Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4961 E. 2024/2747 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Satın alınan aracın ayıplı olması nedeniyle sözleşmeden dönme, bedel iadesi, ekstra giderlerin ve araç mahrumiyet zararının tazmini istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyaya sunulan ve uzman bilirkişilerce hazırlanan rapor doğrultusunda araçta gizli ayıp niteliğinde imalat hatası olduğu tespit edilerek, davacı tüketicinin sözleşmeden dönme hakkını kullandığı ve bedel iadesi ile araç için yapılan ekstra giderlerin davalı satıcıdan tahsiline karar verilmesinde hukuki isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/35 E., 2023/1347 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 4. Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2019/260 E., 2020/259 K.

Taraflar arasındaki malın ayıplı olması nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davacının 24.10.2018 tarihinde 34 L ... plaka sayılı Range Rover marka bir aracı 310.233,7 Euro ödeyerek davalı şirketten sıfır olarak satın aldığını, davacının aracı satın alıp kullanmaya başladıktan sonra araçta defalarca tespit edilemeyen arızalar meydana geldiğini, en son 01.06.2019 tarihinde aracın yeniden arıza yaptığını, araç çalışır durumda iken hareket edemediğini, aracın onarılsa dahi aracın güvenle kullanılmasının mümkün olmayacağının anlaşıldığını, davacının satın aldığı aracın ayıplı olduğunu ve bu ayıp nedeni ile aracın sürekli arızalar çıkartığını, bu durumun 13.06.2019 tarihli ve 15450 yevmiye nolu ihtarname ile davalı satıcıya bildirildiğini, ihtarnamenin davalı tarafa tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalının herhangi bir cevap vermediğini ileri sürerek ayıplı aracın satış bedeli olan 2.038.734,818 TL'nin ve 28.202,18 araç için harcanan ekstra gider ile 5.500,00 TL bugüne kadar harcanan taksi giderlerinin ihtarname tebliğ tarihi olan 14.06.2019 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; araçta iddia edildiği gibi üretim hatasından kaynaklanan herhangi bir ayıp bulunmadığını, dava konusu araç davacının da bilgisi dahilinde orijinal ve üretici standartlarında onarılmış olduğundan davacı iddialarının kabulünün mümkün olmadığını, aracın garanti kapsamı altında ücretsiz olarak onarılmış olduğundan seçimlik hakkını bu yönde kullanan davacı tarafın diğer seçimlik haklarına başvuru hakkını kaybettiğini, davacıya ikame araç tahsis edilmişse de davacı taraf söz konusu aracı küçük bularak iade ettiğini, davacının avans faizi talebinin hiçbir hukuki dayanağı bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; araç üzerinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporunda aracın bozuk ve çalışmaz durumda olduğunun, şanzımanın değiştirilmiş ve mekanik sistemi ile elektrik sistemi aracında kopukluk olduğunun, elektronik beyninin komple yenilenmesinin gerektiği ve aracın ayıplı olduğunun belirlendiği, dava tarihi itibariyle 310.223,70 Euro araç fatura bedelinin kur değerinin 2.037,921,53 TL olduğu, araca eklenen 28.202,18 TL aksesuar bedeli de eklendiğinde davalının davacıya ödemesi gereken miktarın 2.066,123,71 TL olduğu tespit edildiği, davacı her ne kadar taksi giderini de talep etmiş ise de taksi giderine ilişkin faturanın delil listesinde belirtilmiş olmasına rağmen ön inceleme duruşmasından çok sonra sunulduğu ve delilin geç sunulması davalı tarafın kusurundan kaynaklanmadığından bu alacağın kabul görmediği gerekçesiyle, davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile, 2.066.123,71 TL'nin 34 L ... plakalı aracın davacı tarafından davalı tarafa teslimi halinde davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aracın tesliminden itibaren ticari avans faizi işletilmesine, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; ikame araç verilmemesi nedeniyle uğranılan zararın dikkate alınmadığını, ikame aracın çok kötü bir araç olması nedeniyle teslim alınmadığını, davaya konu aracın müvekkiline teslim tarihinden itibaren faiz yürütüleceğine hükmedilmişse de; teslim tarihinin gerekçeli kararda gösterilmediğini, faizin işleme tarihinin hiçbir karışıklığa sebebiyet veremeyecek şekilde yazılması gerektiğini, taksi giderlerinin yapıldığını gösteren delilin sonradan sunulmasına ilişkin, 6100 sayılı Kanun'un 145 inci maddesinde delilin sonrandan ileri sürülmesinin yargılamayı geciktirme amacı taşımadığı veya süresinde ileri sürülememesinin ilgili tarafın kusurundan kaynaklanmadığı durumlarda Mahkemenin o delilin sonradan gösterilmesine izin vereceğinin belirtildiğini, HMK m. 145'in koşullarının olayda oluştuğunu, olmazsa haksız fiil hükümlerine göre taksi giderlerinin hesaplanması gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın tümden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili; dava konusu aracın 30.09.2020 tarihinde davacı tarafından müvekkili şirketten teslim alındığının ve aracın çalışır vaziyette olduğunun davacının imzasının bulunduğunun iş emri ile sabit olduğunu, aracın diagnoz testi sonuçlarına göre çalışır vaziyette olduğunun açıkça görüldüğünü, bilirkişi raporunun bilimsel ve teknik nitelikte bir inceleme ve gerekçeye dayanmadığını, davaya konu aracın onarılmış olup bilirkişi incelemesi esnasında çalışır vaziyette olmasına rağmen aracın çalışamaz durumda olduğuna yönelik tespitler yapıldığını, varsayıma dayalı olarak ulaşılan gizli ayıp sonucunun kabulünün mümkün olmadığını, Yargıtayın yerleşik içtihatları doğrultusunda otomotiv sektöründe uzman bilirkişiler tarafından oluşturulan bir heyetten rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğini, araçta üretim kaynaklı gizli ayıp bulunduğu iddiasını kabul etmemekle birlikte, aracın garanti kapsamında ücretiz olarak onarıldığını ve tüketicinin seçimlik haklarını tükettiğini, davanın ticari niteliği bulunmaması sebebiyle avans faizine hükmedilemeyeceğini, ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bilirkişilerce aracın davalıya ait yetkili serviste incelemelerinin yapıldığı keşif günü itibariyle aracın çalışamaz durumda ve bozuk olduğunun, aracın şanzıman değişikliğine rağmen arızasının devam ettiğinin ve onarılamayacağının ve gizli ayıplı olduğunun tespit edildiği, davacı tüketicinin dava öncesinde kalıcı bir onarımın gerçekleşemeyeceğini öğrendiğinde onarım seçimlik hakkından vazgeçerek ihtarname göndermek suretiyle sözleşmeyi feshetme iradesini gösterdiği, davalı satıcının onarım yapmasına muvafakat etmediğini gerek ihtarname gerekse dava dilekçesi ile açıkça dile getirdiği, davacı 13.06.2019 tarihli ihtarnamede 11 günlük araç ihtiyacı için 2.200,00 TL talep ederken yargılamanın ortasında sunmuş olduğu taksi faturası ile ise 30 günlük ulaşım için 7.080,00 TL talebinde bulunduğu, davacının ihtarname içeriğindeki istediği bedelle sunmuş olduğu bedel arasında günlük taksi bedeli açısından çelişki oluştuğu, davacının taksi bedeli açısından bu talebini süresinde belgelendiremediği, ikame aracın kullanılamaz vaziyette olduğunu ispatlayarak bir tutanağı dosyaya sunamadığı, TBK m. 50/2'sinin ise olayda uygulanabilme durumunun mevcut olmadığı, faizin başlangıç tarihi açısından ayıplı malın satıcıya tesliminden itibaren bedelin iadesi ve buna bağlı olarak faizin başlayacağının anlatıldığı, hükmün bu şekilde kurulduğu, kararın gerekçesi ile hükmü arasında bir çelişkinin bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun bulunduğu gerekçesiyle davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar veirlmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplerle ve aracın ruhsat sahibinin değişmiş olduğunun öğrenildiğini, bedel iadesi hükmünün infazının mümkün olmayacağını, bu konudaki itirazlarının Bölge adliye mahkemesince değerlendirilmediğini, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, aracın ayıplı olması nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi, ayıplı araç için yapılan ekstra giderler ile araç mahrumiyet bedeli istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un (6502 sayılı Kanun) "Ayıplı mal" başlıklı 8 inci maddesi.

2. 6502 sayılı Kanun'un "Tüketicinin seçimlik hakları" başlıklı 11 inci maddesi.

3 . 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 99 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen kararda; belirtilen gerekçelere ve özellikle, Mahkemece uzman bilirkişiler tarafından oluşturulan heyetten alınan bilirkişi raporunda araçta gizli ayıp niteliğinde imalat hatası olduğunun tespit edildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, kararda ve gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, dava şartları ve hukukun uygulanması bakımından da hükmün bozulmasını gerektirir bir neden bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.