"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1564 E., 2023/1886 K.
DAVALILAR : 1.... vekili Avukat ...,
DAVA TARİHİ : 07.10.2016
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 21. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/419 E., 2022/81 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın davalı ... yönünden kısmen kabulüne, diğer davalılar yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davalı ... vekilinin başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın davalı ... yönünden kısmen kabulüne, diğer davalılar yönünden reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan ve temyize konu edilen toplam miktar (hükmedilen yabancı para borcunun Türk Lirası karşılığı) 199.000,35 TL olup, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalmaktadır.
KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.10.2023 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
1. Dava, 64.692,21 USD, 294,62 Euro ve 37.841,04 TL alacak istemine ilişkindir.
2. Yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesinin kararıyla davanın davalı ... yönünden kısmen kabulüne, diğer davalılar yönünden reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından ise 13.07.2023 tarihli kararla davalı tarafın istinaf isteminin reddine, davacı tarafın istinaf isteminin kabulü ile davanın davalı ... yönünden 64.692,21 USD ve 294,62 Euro alacağa ilişkin kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karar davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiş olup, karar Daire çoğunluğunca bu miktar dövizin dava tarihindeki değeri dikkate alınarak, temyiz isteminin miktar yönünden reddine karar verilmiştir. Dairenin sayın çoğunluğunun bu görüşüne katılmıyorum. Şöyle ki;
3. Hukuk ve adalet anlayışında yaşanan gelişmelere orantılı olarak 1982 Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 36'ıncı maddesinde “Adil yargılanma hakkı” temel insan hakları arasında sayılmıştır. Adil yargılanma ilkesi kapsamındaki haklardan biri de, “Mahkemeye Erişim Hakkı” dır. Diğer bir anlatımla, “mahkemeye erişim hakkı” adil yargılanma hakkının en temel unsurlarından birisidir. Mahkemeye erişim hakkı şüphesiz yüksek mahkemeye ulaşma hakkını da kapsar (AYM 23.10.2019 T. ve 2016/73086 BB no’lu). Mahkemeye ulaşmayı aşırı derecede zorlaştıran ya da imkânsız hale getiren uygulamalar mahkemeye erişim hakkını ihlal edebilir (..., Adil Yargılanma Hakkı Rehberi, Anayasa Mahkemesi Yayınları, s.31 vd.). Bu bağlamda mahkemeye erişim konusunda yasalarda yoruma açık bir hüküm bulunması halinde, adil yargılanma hakkını mümkün kılan yorum tercih edilmelidir.
4. Davalı yönünden hüküm altına alınan miktar 64.692,21 USD ve 294,62 Euro olup, Bölge Adliye Mahkemesinin 13.07.2023 olan karar tarihi itibariyle USD/TL kurunun 26,2058 TL, EURO/TL kurunun ise 29.2561 TL olduğu, hüküm tarihi itibariyle Türk Lirası değerinin (USD yönünden) 1.695.311,11 TL, (EURO yönünden) 8.619,43 TL olduğu, HMK’nın 362/2'inci maddesinde temyiz kesinlik sınırı hakkında “Alacağın tamamının dava edilmiş olması halinde, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü kırk bin Türk Lirasını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur” şeklindeki düzenlemedeki “… kararda asıl talebin kabul edilmeyen bölümü…” sözcüğünden hareketle, yüksek mahkemeye erişim ve “adil yargılanma hakkını mümkün kılan” bir şekilde yorumlanarak, Mahkemenin dava olunan şeyin karar tarihindeki değerine göre temyiz miktar sınırının değerlendirilmesi gerektiği, her iki bedel olarak toplam 1.703.930,54 TL’lik bu değer karar tarihi itibariyle temyiz miktar sınırının (2023 yılı itibariyle 238.730 TL) oldukça üzerinde olduğundan sayın Daire çoğunluğu tarafından temyiz isteminin miktar yönünden reddine karar verilmesini isabetli bulmuyorum.