"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2865 E., 2023/3038 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 18. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/507 E., 2022/273 K.
Taraflar arasındaki istirdat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin, oğlunun ortaklarından ve müdürlerinden biri olduğu şirketin borcundan sorumlu olduğu yanılgısıyla 400.000,00 TL’yi iki adet havale işlemiyle davalıya verdiğini, oğlunun ve davalının yanıltmasıyla müvekkilinin borçlu olmadığı halde ödeme yaptığını, davalı ile arasında herhangi bir hukuki ilişki olmadığını, bu nedenle ödemenin iadesi gerektiğini ileri sürerek, ödediği bedelin şimdilik 5.000,00 TL'sinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile iadesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini 400.000,00 TL'ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
III.İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 150.000,00 TL'lik havalede herhangi bir açıklama olmadığı, 250.000,00 TL'lik havalede ise "borç karşılığı ödenen" açıklamasının yer aldığı, havalenin mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığına yönelik yasal karine olduğu, bu sebeple yapılan havalenin mevcut bir borcun ödemesi amacıyla yapıldığı kanaatine varıldığı, yasal karinenin aksini ileri süren davacının bu iddiasını yazılı belge ile kanıtlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; müvekkilinin 56 yaşında ve ilkokul mezunu bir ev kadını olduğunu, hayatının hiçbir döneminde ticaret yapmadığı gibi bir şirkette ortak yahut yönetim kurulu üyeliği veya müdürlük sıfatının bulunmadığını, müvekkilinin oğlu ve davalının yanıltmasıyla ile 31.05.2016 tarihinde 400.000,00 TL’ yi ödediğini, davalının davacı ile aralarında borç ilişkisi olmadığını açıkça kabul ettiğini, ödemenin yersiz yapıldığının sabit olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; yapılan havaledeki açıklamanın aksini ispat yükünün davacıya ait olduğu, davacının ödemeleri oğlu ve davalının kendisini borçlu olduğuna inandırması sonucu yaptığını iddia ettiği, dosyadaki yazışmalardan da yapılan havalelerin dava dışı kişiye aynı gün gönderildiğinin tespit edildiği, Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesini tekrarlayarak, kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, borçlu olunmadığı halde ödendiği iddia edilen paranın istirdadı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi.
2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçeye, özellikle havalenin ödeme vasıtası olduğuna ilişkin karinenin aksine dair iddianın ispat edilememesine göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.