Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5730 E. 2024/3594 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından temlik alınan alacağın, davalı belediyenin banka hesabına yatırılan kapora (teminat) bedeli olduğu iddiasıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Banka dekontlarında paranın "altyapı fiberoptik kira bedeli" olarak yatırıldığı açıklaması karşısında, davacının aksini ispatlayamaması ve kapora (teminat) bedeli olarak yatırıldığına dair iddiasını destekleyecek yazılı delil sunamaması nedeniyle, davacının icra takibinde haksız olduğu ancak kötü niyetli olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/702 E., 2023/1330 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Karasu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/211 E., 2023/131 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; dava dışı ... İnş. A.Ş.’nin davalı Belediyeden olan alacağını .... Noterliğinin 23.07.2018 tarihli temliknamesi ile müvekkiline temlik ettiğini, alacağın doğum sebebinin 2017 ve 2018 başlangıç tarihli fiberoptik altyapı işlerinin dava dışı eski alacaklı şirkete ihale edilebilmesi için davalı Belediyeye ait olan banka hesabına 23.12.2015 tarihinde 300.000,00 TL ve 25.12.2018 tarihinde 20.000,00 TL olmak üzere toplam 320.000,00 TL kapora (teminat) bedeli yatırılması olduğunu, ancak söz konusu altyapı işinin temlik eden şirkete verilmediğini, bu nedenle davalı ... hesabına yatırılan kapora (teminat) bedelinin iadesinin gerektiğini, temlik sonrasında davalıya alacağın müvekkiline temlik edildiğinin ve borcun kaynağı ile toplam borç tutarının asıl ve fer'ileriyle birlikte 426.707,95 TL olduğunun 15.11.2019 tarihli talep dilekçesi ile bildirilmiş ise de, davalı tarafça olumlu ya da olumsuz bir cevap verilmediğini, müvekkili tarafından başlatılan icra takibine ise haksız olarak itiraz ettiğini ve takibin durmasına sebebiyet verdiğini ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamını, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; alacağın zamanaşımına uğradığını, dosyaya sunulan banka dekontlarında dava dışı şirketin müvekkili Belediyeye kira parası yatırdığının görüldüğünü ve bu ödemelerin muhasebe kayıtlarına bağış olarak girdiğini, var olmayan kiralama ihalesinin tahsilatının olamayacağını, bağışlanan paranın geri alınmasının da mümkün olmadığını savunarak; davanın reddini ve davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; getirtilen banka kayıtlarına göre dava dışı ... İnş. A.Ş. tarafından davalı Belediyenin hesaplarına 23.12.2015 tarihinde “2017 başlangıçlı altyapı fiberoptik kira bedeli" açıklaması ile 300.000,00 TL, 25.12.2015 tarihinde “2018 başlangıçlı altyapı fiberoptik kira bedeli" açıklaması ile 20.000,00 TL yatırıldığı; davacı tarafça davalı ... hesaplarına yatırılan bu paranın fiberoptik altyapı işinin dava dışı şirkete ihale edilmesi için kapora (teminat) bedeli olarak yatırıldığı iddia edilmiş ise de takibe ve davaya dayanak dekontlarda yer alan açıklamanın aksinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 6 ncı ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi uyarınca ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine; davacının dava dışı ... A.Ş.'den 23.07.2018 tarihli temlikname ile devraldığı alacak uyarınca davalı aleyhine icra takibi başlattığı, bu haliyle kötü niyetli olduğundan söz edilemeyeceği gerekçesiyle de davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili; alacağın varlığını ispat etmeye elverişli delillerin usulüne uygun şekilde incelenmediğini, gerek davalıya yapılan ödemelere ilişkin banka dekontlarının gerekse temlik sözleşmesinin alacağı kanıtlamaya yeterli ve elverişli olduğunu, yargılamanın tekemmül etmeden sonuçlandırıldığını, ispat yükümlülüğünün davalı tarafta olmasına rağmen müvekkiline yüklenmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili; dava dışı şirket ile davacı arasında temlik sözleşmesi bulunmasının davacının kötü niyetli olmadığını göstermeyeceğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasını ve davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının davalı Belediyenin banka hesaplarına yatırılan paranın fiberoptik altyapı işine ilişkin kapora (teminat) bedeli olduğunu ispat etmesi gerektiği, ancak bu iddiasını ispat edemediğinden davanın reddine karar verilmesinin yerinde olduğu; icra takibinde haksız ise de kötüniyetli olduğundan söz edilemeyeceğinden aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmemesinin de doğru olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

Taraf vekilleri, istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmişlerdir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; davacı tarafından temlik alınan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi,

2. 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi,

3. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 555 ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Kural olarak belli bir olayın gerçekleşip gerçekleşmediğini, tarafların ispat etmesi gerekir. 4721 sayılı Kanun’un "İspat yükü" başlıklı 6 ncı maddesi uyarınca; "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür." Aynı yöndeki düzenleme 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesinin birinci fıkrasında, "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukukî sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir." şeklinde ifade edilmiştir. Buna göre ispat yükü, ispatı gereken vakıalara dayanan tarafa ait olup, herkes iddiasını ispatla mükelleftir.

2. Öte yandan, 6098 sayılı Kanun'un 555 ve devamı maddelerinde düzenlenen "havale" bir ödeme vasıtasıdır. Havalenin mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı yolunda yasal bir karine mevcuttur. Bu yasal karinenin tersinin (havalenin borcun ödenmesinden başka bir amaçla yapıldığını) ileri süren havaleci (muhil) bu iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 12.03.2003 tarihli ve 2003/3-118 E., 2003/158 K. sayılı ilamı).

3. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olaya gelince; temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle dava ve icra takibinin dayanağını oluşturan banka dekontlarının açıklama kısmında yer alan paranın “altyapı fiberoptik kira bedeli" olarak gönderildiğine dair açıklama karşısında, davacının bu açıklamaların aksini yani davalı Belediyenin banka hesaplarına yatırılan paranın fiberoptik altyapı işine ilişkin kapora (teminat) bedeli olarak yatırıldığı iddiasını ispata yarar yazılı delil de sunamadığından, davacının icra takibinde haksız olduğu, ancak kötüniyetli olduğundan söz edilemeyeceğinden aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmemesinin yerinde olduğu anlaşılmakla, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.