"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/190 E., 2023/411 K.
Taraflar arasındaki avukatlık vekalet sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasına ilişkin yargılama sonunda, Mahkemece bozma kararına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin üçüncü şahıstan temlik aldığı alacağının tahsili için davalı avukata vekalet verdiğini, temlik sözleşmesinde davalı avukatın görevlendirileceğinin ve verilecek ücretinin düzenlendiğini, fakat davalının gerekli özen yükümlülüğüne uymadığını, bu nedenle davalıyı azlettiğini, davalının icra dosyasında tahsil ettiği 10.696,95 TL'yi uhdesinde tuttuğunu ve hesap vermediğini, takip ettiği dosyalar için fazladan 2.500,00 TL masraf aldığını, sözleşme gereği iade etmesi gereken 10.000,00 TL teminat miktarını iade etmediğini, icra dosyalarında sıra cetveline itiraz etmediğini, borçlunun bir kısım taşınmazlarında haciz istemediğini, kıymet takdir raporuna itiraz etmediğini bu şekilde alacağın tahsil edilmesini engellediğini ve kendisini 30.000,00 TL zarara uğrattığını ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 53.196,95 TL’nin davalıdan tahsilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; müvekkilinin davacıya birden fazla hukuki yardımda bulunduğunu, işini özenle yerine getirdiğini, davacının herhangi bir zarara uğramadığını ve usulüne uygun hapis hakkını kullandığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 22.10.2014 tarihli ve 2010/263 E., 2014/649 K., sayılı kararı ile; davalının azlinin haksız olduğu, davalı avukatın özen yükümlülüğüne aykırı bir işleminin olmadığı, davacının herhangi bir zararının olmadığı kanaati ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 24.05.2017 tarihli ve 2015/19231 E., 2017/6255 K., sayılı ilamıyla; dosya kapsamında davalı tarafından düzenlenerek davacıya gönderilen 30.07.2008 tarihli cevabi ihtarla her ne kadar tahsil edilen miktarın vekalet ücretine mahsuben alındığı bildirilmiş ise de davalı avukat tarafından yapılan bu ihtarın hapis hakkının usulüne uygun kullanılmadığı sonucunu doğurduğu, azlin haklı olduğu, azlin bu yönden haklılığı dikkate alınmak suretiyle dosya değerlendirilerek gerektiğinde yeniden rapor veya ek rapor tesisi ile hüküm kurulması gerektiği, gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 13.12.2018 tarihli ve 2017/338 E., 2018/320 K. sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulü ile, 2.461,96 TL'nin 30.06.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 17.02.2021 tarihli ve 2020/5105 E., 2021/1576 K., sayılı ilamıyla; bozma ilamı doğrultusunda haklı azil tarihine kadar kesinleşmiş dava ve icra takiplerinden vekalet ücreti kazanacağı dikkate alınarak taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine açık şekilde bilirkişi raporu alınarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerektiği, Avukatlık Kanunu'nun 173 üncü maddesi ile Dairemiz kökleşmiş içtihatları da dikkate alınarak masraflar yönünden değerlendirme yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken masraf yönünden hatalı değerlendirme yapıldığı ve teminat bedelinin çekildiği tarihten itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsili talep edilmiş olmasına rağmen bu husus konusunda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı gerekçesiyle karar bozulmuştur.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamı doğrultusunda alınan 07.03.2022 ve 23.11.2022 tarihli rapor ve ek rapora göre avukatın tahsil ettiği parayı iş sahibi müvekkiline derhal teslim yükümlülüğü kapsamında 10.969,95 TL'nin tahsil tarihi olan 30.06.2008'den itibaren yasal faizi ile birlikte ödemesi gerekeceği, avukatın davacı iş sahibine iade etmesi gereken masraf tutarı bulunmadığı, 2005/15 Değişik İş dosyasından çekilen teminatın davacıya verileceğine dair yazılı sözleşmenin aksini ortaya koyan bir veri bulunmadığı, davacının Söke İcra Müdürlüğünün 2005/192 E. sayılı dosyası kapsamında davalı avukattan talep edebileceği bir zarar tespit edilemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 10.696,95 TL'nin 30.06.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; hükme esas alınan bilirkişi raporlarının hatalı olduğunu, davalının satış masrafı adı altında aldığı fazla ücret yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken gerekçelendirme yapılmadan talebin reddedildiğini, davalının satışa konu taşınamazlar dışındaki diğer taşınmazların satışını talep etmediği için hacizlerin düştüğünü, icra dosyasında 1002 parsel sayılı taşınmazın kıymet taktirine itiraz etmediği için müvekkilini zarara uğrattığını, davalının bahse konu icra dosyasında sıra cetveline de itiraz etmediğini, 5.000,00 TL masraf adı altında alınan paranın davalının uhdesinde kaldığını, yargılama gideri ve dosya masraflarının başlangıçta peşin alındığı karine kabul edildiğini, müvekkilinden haksız yere icra dosyası ve satış masrafı istendiğini, bu nedenle davalının icra dosya masrafı adı altında haksız yere müvekkilden aldığı 7.000,00 TL’nin de yasal faizi ile birlikte iadesi gerektiğini savunarak kararın bozularak davanın kabulünü istemiştir.
Davalı vekili; bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, verilen hukuki hizmetin kesinleşip kesinleşmemesine bakılmaksızın verilmesi gerektiğini, davalı avukattan kaynaklanan bir zararın bulunmadığını savunarak kararın müvekkili lehine bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, avukatlık vekalet sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı ile 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları.
2. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 173 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Davacının temyiz itirazlarının incelenmesinde; temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, özellikle dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarının denetime elverişli olmasına göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2. Davalının temyiz itirazlarının incelenmesinde; dosya içeriğine göre reddedilen ve davalının temyizine konu edilen toplam miktar 10.696,95 TL olup, İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 12.950,00 TL'nin altında kalmaktadır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile İlk Derece Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,
2. (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının da temyiz eden davalıya iadesine,
1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
09.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.