Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5523 E. 2024/4060 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Elektrik aboneliğinin, farklı bir abonelikten kaynaklanan borç nedeniyle kesilmesi ve bu borca ilişkin zamanaşımı def'i.

Gerekçe ve Sonuç: Abonelik sözleşmesinde birden fazla tesisatta aboneliği bulunan tüketicinin, herhangi bir tesisattaki borcu nedeniyle diğer tesisatlarının elektriğinin kesilebileceği hükmü ile gecikme zammı öngörülmediği gözetilerek, davacının kısmi menfi tespit talebinin kabulüne ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/629 E., 2023/2463 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 19. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/397 E., 2022/219 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen menfi tespit davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; 2042548 ve 2716899 numaralı abonelik sözleşmeleri ile kullanmakta olduğu elektriğin, 2044199 numaralı abonelik sözleşmesinden doğan 10.322,70 TL tutarındaki borç nedeniyle kesildiğini, ancak davalıya borcunun bulunmadığını ve mevcut borca ilişkin zamanaşımı süresinin geçtiğini ileri sürerek, kesilen elektriğin kullanımına açılmasını ve davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; yapılan tahakkukların hukuka uygun olduğunu, davacının iddiasının farazi ve ispata muhtaç olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 22.03.2022 tarihli ve 2021/397 E., 2022/219

K. sayılı kararıyla; dava konusu borcun ait olduğu faturaların 24.07.2000-04.08.2003 tarihleri arasındaki döneme ait olup, tahakkuk tarihinin 10.11.2014 olduğu, dava konusu ihtilafa uygulanacak zamanaşımı süresinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 125 inci maddesi uyarınca on yıllık genel zamanaşımı süresi olduğu, bu faturalarla ilgili olarak davacı aleyhinde Büyükçekmece 1. İcra Müdürlüğünde 2007/9668 E. sayılı takip başlatıldığı, bu nedenle zamanaşımı süresinin kesildiği, takip dosyasının imha edilmiş olması nedeniyle dosyaya ulaşılamasa da her halükarda takibin 2007 Esaslı olması dikkate alınarak zamanaşımı süresinin dolmadığı gerekçesiyle; alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, davacının 2044199 tesisat nolu abonelik nedeniyle davalı şirkete 3.255,65 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 04.10.2022 tarihli ve 2022/2422 E., 2022/2541 K. sayılı kararıyla; kararın miktar itibariyle kesin olduğu gerekçesiyle, tarafların istinaf dilekçelerinin reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 14.12.2022 tarihli ve 2022/7761 E., 2022/9506 K. sayılı ilamıyla; taraflar arasında abonelik sözleşmesi kapsamında sağlanan elektriğin kesilmesinin sözleşmeye uygun olup olmadığı konusunda yaratılmış bir muarazanın bulunmasına ve talebin bu muarazanın giderilmesine yönelik olmasına göre, ileriye yönelik miktar ve değeri belirlenemeyen ve devamlılık arz eden bu taleple ilgili olarak yapılan yargılamanın sonucunda verilen kararın istinaf incelemesine tabi olacağı, bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf sebeplerinin esastan incelenmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istinaf delikçesinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğundan bahisle, Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporunun, abonelik sözleşmesinde gecikme zammı uygulanmasına yönelik düzenleme bulunmadığı ve müterafik kusura ilişkin hatalı değerlendirme ve hesaplama yapılması sebebiyle hüküm kurmaya elverişli görülmediği, davacının borcun aslından herhalükarda sorumluluğu baki olmak üzere, işlemiş yasal faiz borcunun, faturaların son ödeme tarihlerinden takip tarihine kadar hesaplanması gerektiği, buna göre toplam borç miktarının 9.321,80 TL olduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, davacının davalıya 1.001,89 TL borçtan sorumlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuran

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; uygulanması gereken zamanaşımı süresinin dolduğunu, hükme dayanak yapılan ve aleyhinde başlatılan icra takibinin 2000-2003 yılları arasındaki borca ilişkin olup olmadığı hususunun muallak olduğunu, soyut verilerle itirazının reddedildiğini, müvekkilinin elektriğinin 2014 yılında kesildiğini, yasal yollara başvurma süresinin 2014 senesinden sonra başladığını, karara esas alınan Büyükçekmece 1. İcra Müdürlüğünün 2007/9668 E. sayılı dosyası bir an davacı müvekkilin 2000-2003 yılları arasındaki borcuna yönelik olduğu kabul edilse bile elektriğin fiilen kesilmesi gibi yasal şartları taşımadığından yapılan icra takibinin de geçersiz olduğunu, davalı tarafça, müvekkilin iddia edildiği gibi tüketim borcu olsa dahi müvekkile ait

başka bir elektrik aboneliğinin bu borçtan dolayı kesilmesinin hukuka aykırı olduğunu, dava konusu aboneliğin borçları için yeni iki aboneliğin enerjisinin kesilmesinin Yönetmeliğe aykırı olduğunu, ayrıca ispat yükünün davalıda olup alacağın ispatlanması gerektiğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili; müvekkil şirketin alacağına yasal faizi işletilmesinin hatalı olduğunu, gerçek ve tüzel kişilerin mahkemeler nezdinde adil yargılanma hakkı kapsamında makul sürede yargılanma hakkının bulunduğunu, bu kapsamda 2014 yılından itibaren devam eden işbu yargılanmada yasal faiz oranı uygulanmasının hak kaybına neden olacağını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, elektrik hizmetinin verilmesi sırasında yaratılan muarazanın giderilmesi ile menfi tespit istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 125 inci maddesi,

3. Değerlendirme

1. Hukukumuzda sözleşmeye bağlılık ilkesi (Ahde Vefa- Pacta Sunta Servanda) yanında sözleşme serbestisi ilkeleri kabul edilmiştir. Bu kurala göre sözleşme yapıldığı andaki gibi aynen uygulanmalı ve hükümlerine riayet edilmelidir. Sözleşmeye bağlılık ilkesi hukuki güvenlik, doğruluk ve dürüstlük kuralının bir gereği olarak, sözleşme hukukunun temel ilkelerinden biridir. Karşılıklı edimleri içeren sözleşmelerde, edimler arasında mevcut olan denge şartlarının sözleşmenin tümü, birlikte yorumlanarak değerlendirilmelidir. 6098 sayılı Kanundaki genel kural; tarafların bu sözleşme ile gerçek ve ortak amacın varlığını ortaya koyabilecek şekilde bir düzenleme ve yorum, tüm sözleşmede belirlenen amaç da gözönüne alınarak yapılmalıdır.

2. Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; dava konusu muarazanın davacının elektriğinin kesildiği 2014 tarihi itibariyle oluştuğu, taraflar arasında imzalanan 13.04.2000 tarihli sözleşmede, abonenin birden fazla tesisatta aboneliği bulunması halinde birikmiş elektrik borcundan dolayı borcu bulunmayan diğer tesisatların da elektriğinin kesilmesini kabul ettiğinin kararlaştırılmış olduğu, abonelik sözleşmesinde gecikme zammı uygulanmasına yönelik düzenleme bulunmadığından işlemiş faizin yasal faiz üzerinden hesaplanması gerektiği anlaşılmakla, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.