Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5234 E. 2024/4057 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İcra takiplerine konu bankacılık alacakları nedeniyle tüketicinin borçlu olup olmadığının tespiti ve fazla tahsil edilen ödemelerin iadesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının tüketici kredisi sözleşmesi dışındaki kredi kartı sözleşmesi ve kredili mevduat hesabının dayanağı olan bankacılık hizmetleri sözleşmesini sunamadığı ve bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin davacıya fazla tahsil edilen tutarların iadesine hükmeden kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesi

SAYISI : 2021/362 E., 2022/241 K.

Taraflar arasında görülen menfi tespit davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, 11. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı asil, kredi kartları harcamalarından doğan borçlarını ödeyemeyince hakkında icra takipleri başlatıldığını, davalının yüksek akdi faiz ve temerrüt faizi talep ederek icra takibine geçtiğini, 2009/2339 E sayılı takipte akdi faiz oranın % 52,68, temerrüt faizi oranının % 61,68 olduğunu, 2009/4440 E sayılı takipte akdi faizin yazmadığını, temerrüt faiz oranın %43,88 olduğunu, 2009/3584 E sayılı dosyada akdi faiz oranı belli olmamakla birlikte temerrüt faizi oranının %25 olduğunu, banka tarafından SGK'ya müzekkere yazılarak ikramiyesine haciz konulduğunu, borçlarını ödemek için emekli olduğunu, takipler nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, alacağı çıkarsa tarafına iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili, Borçlar Kanunu’nun 76 ncı maddesi ve 88 inci maddelerinin davacıya uygulanamayacağını, takip kesinleştiğinden sözleşme hükümleri uygulanacağından haksız ve yersiz açılan davanın reddini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 14.04.2016 tarih ve 2014/618 Esas, 2016/155 Karar sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulü ile 17.689,56 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karara yönelik süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 17.02.2021 tarih, 2020/2834 Esas, 2021/1365 Karar sayılı ilamı ile, davalı vekilinin usule ilişkin temyiz itirazları reddedilerek, "Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu bankacılık konusunda uzman olmayan hukukçu bilirkişi tarafından düzenlenmiş olup söz konusu bilirkişi raporu denetime elverişli olmadığı gibi hüküm kurmaya da elverişli değildir. Mahkeme kararında yalnızca bilirkişi raporuna dayanılmış tarafların iddia, savunma ve dosya içerisindeki deliller tartışılmamıştır. Mahkeme gerekçesi yeterli olmamıştır. Mahkemece yapılacak iş, her bir icra dosyası ile ilgili icra takiplerinde istenilen banka alacaklarına ilişkin sözleşmelerin tamamının ibrazı sağlanarak, bankacılık konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla banka kayıt ve belgelerinin bulunduğu yerde inceleme yaptırılarak yine her bir icra dosyası için alacağın türü de dikkate alınarak icra takip tarihi itibariyle alacak borç durumu tespit edilerek davacı tarafından yapılan ödemeler de dikkate alınarak dava tarihi itibariyle söz konusu icra takiplerinden dolayı davacının borçlu olup olmadığı, fazla ödeme de bulunup bulunmadığı hususları hiç bir tereddüde yer verilmeyecek şekilde tespit ettirilerek oluşacak sonuca göre bir hüküm kurmaktan ibarettir. Mahkemece tüm bu hususlar dikkate alınmayarak yetersiz ve uzman olmayan bilirkişiden rapor alınarak deliller tartışılmaksızın yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir." gerekçesiyle, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında belirtilen kararıyla; bilirkişi raporu hükme esas alınarak, davacı tarafından tüketici kredisi yönünden 3.269,38 TL, kredi kartı yönünden 1.855,17 TL ve kredili mevduat hesabı yönünden 1.659,56 TL olmak üzere toplam 6.794,11 TL fazla ödeme yapıldığı ve fazla ödenen bedelin faizinin 153,90 TL olduğu anlaşıldığından 6.938,01 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; Nazilli 1. İcra Dairesi'nin 2009/4440 ve 2009/3584 sayılı dosyalarının tüketici kredisi sözleşmelerine dayanmakta olduğunu, sözleşmede akdi faiz oranının bulunduğunu, davacının temlik eden banka ile arasında imzalanan sözleşmeyle temerrüt durumunda uygulanacak faiz oranını peşinen kabul ettiğini ve sözleşmeyi özgür iradesiyle imzaladığını, Mahkemece dava dışı banka kredi kartı sözleşmeleri ve bankacılık hizmetleri sözleşmelerinin dosyaya sunulamamasından bahisle karar tesis edilmiş ise de; bu durumun eksik inceleme ve araştırma yapıldığını gösterdiğini, taraflarınca 24.01.2008 tarihli ve 7.320,00 TL bedelli Tüketici Kredisi Sözleşmesi aslını ve 5571 1340 ... numaralı kredi kartına ilişkin sözleşmenin aslı gibidir yapılmış örneğini sunduklarını, asılları müvekkili şirkette olmayan sözleşmelere ilişkin olarak da Nazilli Akbank Şubesine ve Akbank Genel Müdürlüğüne müzekkere yazılmasını talep ettikleri halde dikkate alınmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, icra takiplerine konu alacak nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve fazla tahsil edilen ödemelerin istirdadına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 88 inci maddesi.

2. 6098 sayılı Kanunu'nun 120 nci maddesi.

3.6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu'nun (6502 sayılı Kanun) 22 nci maddesi.

3. Değerlendirme

Temyiz olunan Mahkeme kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği, davalının tüketici kredisi sözleşmesi dışındaki kredi kartı sözleşmesi ve kredili mevduat hesabının dayanağı bankacılık hizmetleri sözleşmesini sunamadığı, bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi gereğince ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

03.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.