Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5401 E. 2024/619 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekilin, vekaletname ile kendisine verilen yetkiye dayanarak yaptığı taşınmaz satışında, satış bedelini asıl mala ödememesi nedeniyle sorumluluğunun belirlenmesi ve tazminat ödenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Vekilin, vekaletname ile kendisine verilen taşınmaz satış yetkisini kullanarak yaptığı satışta, satış bedelini asıl mala ödeme yükümlülüğünü ihlal ettiği ve hesap verme borcundan doğan tazminat sorumluluğunun bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/111 E., 2022/121 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraflar vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Davalı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin maliki olduğu Hatay ili Dörtyol ilçesi ...Köyü ... Mevkiinde kain 4861 parsel sayılı taşınmazın, davalıya vermiş olduğu İskenderun 1. Noterliğinin 24.03.2006 tarihli vekaletnamesi ile dava dışı ......'a satıldığını, ancak davalının aradan geçen uzun zamana rağmen satış bedelini ödemediğini ve Kadıköy 14. Noterliğinin 13.02.2014 tarihli azilnamesi ile davalının azledildiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile taşınmazın gerçek değeri olan 150.000 TL'nin satış tarihi olan 27.03.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş, ıslah dilekçesi ile talebini 263.396,85 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davanın zamanaşımına uğradığını, satış bedelinin müvekkiline ödenmediğini, davacının alıcı ile anlaştığını, aynı gün tapu işlemleri yetişmeyeceğinden ve davacının şehir dışına çıkacak olması nedeni ile vekaletname verdiğini, 30.05.2008 tarihli ibraname ile ibra edildiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 31.01.2019 tarihli ve 2018/352 E., 2019/36 K. sayılı kararıyla; davanın kabulüne, 263.396,85 TL'nin; 150.000,00 TL'sinin dava, bakiyesinin ıslah tarihi olan 16.02.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesi'nin 27.02.2020 tarih 2019/1955 E., 2020/2896 K. sayılı ilamı ile; "mahkemece, davalının yokluğunda yapılan keşif geçersiz sayılmasına rağmen bu keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporu hükme esas alınarak çelişkiye düşülmüş olup, diğer yandan davalının bilirkişi raporuna itirazları karşılanmadan karar verilmiştir. Mahkemece, davalının rapora itirazlarını karşılar şekilde yeni bir bilirkişi raporu alınmak sureti ile hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, geçersiz sayılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporu hükme esas alınarak karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir." şeklinde kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasındaki ilişkilerin tümünün ortaklıktan kaynaklandığı, taraflar arasındaki protokolün tarihinin 30.05.2008, davanın dayanağı olan vekaletin azille sona erdiği tarihin 13.02.2014 olduğu, taraflar arasındaki şirket ortaklığının 2008 yılında sona erdirilmiş olmasına rağmen vekalet ilişkisinin altı sene daha devam ettiğini, anılan protokolde birçok taşınmazla ilgili tasfiye düzenlemesi yapılmasına rağmen, dava konusu taşınmazdan bahsedilmediği, kaldı ki davanın dayanağı olan vekaletnamedeki satış yetkisinin yalnızca dava konusu taşınmaz ile sınırlandırılmış olması, vekaletnamenin tarafların ticari ilişkisinden ayrı olarak dava konusu taşınmazın satışı için verildiği kanaatine ulaşıldığını, yapılan keşif sonucu hazırlanan bilirkişi raporunda, taşınmazın satış tarihi itibariyle gerçek değerinin 234.585 TL olarak saptandığı halde satış akdinde gösterilen değerin 10.000 TL olduğu, keşfen saptanan gerçek değerin altında bir bedelle satıldığı, taşınmazın tapuda gösterilen satış bedeli ile satım günündeki bilirkişi raporu ile belirlenen gerçek değeri arasında aşırı fark bulunduğu, davalının bedelin ödendiğini somut olarak ortaya koyamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, 234.585 TL'nin; 150.000 TL'nin dava, bakiyesinin ıslah tarihi olan 16.02.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Gerekçe ve Sonuç

Dairemizin 21.03.2023 tarihli ve 2022/4098 E.- 2023/695 K. sayılı ilamı ile; temyiz olunan kararda, hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği, davalı vekilin hesap verme yükümlülüğünün başlangıcına göre zamanaşımı süresinin dolmadığı, tarafların ortaklık ilişkisinin dava konusu vekalet ilişkisinden ayrı olduğu, alınan bilirkişi raporunun da hüküm vermeye elverişli olduğunun ve tarafların itirazlarının karşılandığının anlaşılmasına göre de, tarafların temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.

V. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran

Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesindeki hususları tekrar ederek Daire onama ilamının düzeltilerek

mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; vekilin hesap verme yükümlülüğünden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 506 ve 508 inci maddeleri

3. Değerlendirme

Karar düzeltme yoluyla incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle uyulmasına karar verilen bozma ilamı doğrultusunda karar verildiğinin anlaşılmasına göre davalılar vekilinin karar düzeltme isteminin reddine karar vermek gerekir.

VIII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE,

Aşağıda yazılı para cezası ile karar düzeltme harcının düzeltme isteyene yükletilmesine,

14.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.