"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2015/261 E., 2016/392 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin 3641 abone numarası ve ... abone numarası ile davalıdan enerji satın aldığını, kullanılan tüketim miktarı üzerinden kayıp/kaçak bedeli adı altında hizmet bedeli olmayan meblağların da müvekkiline yüklendiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, ödeme tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte şimdilik 2.000,00 TL'nin iadesine karar verilmesini talep etmiş, 15.04.2016 tarihli dilekçesi ile talebini toplam 11.817,93 TL olarak ıslah ederek; 9.817,93 TL'nin ıslah tarihinden, 2.000,00 TL'nin dava tarihiden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; kayıp/kaçak bedellerinin tahsil edip etmeme noktasında müvekkilinin herhangi bir inisiyatifinin bulunmadığını, söz konusu bedellerinin EPDK tarafından belirlenen ve lisans sahibi şirketlerin uymakla yükümlü olduğu tarifelere dayandığını, aksine bir uygulama yapılmasının yasal olarak mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Hukuk Genel Kurulunun 21.05.2014 tarihli ve 2013/7-2454 E., 2014/679 K. sayılı ilamındaki ilkeler gözetilerek alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulü ile 2.000,00 TL'nin dava tarihinden, 5.636,35 TL'nin ıslah tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; kayıp/kaçak bedellerinin tahsil edip etmeme noktasında müvekkilinin herhangi bir inisiyatifinin bulunmadığını, Elektrik Piyasası Kanunu'nun Tarifeler, Tüketicilerin Desteklenmesi, Özelleştirme, Kamulaştırma ve Arz Güvenliği Tarifeler ve Tüketicilerin Desteklenmesi başlıklı 17 nci maddesi ve Geçici 20 nci maddesinin davada dikkate alınması gerektiğini ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, elektrik abonesi olan davacıdan tahsil edilen kayıp/kaçak bedellerinin iadesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 73 üncü maddesi,
2. 17.06.2016 tarihli ve 29745 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanun'un 21 inci maddesi ile değiştirilen 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 17 nci maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri ile eklenen Geçici 19 ve 20 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.05.2014 tarihli ve 2013/7-2454 E., 2014/679 K. sayılı kararı ve Dairemiz kararları ile Anayasanın "Vergi Ödevi" başlıklı 73 üncü maddesindeki “...Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır...” şeklindeki düzenlemeye göre; kayıp-kaçak, iletim, dağıtım, sayaç okuma ve perakende satış hizmet bedeli uygulamasının Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Kararları ve tebliğleri ile belirlenerek uygulandığı, bu tarihteki mevcut hukuki düzenlemenin EPDK'ya sınırsız bir fiyatlandırma ve tarife unsuru belirleme hak ve yetkisi vermediği, özellikle kaçak bedellerinin kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmenin hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmadığı, bu faturalara yansıtılan diğer kalemlere ilişkin bedel miktarlarının şeffaflık ilkesi ile denetlenebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödendiğinin bilinmesinin de şeffaf hukuk devletinin vazgeçilmez unsuru olduğu, EPDK kararları ile bu bedellerin mevcut mevzuat kapsamında tüketicilerden alınmasının hukuka uygun olmadığı kabul edilmiştir.
2. Ne var ki, 17.06.2016 tarihli ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanun'un 21 inci maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 17 nci maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde EPDK'nın Kanundaki yetkileri genişletilerek, yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.
4. Yine 6719 sayılı Kanunun 26 ncı maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'na eklenen; Geçici madde 19; "Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur." hükmünü,
5. Geçici madde 20; "Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır." hükmünü içermektedir.
6. Görüldüğü üzere, 6719 sayılı Kanun'un 21 inci maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 17 nci maddesinde yapılan değişiklikler ile dava konusu uyuşmazlığın da özünü oluşturan bedel konusunda, davanın açıldığı tarihteki içtihat durumundan farklı ve yeni bir düzenleme getirilmiş; hem de geçici 20 nci maddeyle, anılan düzenleme devam etmekte olan davalarda da uygulanacak şekilde geçmişe yürütülmüştür.
7. Hal böyle olunca Mahkemece; karar tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan bu yasa değişikliklerinin, yürürlük tarihi öncesi dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan kayıp/kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden davalarda da geçmişe etkili olacak şekilde (bu yasa değişikliği öncesinde açılan ve halen görülmekte olan davalar da) uygulanması gereken hükümler içerdiğinden, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 17 nci, geçici 19 uncu ile 20 nci maddelerinin değerlendirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi için kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun(1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
18.11.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.