbul İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, 3762 parsel üzerinde bulunan 644,70 m² alanlı arsanın 1/4 ünün davalı tarafça davacıya satıldığı ve karşılığında 320.000,00 TL nakit alındığı imzalı olarak belirtilmiştir. Mahkemenin dayandığı ve İstanbul C.Başsavcılığının 2016/5432 sayılı savcılık soruşturmasında imza incelemesi yapılan inşaatlardan gelir başlıklı fotokopi olan 17.08.2015 tarihli belgedeki imzanın davalı eli ürün çıktığı belirtilmiş ve Mahkeme de bu belgeyi delil olarak kabul etmiş ise de, bu belgenin aslının sunulmadığı ve fotokopi üzerinden yapılan inceleme sonrası alınan bilirkişi raporunu davalı için bağlayıcı olmadığı ,bu açıdan bunun adi ortaklığı ispatlayıcı belge olarak kabul edilemeyeceği değerlendirilmiştir.Adi ortaklık ilişkisi yazılı delille ispatlanmalıdır.Davada tanık dinlenilmesini gerektirir istisnai hallerin bulunmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca davacı dava dilekçesinde yemin deliline de dayanmasına rağmen, Mahkemece adi ortaklık ilişkisi yönünden davacılara karşı tarafa yemin teklif etme hakları hatırlatılmadan karar verildiği belirlenmiştir. Bu nedenle öncelikle davacılara yemin delilinin de hatırlatılması gerekirken, eksik inceleme ile karar verildiği gözetilerek Mahkemenin kararının usul ve hukuka uygun olmadığı görülmüştür..." gerekçesi ile davalının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

3.İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kaldırma kararı doğrultusunda davacıya adi ortaklık ilişkisinin varlığı iddiasıyla ilgili yemin deliline dayanıp dayanmayacağı konusunda beyanda bulunmak ve yemin deliline dayanıyor ise yemin metni sunmak üzere 2 hafta kesin süre verilmesine, aksi halde yemin deliline dayanmadığının kabul edileceğinin ihtarına karar verildiği, ancak süresi içerisinde davacı vekilinin beyanda bulunmadığı, bu nedenle davacının yemin deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılmasına davacının davalının fiil ehliyetinin olmadığına yönelik beyanlarının kötüniyetli ve davaya uzatmaya yönelik olduğu gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar vermiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Dahili Davacılar vekili; dava konusu taşınmaza ilişkin ortaklık ilişkisinin dosyadaki bilgi, belge ve tanık anlatımlarıyla ispatlandığını, uhdelerinde bulunan belge aslı üzerinde inceleme yaptırılmamasının hatalı olduğunu, Mahkeme tarafından verilen süre içerisinde yemin deliline ilişkin beyanların sunulduğunu, dava konusu iddialar ispatlanmış olduğundan son çare olan yemin deliline dayanılmadığını, ayrıca davalının sinir ilaçları kullanması nedeniyle yemin edecek fiili ehliyete haiz olmadığını, bu hususun araştırılmasını talep ettiklerini, ayrıca feri talepleri konusunda Mahkemece karar verilmediğini ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2.Davalı vekili; kararın harçlara ilişkin ikinci maddesinde ödenen harçlar net ve doğru olarak yazıldığı halde karar fıkrasının üçüncü maddesinin hatalı olduğunu, davacıların dava konusu talep miktarını 1.365.000,00 TL'ye yükselttiklerini ve dava konusu ihtilafın nisbi vekâlet ücretini gerektirmesi nedeniyle vekâlet ücretine hüküm fıkrasının 3. maddesinin rakam bölümünün "157.200,00 TL" olarak yazılması gereken hatalı şekilde "40.940,00 TL" olarak yazıldığını, ileri sürerek, kararın düzeltilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; istinaf iade kararından sonraki yargılamada Mahkemece yemin teklifinde bulunup bulunmayacağı hususunda ihtarlı davetiye tebliğ edilmesine rağmen davacı tarafça yemin teklifinde bulunulmadığı, hatta istinaf dilekçesinde diğer delillerle davanın ispat edildiği ileri sürülerek yemin delilin uygulanmasının gerekmediğini ileri süren davacı tarafça davalıya yemin teklif edilmediği, bu bağlamda davalıya yemin teklif etmeyen davacının asıl ve feri talepler yönünden davasını ispat edemediği, yine davacı davasını ıslah ederek harcı tamamladığından reddedilen kısım için davalı lehine 157.200,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken arttırılan kısım hesaba katılmadan belirtilen tutar üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesinin yerinde görülmediğinden bahisle, davacının başvurusunun reddine, davalının başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde dahili davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Dahili davacılar vekili, istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında kurulduğu ileri sürülen adi ortaklığın tasfiyesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi,

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) ''ispat yükü'' başlıklı 190 ıncı maddesinin birinci fıkrası.

3. 6098 sayılı Kanun'un 620 nci maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Dosyanın incelenmesinde; davacılar vekilinin 15.11.2022 tarihli dilekçesi ile adi ortaklığa ilişkin davalının imzasını içeren belge asıllarının uhdelerinde olduğunu beyan ettiği anlaşılmıştır.

Hal böyle olunca, Bölge Adliye Mahkemesince; bu belgelerin dosyaya getirtilmesi ve davalı tarafından itiraz edilen özellikle "İnşaatlardan Gelir" başlıklı belge ile diğer belgeler üzerinde imzanın aidiyeti konusunda yeniden imza incelemesi yaptırılması ve imzanın davalıya ait çıkması halinde sözleşme ile adi ortaklık ilişkisi değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

2. Bozma nedenine göre, davacı tarafın sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan nedenlerle;

1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca davacı yararına BOZULMASINA,

2. Bozma nedenine göre, davacı tarafın sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.