"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/497 E., 2023/1235 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 26. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/10 E., 2022/339 K.
Taraflar arasındaki istihkak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince yeniden istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; Başkent Vergi Dairesi mükellefi olan dava dışı ... Tekstil İnş. Eml. Paz. Tic. Ltd. Şti.nin davalı Banka nezdindeki hesaplarına 27.01.2014 tarihli ve 20140127625000001159 sayılı yazısı ile e-haciz işlemi uygulandığını, davalı Bankanın rehinsiz alacaklar bölümünde Vergi Dairesinin haczinden önce haciz olmadığını, davalı Bankanın nezdinde bulunan hesapdaki paraya e-haciz uyguladığının açıkça görüldüğünü, paranın istenmesi üzerine 04.04.2014 tarihli ve 060-30693 sayılı yazıda, Banka tarafından ... Tekstil İnş. Eml. Paz. Tic. Ltd. Şti.nin haciz şerhi tatbik edilen hesabında bulunan 1.379.112,75 TL'nin borçlu ile Banka arasında yapılan sözleşmeler gereği Bankanın rehin ve hapis hakkı söz konusu olduğunu belirterek, Başkent Vergi Dairesi adına bloke konulan tutarın Vergi Dairesi hesaplarına aktarılmadığını, istihkak iddiasının tamamen müşteriye korumak amacıyla yapıldığını belirterek; istihkak davasının kabulü ile davalı Bankanın kredi borcuna mahsup edilen 1.379.112,75 TL'nin e-haczin uygulandığı 27.01.2014 tarihinden itibaren 6183 sayılı kanuna göre hesaplanacak gecikme zammı ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davanın süresi içinde açılmadığını, dava dışı şirket ile imzalanan 12.09.2012 tarihli genel kredi sözleşmesinin (15.) maddesi uyarınca Bankanın, müşterinin Banka nezdindeki hesabından doğan ve doğacak tüm alacakları üzerinde rehin hakkı bulunduğunu, bu sebeple Bankanın üzerinde rehin hakkına sahip olduğu alacaklardan öncelikle kendi alacağını ayırmasının sözleşme gereği olduğunu, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un (6183 sayıl Kanun) 21 inci maddesi uyarınca rehinli alacakların amme alacaklarına göre önceliğe sahip bulmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin 29.03.2018 tarihli ve 2015/126 E., 2018/154 K. sayılı kararıyla; davanın reddine karar verilmiş, kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 04.11.2021 tarihli ve 2019/706 E., 2021/1974 K. sayılı kararıyla taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile "Somut olayda Mahkemece 08.04.2016 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınmış ise de anılan raporda davalı banka riskinin haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği tarih olan 27.01.2014 tarihine göre değil 26.03.2015 tarihi itibarıyla belirlendiği anlaşıldığından hükme esas alınması doğru görülmemiştir. Bu durumda Mahkemece, mali müşavir üç kişilik bilirkişi heyetine davalı banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak dava konusu haciz ihbarnamesinin davalı Bankaya tebliğ edildiği 27.01.2014 tarihi itibarıyla dava dışı vergi mükellefi ... Tekstil İnş. Eml. Paz. Tic. Ltd. Şti.nin davalı Bankandaki hesabında parası olup olmadığı, parası varsa miktarı ve anılan tarih itibarıyla davacı bankanın kredi riski olup olmadığı, riskinin bulunması halinde miktarı; ayrıca vergi mükellefi borçlunun anılan bankada yukarıda numarası verilen hesabı dışında hesabının olup olmadığı hesabının varlığı halinde de miktarı ve davalı Banka yönünden teminat oluşturup oluşturmadığı yönünden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir. Kabule göre de; davalı Banka yönünden vekalet ücretine ilişkin olumlu olumsuz karar verilmemesi ve bu konuda gerekçe gösterilmemesi de doğru görülmemiştir." gerekçesiyle kararın kaldırılmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava dışı şirketin hesaplarında bulunan tutarın, Rehin Sözleşmesindeki limiti karşılamadığından uyuşmazlığa konu hesap dışında işlem gören ve mevduat bulunan iki hesabın da davalı banka yönünden teminat oluşturduğu, bu veriler bağlamında vadeli/vadesiz hesaplarda kredi riski üzerinde bir mevduatın bulunmadığı, dolayısıyla davacı idareye ödenebilecek risk üzeri bir nakit varlığın olmadığı gerekçesiyle; davanın reddine ve davalı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; Mahkemece davaya ilişkin beyan ve itirazlarının dikkate alınmadığını, açılan işbu davadaki istihkak talebinin haklı olduğunu, bilirkişiler tarafından Banka kayıtlarının yerinde incelenmediğini, davalı Bankanın yasal rehin ve takas hakkının bulunmadığını ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava dışı şirketin hesaplarında bulunan tutarların rehin sözleşmesindeki limiti karşılamadığı, uyuşmazlığa konu hesap dışında işlem gören ve mevduat bulunan iki hesabın da davalı Banka yönünden teminat oluşturduğu anlaşılmakla Mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, ne var ki eldeki dava 6183 sayılı Kanun'un 67 inci maddesi hükmüne dayalı olarak açıldığına göre 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 168 inci maddesinde değişiklik yapan 5904 sayılı Kanun'un 35 inci maddesinde yer alan “6183 sayılı yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir.” hükmü gereğince davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, anılan yasa hükmü göz ardı edilerek nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin isabetli olmadığı, gerekçesiyle; istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden davanın reddine, davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrarlayarak, kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı vekili; Mahkemece davalı lehine hükmedilen nispi vekalet ücretine yönelik davacı tarafın istinaf talebi olmamasına rağmen Bölge Adliye Mahkemesi kararı ile maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 6183 sayılı kanundan kaynaklanan istihkak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 355 inci maddesi,
2.6183 sayılı Kanun'un 67 nci ve 79 uncu maddeleri,
3.5904 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile değişik 1136 Avukatlık Kanunu'nun 168 inci maddesi.
3. Değerlendirme
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında belirtilen gerekçeye, dava dışı mükellef ile davalı Banka arasında imzalanan rehin sözleşmesi gereğince haciz ihbarnamesinin davalı bankaya tebliğ edildiği tarihi itibariyle mükellefin hesaplarında bulunan tutarların anılan sözleşmesindeki limiti karşılamadığının bilirkişi incelemesi ile tespit edilmesine, her ne kadar davacı vekili istinaf dilekçesinde davalı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesini açıkça istinaf sebebi olarak göstermemiş ise de; anılan dilekçede kararın yasa hükümlerine aykırı olduğunu belirttiği, İlk Derece Mahkemesince 5904 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile değişik 1136 Avukatlık Kanunu'nun 168 inci maddesindeki “6183 sayılı yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir.” hükmüne aykırı olarak davalı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin kanuna aykırı olduğu, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından kanuna aykırılığın giderildiği anlaşılmakla, tarafların temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.