Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5280 E. 2024/3361 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı şirketlerin ürettiği ve satışa sunduğu dondurmanın içindeki metal tel parçasının davacının yutması sonucu oluşan zararın tazmini istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılamada, olaylar arasında illiyet bağının bulunduğu ve davacının maddi-manevi zararının olduğu kabul edilerek davalılardan tazminatın tahsiline karar verilmiş, ancak davacıya maddi tazminat için vekalet ücreti hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırı görülerek bu hususta düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2021/761 E., 2023/406 K.

Taraflar arasındaki maddi- manevi tazminat davasından dolayı bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili ve davalılar vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksikliklerİ yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin ... Çay Bahçesi isimli yerde sipariş ettiği dondurmayı yerken boğazına bir cismin takıldığını, eli ile müdahale etmesine rağmen cismi çıkartamadığını ve yuttuğunu, çay bahçesinin sahibine sorduğunda dondurmanın ... markasından satın alındığını söylediğini, boğazında meydana gelen ağrı nedeni ile hastaneye müracaat ettiğini, yapılan muayene de bir şey tespit edilemediğini, 1 gün sonra midesinde ağrı hissettiğini, ameliyat ile ince bağırsağına saplanan cismin çıkarıldığını belirterek iş göremez hale geldiği süre için 1.000,00 TL'nin kanuni faizi ile, 100.000,00 TL manevi tazminatın 07.08.2013 tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 24.03.2023 tarihli ıslah dilekçesiyle maddi tazminata ilişkin talebini 1.607,36 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili; taraflarına husumet yöneltilemeyeceğini, davaya konu işletmenin müvekkilinin babasına ait olup müvekkilinin burada çalışan olduğunu, bu nedenle davanın husumetten reddi gerektiğini, esasa yönelik olarak ise dondurmaların camekanlı servis dolaplarında muhafaza edildiğini, camekan kapağı kaldırılıp dondurma alındıktan sonra başında daimi olarak bulunan görevli tarafından kapatıldığını, birçok kez hijyen açısından kontrol edilen işletmede böyle bir olayın meydana gelmeyeceğini, davacının bahsettiği cismin servis sırasında da dondurmanın üzerine düşme ihtimalinin bulunmadığını, böyle olsaydı bile bu durumun davacı tarafından fark edileceğini, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... San. Tic. A.Ş. vekili; davacının yaşadığı sağlık sorununun müvekkili şirkete ait üründen kaynaklandığına dair hiçbir somut delil sunamadığını, metal telin müvekkili şirkete ait ... markalı dondurma içinden çıktığına dair hiçbir delil bulunmadığını, açık olarak servis edilen ürünün müvekkili şirkete ait olup olmadığı bile belli değilken servis aşamalarının da belli olmadığını, bu şekilde bir metal telin ürünün üretimi aşamasında içine girmesinin de mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

3. Davalı ... Dağ. Paz. ve Tic. A.Ş. vekili; davacının yaşadığı sağlık sorununun müvekkili şirketin satış ve dağıtımının yapmış olduğu üründen kaynaklandığına dair hiçbir somut delil sunamadığını, şirketin satmış olduğu ürün içerisinde metal telin teknik olarak bulunma imkanı olmadığı gibi davacının da bu hususu ispat edemeyeceğini, açık olarak servis edilen ürünün müvekkili şirketin sattığı ürüne ait olup olmadığı bile belli değilken servis aşamalarının da belli olmadığını, bu şekilde bir metal telin ürünün üretimi aşamasında içine girmesinin de mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, 10.12.2015 tarihli, 2014/343 E., 2015/1849 K. Sayılı kararla; hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu raporları uyarınca davacının 18/08/2013 tarihinde batından yabancı cisim çıkartılması ameliyatı ile davacının iddiası arasında nedensel bağı kurulamadığı gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 28.11.2019 tarihli, 2016/11171 E., 2019/671 K. Sayılı kararıyla; davacının 07.08.2013 tarihinde dondurma yerken boğazına cisim kaçtığı, yine aynı gün 07.08.2013 tarihinde dondurma yerken yabancı bir cisim yutulmasından kaynaklı boğaz ağrısı şikayetiyle Hastane Acil Servisine başvurduğu ve herhangi bir tanı konulamadığı, en son mide ve karın ağrısı şikayetlerinin artması sonucu tekrar hastaneye başvurarak 18.08.2013 tarihinde ameliyat geçirerek Ameliyat ve Patoloji raporlarından da anlaşıldığı üzere yaklaşık 3 cm uzunluğunda metal telin ince bağırsaktan çıkartıldığı, her ne kadar mahkemece dava konusu maddi olaylar arasında illiyet bağı kurulamamışsa da hayatın olağan akışı içinde olayların oluş sırası, zamanı ve biçimine göre aralarında bağlantı olduğu, hal böyle olunca, Mahkemece maddi olay yönünden işin esasına girilerek sonucuna uygun tazminat miktarlarına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına, bozma nedenine göre, davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmediğine karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, hayatın olağan akışı içinde olayların oluş sırası, zamanı ve biçimine göre aralarında bağlantı olduğu anlaşıldığından davacının maddi tazminat talebinin alınan bilirkişi raporu nazara alındığında kabulüne, manevi tazminat isteminin olayın ağırlığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları birlikte değerlendirildiğinde kısmen kabulüne dair hüküm kurulduğu gerekçesiyle; davanın maddi tazminat talebi yönünden kabulü ile; 1.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren 607,36 TL'nin ıslah tarihi olan 24/03/2023 tarihinden itibaren yasal faizi ile ve 50.000,00 TL manevi tazminatın da 07.08.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalılar vekilleri ayrı ayrı sundukları ancak içerik itibariyle aynı nitelikteki temyiz dilekçeleriyle : dosyada mevcut tüm Adli Tıp raporlarına göre dava konusu olay ile zarar arasında illiyet bağı kurulamadığı bildirilmesine rağmen yerel mahkemece hiçbir gerekçe gösterilmeksizin davanın kabulünün hatalı olduğunu, "..." markalı dondurma ürünü içerisine üretim aşamasında 3-4 cm uzunluğunda metal bir tel girmiş olmasının teknik olarak mümkün olmadığını, davacının 07.08.2013 - 07.10.2013 tarihleri arasında çalışmadığının, dava dosyasına sunulan SGK hizmet dökümlerinden görüldüğünü, davacının olay tarihinde herhangi bir işte çalışmadığı ve elde ettiği herhangi bir bir gelir mevcut olmadığını, bu yüzden olay tarihinde davacının asgari ücret elde ettiği kabul edilerek bu yönde davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, geçici iş göremezlik tazminatının, sadece kazadan önce elde edildiği halde kazadaki yaralanma nedeniyle çalışılamayıp elde edilemeyen geliri kapsadığını, bu kapsamda çalışma yoksa kazanç kaybı söz konusu olmayacağından geçici iş göremezlik zararı da doğmayacağını, müvekkil şirketin hiçbir kusuru bulunmamasına ve olay ile zarar arasında illiyet bağının bulunmamasına rağmen hükmedilen manevi tazminatın fahiş nitelikte olduğunu beyan ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davacı vekili; Mahkemece kabul edilen maddi tazminat 1.607,36 TL olmasına rağmen taraflarına vekalet ücretine hükmedilmediğini, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Tebliği, mevcut uygulamalar ve Yargıtay kararları göz önüne alındığı zaman, maddi ve manevi tazminatların bir arada açıldığı davalarda, her iki tazminat için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, bu sebeple mahkeme kararında kabul edilen ve maddi tazminat olarak hükmedilen 1607,36 TL yönünden vekalet ücretine hükmedilmediği için kararın düzelterek onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, maddi manevi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 51 inci maddesi.

2. Karar tarihinde Yürürlükte Bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin (AAÜT) 13 üncü maddesi.

3.Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).

3.Değerlendirme

1. Davalıların temyiz itirazlarının incelenmesinde; yukarıda yer verilen hukuk kurallarına göre Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek bozma doğrultusunda inceleme yapıldığı, hükme esas alınan raporun taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişi olduğu, TBK'nın 51 inci maddesi gereği; hakimin tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği hükmü doğrultusunda manevi tazminatın belirlendiği anlaşılmakla davalılar vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.

2. Davacının temyiz itirazının incelenmesinde; karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'nin 13/1 inci maddesi; ''Bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.'' şeklinde olup, 13/2 nci maddesinde ise hükmedilen ücretin kabul veya reddedilen miktarı geçemeyeceği hususu düzenlenmiştir.

Bu durumda Mahkemece kabul edilen 1.607,36 TL maddi tazminat yönünden davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, maddi tazminat yönünden vekalet ücretine hükmedilmemiş olması usul ve kanuna aykırı olup kararın bozulmasını gerektirir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na (6100 sayılı Kanun) eklenen Geçici 3 üncü maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 438 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca temyiz olunan Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının REDDİNE,

2.Davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının 3 üncü bendinin devamına; ''Kabul edilen maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13 üncü maddesi uyarınca 1.607,36 TL vekalet ücretinini davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine'' ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

30.10.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.