Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5126 E. 2024/4054 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tüketici kredisinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Hukuki ilişkinin ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği ve bozma ilamında belirtilen hususlara uygun olarak değerlendirme yapıldığı gözetilerek yerel mahkemenin itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmeden kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2019/388 E., 2023/409 K.

Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili, davalılar murisinin 10.09.2012 tarihli tüketici kredi sözleşmesi gereği kendisine verilen 40.000,00 TL'lik krediyi kullandığını, fakat geri ödeme planına uymadığını, davalıların mirası reddetmedikleri için borçtan sorumlu olduklarını, bu nedenle haklarında icra takibi başlatıldığını, ancak takibe haksız olarak itiraz etmeleri nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek; davalıların takibe vaki itirazlarının iptaline alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili, murislerinin davacının yönlendirmesiyle hayat sigortası yaptırdığını, sigorta sözleşmesiyle rizikonun gerçekleşmesi halinde kredinin sigorta tarafından ödeneceğinin kararlaştırıldığını fakat sigorta şirketinin ödeme yapmadığını, bunun için sigorta şirketine karşı dava açtıklarını, davanın sonucunun beklenmesi gerektiğini ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 18.12.2015 tarih ve 2015/806 Esas, 2015/2545 Karar sayılı kararıyla; kredi sözleşmesinin 15. maddesi ile hayat sigortasının ve yenilenmesinin zorunlu hale getirilip banka tarafından üstlenildiği, poliçenin düzenleme, yenilenme ve bedel tahsil işlemlerinden bankanın sorumlu olduğu, davalı mirasçılara yönelik talepte bulunamayacağı, aleyhlerine girişilen İzmir 23. İcra Müdürlüğü'nün 2014/3853 sayılı icra takibine yönelik davalıların itirazının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemece davanın reddine ilişkin verilen karara yönelik süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 08.04.2019 tarih, 2016/9750 Esas, 2019/4668 Karar sayılı ilamı ile, davalıların 02.08.2013 tarihinde banka kredi hesabının kapatılması ve ölüm teminatlarının ödenmesi amacıyla dava dışı Garanti Emeklilik ve Hayat A.Ş.'ne karşı dava açtığı, eldeki dava ile Ticaret mahkemesinde görülen dava arasında bağlantı bulunduğu, kesin delil hususun değerlendirilmesi gerektiği, Mahkemece, bahsedilen dosyanın mahkemesinden getirtilip, kararın kesinleşip kesinleşmediği incelendikten sonra tarafların iddia ve savunmaları da dikkate alınarak değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilmek suretiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında belirtilen kararıyla; davalıların murisi ...'nın tüketici kredisi kullandığı, kredi kullanımı sırasında davacı banka tarafından 10.09.2012 başlangıç tarihli hayat sigortası poliçesi düzenlendiği, bekletici mesele yapılan İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyası içerisinde bulunan murisin 04.02.2009 tarihinden önceden beridir KOAH hastası olduğu, yaklaşık 2001-2002'den beri aterosklerotik kalp hastası olduğu, müteveffanın 2011 tarihli ultrason neticesi olarak istemik kardiyomiyopati ve konjestif kalp yetmezliği tanısı konulduğu, İzmir 3 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/260 E. sayılı dosyasından alınan ATK raporuna göre murisin hayat sigortası yaptırmadan önce kendisinde mevcut olan KOAH ile ölüm belgesinde belirtilen hastalığı arasında illiyet bağının olmadığı, fakat yine sigorta yaptırmadan önce kendisinde mevcut olan aterosklerotik kalp hastalığı, iskemik kardiyomiyopati ve konjestif kalp yetmezliği ile ölüm belgesinde belirtilen hastalığı arasında davacı beyanının aksine illiyet bağı olduğunun görüldüğü, bahse konu hastalıkların süresinin ve tedavilerinin birlikte değerlendirilmesi neticesinde bu hastalıklıkların poliçe düzenlenmesi sırasında muris tarafından bilindiği buna rağmen Uzun Süreli Kredi Hayat-Yaşa Özel Sertifikası isimli poliçenin Sigortalı Adayının Sağlık Beyan Formu bölümünde yer alan herhangi bir hastalığının bulunup bulunmadığına dair soruların tamamına olumsuz cevap verdiği bu nedenle beyan yükümlülüğünün ihlalinde kusurunun kast derecesinde olduğu ve bildirilmeyen hastalık ile ölüm arasında illiyet bağı bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, İzmir 23. İcra Dairesi'nin 2014/3853 Esas sayılı icra takip dosyasında davalının yapmış olduğu itirazın iptaline, icra takibinin aynen devamına, alacağın %20'si oranında hesap edilerek belirlenen 7.595,64 TL davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili; bekletici mesele yapılan dosyanın sonucunun işbu davanın esasıyla doğrudan bağlantılı olmadığını, sigorta şirketinin sorumluluğunun olmamasının müvekkil mirasçıları doğrudan sorumlu yapmayacağını, müvekkillerinin borçtan sorumluluğu olup olmadığının esasen incelenerek hüküm kurulması gerektiğini, bozma ilamı öncesi alınan bilirkişi raporunda belirtilen değerlendirme dikkate alınarak hüküm kurulması gerektiğini, Mahkemece esasa yönelik olarak tarafların beyanını alması gerekmekteyken, taraflara bu yönde bir süre verilmediğini ileri sürerek Mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tüketici kredisinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK,

2. 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK

3. Değerlendirme

Temyiz olunan Mahkeme kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği, bozma ilamında belirtilen gerekçelere göre değerlendirmenin yapıldığı anlaşılmakla davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi gereğince ONANMASINA,

Kararı temyiz eden taraf harçtan muaf olduğundan peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine,

1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

03.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.