"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/246 E., 2023/186 K.
Taraflar arasındaki ayıplı mal davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin davalıya ait olan Ford marka aracı 22.01.2013 tarihli noter satış sözleşmesi ile 34.500,00 TL bedelle satın aldığını, davalı tarafından satıma konu araçta herhangi bir hasarın olmadığının sözlü olarak beyan edildiğini, müvekkilinin yaptığı harici araştırma sonucunda araçta 14.890,00 TL hasar kaydı olduğunu öğrendiğini, hasar ihbarının 12.06.2012 tarihinde yapıldığını ve araç hasar bedelinin ödendiğini, araçtaki hasar kaydı nedeniyle değeri 34.500,00 TL olan aracı dava dışı üçüncü kişiye 22.000,00 TL'ye satması nedeniyle zarara uğradığını, davalının satış esnasında ağır kusurlu olarak hareket ettiğini ve ayıbı gizlediğini ileri sürerek 12.500,00 TL'nin davalıdan tahsilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı; davanın zamanaşımına uğradığını, araçtaki hasar kaydını bilmediğini, araçtaki hasar kaydının davacının aracı dava dışı Gülşen Ayar'a sattıktan sonra sisteme düştüğünü, davacının iddia ettiği hasar ihbarının yapıldığı tarih ve araç hasar bedelinin sigorta acentesinden alındığı tarihte aracın müvekkiline ait olmadığını, davacının da belirttiği üzere hasar kaydının 17.09.2014 tarihine kadar hiçbir sistemde gözükmediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Küçükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.09.2015 tarihli ve 2015/293 E., 2015/295 K. sayılı kararıyla; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 231 inci maddesinde düzenlenen 2 yıllık süre dolduğundan zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 29.03.2018 tarihli ve 2016/11118 E., 2018/3923 K. sayılı ilamıyla; davacının, satıma konu aracın pert olmasına karşın bu hususun davalının ağır kusuru sonucu kendisinden gizlenerek satın aldığını, ancak ayıbın daha sonra ortaya çıktığını ileri sürdüğü, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 231 inci maddesinin ikinci fıkrasında davalı satıcının satılanın ayıplı olarak devredilmesinde ağır kusurlu ise iki yıllık zamanaşımından yararlanamayacağının düzenlendiği, Mahkemece, aracın davacıya devredilmesinde davalının ağır kusurlu olup olmadığı hususunda herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmadan karar verildiğinden davalının aracı devir esnasında ağır kusurlu olup olmadığı hususunda bir değerlendirme yapılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek, karar bozulmuştur.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 15.09.2021 tarihli ve 2021/121 E., 2021/15 K. sayılı kararıyla; davacının 6098 sayılı TBK'nın 219 ve sonraki ayıba karşı tekeffül maddeleri hükümlerine göre davalıdan tazminat istemekte haklı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile 12.500,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı, davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 22.06.2022 tarihli ve 2022/4473 E., 2022/6112 K. sayılı ilamında; bozma nedenine göre, davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmediği belirtilerek, Mahkemece uyulan bozma kararında; aracın devri esnasında davalının ağır kusurlu olup olmadığı hususunda araştırma ve değerlendirme yapılması gerektiği ifade edilmesine rağmen, bu hususta bir araştırma ve değerlendirme yapılmayarak, bozma kararının gereğinin yerine getirilmediğinin anlaşıldığı, Mahkemece davalının aracın devri esnasında ağır kusurlu olmadığının tespiti halinde davanın zamanaşımından reddine, davalının aracın devri esnasında ağır kusurlu olduğunun tespiti halinde ise işin esasına girerek bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek karar davalı yararına bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Mahkemece aracın davacıya devredilmesinde davalının ağır kusurlu olup olmadığı hususunda davalı tanıklarının dinlendiği, dinlenen tanık beyanlarından davalı sürücünün ağır kusurlu olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın zamanaşımı sebebiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; işbu davanın tanıkla ispat tutarının üstünde olduğunu, dava konusu itibariyle teknik bir dava olması nedeniyle tanıkla ispat edilecek bir dava türü olmadığını, Yerel Mahkemece bilirkişilere yerinde inceleme yetkisi verilerek davalının kusurlu olup olmadığı yönündeki hususun ispatlanması gerektiğini, 10 yıl sonra dinlenen tanıkların birebir özellikle davalıyı ağır kusurundan kurtarmaya yönelik beyanlarının gerçek dışı ve yönlendirmeye dayalı beyanlar olduğunu, salt tanık beyanları dikkate alınarak karar verilmesinin doğru olmadığını ifade ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, malın ayıplı olmasından kaynaklı ayıp oranında bedelden indirim yapılması istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı ile 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları.
2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun "Zamanaşımı" 231 inci maddesi.
3. Değerlendirme
Temyize konu edilen Mahkeme kararının; uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde inceleme ve araştırma yapılarak yine bozma kararında belirtilen hukuki esaslar gereğince verildiği, bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan kısımlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine imkan bulunmadığı, davalının aracın devri esnasında ağır kusurlu olmadığının tespit olunduğu anlaşılmakla; davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,
6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
24.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.