"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/209 E., 2019/1984 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; alışveriş merkezinin zemin katında yer alan iş yerinin davalı tarafından davacı şirkete kiraya verildiğini, davacı şirketin ise diğer davacı ...'a bayilik verdiğini, davacı ... tarafından iş yerinin 14.10.2011 tarihinden 28.02.2012 tarihine kadar işletildiğini, bu tarihte gönderilen noter ihtarı ile alt kira sözleşmesinin feshedildiğini, kiralananın yeterince ısınmadığını, bu sebeple müşterilere hizmet verilemediğini; kira, elektrik, ürün ve eleman giderleri, havalandırma giderleri ve reklam giderlerinin karşılanamadığını, kiralananın işletildiği sürede zarara uğradıklarını ileri sürerek; belirsiz alacak davası niteliğinde fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere, 10.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiş, cevaba cevap dilekçesinde sehven davalı tarafın adının hatalı gösterildiğini, dava içeriğine göre davalı şirketin adını düzelttiklerini belirtmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; sözleşmenin asıl tarafının yatırımcı ... Gayrimenkul Yatırım Limited Şirketi olduğunu, davalının sözleşmeyi sadece vekil sıfatıyla imzaladığını, hem kira sözleşmesinin tamamına, hem de kira sözleşmesinin eki niteliğindeki teknik özellikler ve dekorasyon el kitabı kitapçıklarına göre ısıtma ve soğutma sisteminin kiralanan yer sınırına kadar getirilmesinden kiraya verenin, kiralanan yerin tutulması ile ilgili her türlü yatırım, tesisat iş ve işlemden ise kiracının sorumlu olduğunu, kiralanan yerin ısıtılamamasının davacının kendi hatalarından, sözleşme eklerine aykırı dekorasyon yapmış olmasından kaynaklandığını, davacının yanlış imalatını bozup yeniden yapma masrafına katlanmak istemediği için sözleşmeyi fesh ettiğini, ayrıca davacı kiracı aleyhine yapılan icra takipleri olduğunu, bu alacakları nedeniyle takas yapılması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Davanın açıldığı Hatay 2. Asliye Hukuk Mahkemesince; sulh hukuk mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle verilen görevsizlik kararının Yargıtay tarafından onanması üzerine dosyanın gönderildiği Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ısınma sorununun davalı şirketin ısıtma merkezindeki kazan su sıcaklığının yetersizliğine dayalı olduğu, tazminat hususunda aldırılan 24.10.2019 tarihli bilirkişi raporunun denetime elverişli bulunduğu gerekçesiyle; davanın kabulü ile 10.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; davalının kiraya veren sıfatı bulanmadığını, kaba inşaat olarak teslim edilen kiralananın nasıl dekore edileceği belirlenmesine rağmen kiracının buna uygun davranmadığını, davacı tarafın talebinin belirsiz olduğunu ve açıklanması gerektiğini, takas def'inin değerlendirilmediğini ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kiracının iş yerindeki ısınma sorununa dayalı olarak kiraya verenden tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 124 üncü maddesi
3. Değerlendirme
1. 6100 sayılı Kanun'un 124 üncü maddesi uyarınca davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür. Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır. Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir. Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu maddenin gerekçesinde de taraf değişikliğini mutlak olarak davalının rızasına bağlamanın yargılama ilişkisini katı bir forma bağlayacağı ve bunun da aynı Kanunun 30 uncu maddesinde düzenlenen ve yargılamaya hakim olan ilkelerden olan "usul ekonomisi ilkesi" ile bağdaşmayacağı ifade edilmiştir.
2. Somut olayda; davaya dayanak yapılan kira sözleşmesini, davalının vekil sıfatıyla kiraya veren dava dışı ... Gayrimenkul Yatırım Limited Şirketi adına imzaladığı, davalı vekilinin davalının taraf sıfatı bulunmadığına dair itirazda bulunduğu, davacılar vekilinin de cevaba cevap dilekçesinde davalı şirket isminin sehven hatalı gösterildiğini ve bu hususu düzelttiklerini ifade ettiği, ancak Mahkemece bu husus değerlendirilmeksizin kira sözleşmesini vekil sıfatıyla imzalaması nedeniyle kiraya veren sıfatı bulunmayan davalı şirket bakımından yargılamaya devam edilerek işin esası incelenerek hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. Bu durumda Mahkemece; öncelikle davalının kiraya veren sıfatı olmadığı dikkate alınarak 6100 sayılı Kanun'un 124 üncü maddesi de değerlendirilerek işlem yapılması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
1. Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi gereğince usulden BOZULMASINA,
2. Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
30.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.