Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5888 E. 2024/4159 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taşınmaz satış bedeli vekalet ilişkisi çerçevesinde davalı şirkete ödendikten sonra, davalının davacıya ödeme yapmaması sebebiyle ortaya çıkan alacak davası.

Gerekçe ve Sonuç: Davalıların, davacıya yaptığını iddia ettikleri ödemeleri HMK m.200 kapsamındaki yazılı delillerle ispatlayamadıkları ve hükme esas alınan bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun olduğu gözetilerek, istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1185 E., 2023/1917 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 16. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2010/143 E., 2020/167 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili, davalı ... ve davalı ... İnş. Turizm A.Ş. (... A.Ş.) vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalıların istinaf başvurularının esastan reddine, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... ve davalı ... A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan ve davalı ... tarafından temyize konu edilen toplam miktar 139.709,00 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı ...'ın temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı şirket vekilinin temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkiline ait olan Tuzla Organize Deri Sanayi Bölgesi 45/100 hisseli ... Köyü, 6594 ada 7 parselde kayıtlı bulunan taşınmazını 1.755.000,00 TL bedelle davalı ... A.Ş.'ye satışını gerçekleştirmesi için davalı ...'a vekalet verdiğini ve tüm satış işlemini kendisi yerine vekilinin üstlendiğini, satışı yapılan taşınmaz üzerinde 655.000,00 TL bedelli eski hacizlerin bulunduğunu, bu hacizlerin satın alan şirket tarafından kaldırılacağını ve hacizler kaldırıldıktan sonra satış bedelinden geriye kalan 1.100.000,00 TL'nin müvekkiline ödeneceğinin kararlaştırıldığını, 655.000,00 TL tutarındaki hacizlerin davalı şirketçe gerekli yerlere ödenerek kaldırıldığını, geriye nakit ödenecek para olarak 1.100.000,00 TL kaldığını ancak davalı ...'ın davalı şirketten tahsil ederek müvekkiline vermesi gereken 1.100.000,00 TL'den parça parça 523.000,00 TL ödediğini, kalan 577.000,00 TL satış bedelini ödemediğini, davalı ...'ın kalan para için müvekkiline davalı şirketten çekler ve senetler aldığını, ödenmesini beklediğini, ödemeler için uğraştığını beyan ederek müvekkilini oyaladığını, davalıların kendi aralarında anlaşarak kalan parayı müvekkiline ödemediklerini ileri sürerek; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 50.000,00 TL'nin davalılardan en yüksek banka reoskont ticari faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiş, 22.02.2012 tarihli dilekçesiyle talebini 562.000,00 TL olarak ıslah etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... A.Ş. vekili; satışa konu gayrimenkul satış bedeliyle ilgili satıcıya ve vekiline ödenecek tutarların dava dilekçesinde doğru ifade edilmediğini, satış tarihinde gayrimenkul üzerindeki hacizlerin fekki için gerekli tutarın 1.100.000,00 TL olarak öngörüldüğünü ve bu nedenle yapılan satış sözleşmesinde bu tutarın Av. ...'a hacizlerin fekki için ödenmesi, kalan 655.000,00 TL satış bedelinin ise satıcı davacıya ödenmesi konularında mutabık kalındığını ancak bu husustaki mutabakatın tarafların rızası ile değişikliğe uğradığını ve sözleşmedeki düzenlemenin aksine davacının bizzat kendisine 1.055.000,00 TL tutarında çek, 300.000,00 TL tutarında bono olmak üzere toplam 1.355.000,00 TL ödendiğini, Av. ...'a ise 432.709,00 TL banka havalesi ve makbuz mukabili ödendiğini, müvekkilinin satış ile ilgili davacıya ödenmemiş borcu bulunmadığını, ödeme belgeleri incelendiğinde, müvekkili şirketçe gayrimenkul üzerindeki hacizlerin kalkması ve tüm hacizlerin fekkini temin etmek adına davacıya sözleşmede öngörülen satış bedelinin de üstünde bir bedel ödenmek zorunda kalındığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ...; satış konusunda 1.755.000,00 TL bedel üzerinden anlaşmaya varıldığını, alıcı ... A.Ş. ile yapılan sözleşmede satış bedeli 1.755.000,00 TL'nin 1.100.000,00 TL'sinin taşınmaz üzerindeki hacizlerin fekki için müvekkilinin hesabına yatırılacağının, kalan kısmın davacıya ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davacının müvekkiline satma yetkisi konusunda vekaletname vermediğini, satışın davacı tarafından doğrudan tapudan yapıldığını, müvekkilinin gerek icra gerekse anlaşma yoluyla hacizleri kaldırmak için yaptığı girişimlerde davalı alıcı şirketin ihtiyacı olan parayı müvekkilinin hesabına yatırdığını, yatırılan paranın hiçbir zaman 1.100.000,00 TL'yi bulmadığını, davacının borçlu olduğu büyük miktarlı alacak dosyalarında ise alacaklılara verilmek üzere alıcının keşide ettiği senetler davacının adına da düzenlenip onun da cirosu alınarak verildiğini, bu nedenle müvekkilinin bu anlaşmada yazılı yalnızca icra dosyalarındaki hacizleri fek etmek gibi bir görevi kaldığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; alınan bilirkişi raporunda davalı şirket tarafından taşınmaz satış bedeline karşılık davacı ve vekili Av. ...'a yapılan ödeme tutarının 1.539.049,00 TL olarak hesaplandığı, davacının 1.755.000,00 TL taşınmaz satış bedelinden kalan alacağının 215.951,00 TL olduğu, davalı ... tarafından davacı adına dava dışı ...'a 18.05.2007 tarihinde 30.000,00 TL, 07.06.2007 tarihinde 10.000,00 TL, 08.06.2007 tarihinde 10.000,00 TL, 16.06.2007 tarihinde 5.000,00 TL, 22.04.2008 tarihinde 1.000,00 TL ve 22.10.2008 tarihinde 5.000,00 TL olmak üzere 61.000,00 TL verildiği, ancak davacının dava dışı ...'a verilmesi yönünde dosyada bir talimatının olmadığı, davalı ... tarafından davacı adına yapılan toplam ödeme tutarı, dava dışı ...'a verilen miktar düşüldüğünde 1.179.650,00 TL olduğu, davalı ...'ta kalan 1.220.039,00 TL, davalı ...'ın davacı adına harcadığı 1.179.650,00 TL, düşüldüğünde ise 40.389,00 TL miktar yönünden davacının davalı ...'tan alacaklı olduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, davacının 256.340,00 TL alacağının 40.389,00 TL'sinin davalı ...'tan, 215.951,00 TL'sinin davalı ... A.Ş.'den tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; davalıların İcra Dairesine yatırılan hiçbir ödeme belgesini dosyaya sunmadıklarını sadece taşınmaz üzerindeki bu icra dosya borçlarının ibralaşılarak kapatıldığını beyan ettiklerini, icra dosyalarına ne kadar ödediklerinin belirli olmadığını, icra dosyalarına ilişkin taşınmaz üzerindeki hacizlerin 655.000,00 TL civarında olduğunu, davalıların delil olarak sundukları 03.03.2008 tarihli borç dökümü belgesinde davacıya kalan borçların 577.000,00 TL olarak belirtildiğini, bilirkişilerce A4 kağıdına yazılmış davacıya yapıldığı söylenen ödemeler kabul edilerek davalıların borçlarından indirim yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, A4 fotokopi kağıtları üzerindeki imzaların müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin imzaları taklit edilerek davalı ...'ın verdiği çeklerin arkasına imza atıldığını, bu çeklerin davalılar tarafından bankadan tahsil edildiğini, davalıların kendi verdikleri çekleri kendilerinin tahsil ettiğini, A4 kağıdına yazılıp, fotokopi olarak dosyaya sunulan ve müvekkiline ödendiği gösterilen 271.500,00 TL'nin müvekkiline ödenmediğini, bu rakamın eklenmesi ile toplam 527.840,00 TL'lik ödenmeyen borcun bulunduğunu, dava dışı ...'a yapıldığı iddia edilen 62.000,00TL ödemeden 40.389,00 TL'nin müvekkiline ödenmediğinin Mahkemece kabul edilmesine rağmen 20.000,00 TL'ye yakın ödemenin kabul edilmemesinin ve müvekkilinin alacağında mahsup edilmemesinin doğru olmadığını, 527.840,00 TL'ye 20.000,00 TL daha eklenmesi ile müvekkilinin alacağının 547.840,00 TL olduğunu, davalıların ödeme iddialarının ispata muhtaç olduğunu, bilirkişilerin davalı şirket tarafından verilen çeklerin arkasına müvekkili adına atılan imzaların müvekkilinin imzası olmadığı tespitinin doğru olduğunu, bu çeklerin hesaplama dışı tutulduğunu, netice olarak davacının imzası taklit edilerek davalılar tarafından yapılan ödemelerin müvekkiline yapılmış gibi gösterilmesinin ispat edilmiş olduğunu, dosyada ödeme belgeleri olmadığı halde taşınmaz üzerindeki hacizlerin olduğu icra dosyalarındaki toplam borcun ödendiğinin kabul edilemeyeceğini, tarafların gayrimenkul üzerindeki hacizlerin 650.000,00 TL olduğu yönünde anlaştıklarını ve bu bedelin icra ödemeleri için ayrıldığını, ayrıca davalı şirket yetkilisi ... tarafından bankadan tahsil edilen 50.000,00 TL'lik 2 ayrı çekin, davalı şirket tarafından kendi yöneticisine tahsil ettirildiğini, bu rağmen çeklerin davacı tarafından tahsil edildiği yönündeki iddianın doğru olmadığını ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ...; dosyaya ilk sunulan 27.10.2011 tarihli raporun 9. sayfasında davacıya yapılan ödemeler arasında ...'a yapılan 60.000,00 TL'nin hesaba dahil edildiğini ve buna istinaden rapor doğrultusunda davacının davasını ıslah ettiğini, bu raporun davacı tarafından ıslah dilekçesi ile kabul edildiğini, dolayısıyla ...'a yapılan ödemelerin davacı adına yapıldığının davacı tarafından kabul edildiğini, davacı tarafın bundan sonra alınan bilirkişi raporlarında da ...'a yapılan ödemelerin mahsup edilmesine itiraz etmediğini, davacının dava dilekçesinde satış bedelinin 523.000.00 TL'sinin ödendiğini kabul ettiğini, Mahkemece bu hususun dikkate alınmadığını, bilirkişi raporunda davacı tarafından kabul edilen 523.000,00 TL'nin mahsup edilmediğini, ...'a davacıya ödenmek üzere 75.000,00 TL ödenmesine rağmen bilirkişiler tarafından bu ödemenin hesaplamaya dahil edilmediğini, ... tarafından yapılan şikayet sonunda İstanbul Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılamada bu ödemenin davacı Hasan Küçükoğlu'na yapılan ödeme sayılıp şikayetçiye yapılan ödeme olarak kabul edilmediğini, yine İstanbul Anadolu 21. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/139 E. sayılı dava dosyasında bu ödemenin ...'na yapılan ödeme sayıldığını, davacının duruşmada 03.03.2008 tarihli belgedeki ödemelerin tarafına yapıldığını beyan ettiğini, bu belgedeki 40.000,00, 60.000,00 ve 50.000,00 TL'lik ödemeler bilirkişi tarafından hesaplamaya dahil edilmediği halde borçlu olmadıklarının tespit edildiğini, Mahkemece davacının kabulüne rağmen bu miktar hesaplamaya eklenmeden karar verilmesinin doğru olmadığını, Mahkemece yemin delili hakkının kullandırılmadan karar verildiğini ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

3. Davalı Şirket vekili; 21.03.2008 tarihinde Av. ... tarafından, davacının vekili olduğu vekillik yetkilerinin devam ettiğini, müvekilinin davacıya olan ödemelerin tamamlandığı tarihte müvekkilin borçlu olmadığına dair bir ibraname verildiğini, bilirkişi raporlarında bu hususun değerlendirilmediğini, davacının bu yetkileri verdiği vekiline karşı nice sonra dava açmasının davacının verdiği ibra yetkisini ortadan kaldıracağını, Mahkemenin kararı 3. bilirkişi heyetinin ek raporuna göre tesis edilmiş olmakla raporda; 17.08.2007 tarihinde teslim edilen 30.09.2007 keşide tarihli, 4541328 nolu, 30.000,00 TL'lik çekin arkasındaki imzanın davacı imzasına benzediğinden bahisle davacıya ödeme olarak kabul edilmekle birlikte yine aynı tarihte teslim edilen 30.09.2017 keşide tarihli, 4541330 nolu, 20.000,00 TL'lik çekin, çek arkasındaki imzanın davacı imzasına benzemediğinden bahisle davacıya yapılan ödeme kapsamında kabul edilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, her iki çekteki yazıların aynı elle yazıldığını, imza farklılığının kabul edilemeyeceğini, bu çeklere ilişkin ödemelerin müvekkili şirket ödemesi olarak kabul edilmesi gerektiğini, ancak bu çekler dosyaya getirilmeden ve de arkalarındaki imzalar, yazılar, ciro silsilesi incelenmeden karar tesis edildiğini, yine dosyaya ibraz ettikleri 15.11.2007 tarihli 100.000,00 TL'lik senede ilişkin ödemenin Mahkemece kabul edilmemesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu, İstanbul Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/386 E., 2013/156 K. sayılı dosyasında bu hususun açıkça belirli olduğunu, reddedilen alacak talebi için müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini, Mahkemece ıslah harcının yatırıldığı tarihten değil de ıslah dilekçesinin sunulduğu tarihten itibaren faize karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı alıcı ... Mimarlık İnşaat Yatırım Tanıtım ve Mağazacılık Tic. A.Ş. ve diğer davalı vekil ... tarafından davacının borçlu olduğu icra dosyalarına yapıldığı ileri sürülen ödemelerin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 200 üncü maddesi kapsamında kalan yazılı delil ve belgelerle ispatlanamadığı, ibraz edilen çek ve bonu suretleri'nin 6100 sayılı Kanun'un 200 üncü maddesi kapsamında kalan nitelikte yazılı delil ve belge kapsamında olmamaları nedeniyle davacı tarafından kabul edilmeyen çek sureti ve bono suretleri ile ödeme iddialarının davalıların ödeme iddialarının ispatlar netilekte yazılı delil ve belge olmadığı, ayrıca davalılar tarafından dosyaya ibraz edilen vekil olarak Av. ... imzalı 'Makbuz ve İbranamedir' başlıklı belge örneğininde, davalı vekil tarafından dava konusu mülkiyeti davacıya ait olan Tuzla Organize Deri San. Bölgesi 45/100 hisseli ... köyü G22b1134 d pafta, 6594 ada, 7 parselde kayıtlı taşınmaz satış bedelinin tahsili ve taşınmaz alıcısına ibraname vermeye açıkca yetki verdiğine dair davacı tarafından davalı vekili Av.... Ylıdırım'a Noterden verilmiş bir özel yetkili vekaletnamede davalı vekil ve diğer davalı şirket tarafından mahkemeye/dosyaya ibraz edilememesi nedeniyle davalılar tarafından dosyaya ibraz edilen vekil olarak Av. ... imzalı 'Makbuz ve İbranamedir' başlıklı belge örneğininde 6100 sayılı Kanun'un 200 üncü maddesi kapsamında kalan ödeme iddiasına ispata yarayan nitelikte yazılı delil ve belge niteliğinde olmaması nedeniyle davalı alıcı ... Mimarlık İnşaat Yatırım Tanıtım ve Mağazacılık Tic. A.Ş. ve diğer davalı vekil ... tarafından dava konusu mülkiyeti davacıya ait olan Tuzla Organize Deri San. Bölgesi 45/100 hisseli ... Köyü G22b1134 d pafta, 6594 ada, 7 parselde kayıtlı taşınmaz satış bedelinden sadece davacının kabulünde olan 533.000,00 TL ödemeyi ve İlk Derece Mahkemesi tarafından alınan 3 ayrı bilirkişi heyet raporu kapsamı ve Dairece duruşmalı olarak yapılan istinaf incelemesi sırasında alınan 3 kişilik bilirkişi heyet raporu kapsamı ile davalılar tarafından sunulan banka dekontları, ödeme belgeleri kapsamına göre 660.000,00 TL ödeme ile birlikte toplam 1.095.000,00 TL taşınmaz satış bedelinin ödediklerini 6100 sayıl Kanun'un 200 üncü maddesinde sayılı nitelikte yazılı delil ve belgelerle ispatladıkları, ancak dava konusu mülkiyeti davacıya ait olan Tuzla Organize Deri San. Bölgesi 45/100 hisseli ... Köyü G22b1134 d pafta, 6594 ada, 7 parselde kayıtlı taşınmaz satış bedelinden 562.000,00 TL satış bedelini ödediklerini yazılı delil ve belgelerle ispat edemedikleri gerekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak davanın yeniden kabulüne, toplam 562.000,00 TL tutarındaki alacağın; 139.709,00 TL'sinin davalı ...'dan, 422.291,00 TL'sinin davalı ... A.Ş.'den alınarak 50.000,00 TL alacak için dava tarihinden itibaren davalı ... yönünden 89.709,00 TL'nin ıslah tarihi 22.02.2012 tarihinden itibaren, davalı ... A.Ş.'den 50.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren 372.291,00 TL'nin ıslah tarihi 22.02.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı ... ve davalı şirket vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı şirket vekili; Bölge Adliye Mahkemesince yapılan yargılamada dosyadan alınan ilk bilirkişi raporu olan 27.10.2011 tarihli bilirkişi raporuna göre karar verildiğini, alınan hiçbir raporda müvekkilinin borcunun 422.291,00 TL olduğunun tespit edilmediğini, 27.10.2011 tarihli (ilamda 28.10.2011 tarihli olarak belirtilen) raporun hatalı olduğunu, itirazları üzerine ilgili bilirkişi heyetince de düzenlenen ek raporlar ile müvekkilinin borcunun 7.291,00 TL olarak hesaplandığını, istinaf ilamında hangi gerekçe ile 27.10.20211 tarihli ilk raporun hükme esas alındığının açıklanmadığını, 05.08.2007 tarihli ve 100.000,00 TL’lik çekin, 25.07.2007 tarihinde diğer davalı ... tarafından bankaya ibrazla karşılığı tahsil edildiğini, 04.07.2007 tarihli ve 15.000,00 TL’lık çekin davacıya yapılan bir öde olduğunu, çekin davacının o tarihte vekili olan diğer davalı ... tarafından tahsil edildiğini, 30.09.2007 tarihli ve 30.000,00 TL’lik çek ile 30.09.2007 tarihli ve 20.000,00 TL’lik çekin de davacıya yapılan ödemeler olduğunu, 30.09.2007 keşide tarihli ve 01.10.2007 tarihinde tahsil edilen 30.000,00 TL'lik çekin arkasında davacıya ait imza bulunduğunu, 30.09.2007 keşide tarihli ve 01.10.2007 çek ile birlikte 30.09.2017 keşide tarihli 20.000,00 TL'lik çekin de teslim tutanağından görüleceği üzere birlikte teslim edildiğini, Mahkemece her iki çekin önlü arkalı görüntüleri ilgili bankalardan istendiğini ve her iki çekin arkalarındaki cirantalar incelendiğinde davacıdan sonraki ilk cirantanın "Ark İnşaat" olduğu, bundan sonraki cirantanın ise "... Group" olduğu görüldüğünü, 05.11.2007 tarihli, 50.00,00 TL’lik çek ve15.11.2007 tarihli 50.000,00 TL’lik çekin davacıya yapılan ödemeler olduğunu, ... her ne kadar satış işleminde müvekkile vekaleten tapudaki satış işlemini gerçekleştirmiş ise de, davacı ile de bir ticareti ve alışverişi olduğunu, bu nedenle davacıya satış bedeli ödemesi olarak teslim edilmek üzere verilen çekler davacı tarafından ciro edildikten sonra ... tarafından tahsil edildiğini, davacının bu iki çeki cirolamasının bu çeklerin davacıya teslim edildiğinin ispatı olduğunu, davacının bu çeklere karşı imzaların kendisine ait olmadığı savunmasının dayanaksız olduğunu, davacının 03.03.2008 tarihinde kaleme aldığı ve o tarihte avukatı olan diğer davalı ...'a hitaben düzenlediği yazının ikinci paragrafında "... Ödeme yaptılar 600.000 senetlerden 100.000,00 YTL bana. 1000.000 YTL hakkı 135.000 Muhittin " denildiğini, bunun da davacının bizzat kendisine 100.000,00 TL ödeme yapıldığının kabul ve ikrarı olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesince "Makbuz ve İbranamedir" başlıklı belgenin, müvekkilini borçtan kurtaran bir ibraname olarak kabul edilmediğini, müvekkilinin diğer davalıya davacının vekili olarak ve sözleşmeye dayanarak ödemeler yaptığını, davacının dahi diğer davalının para tahsil etme yetkisine itiraz etmediğini, bu nedenle ilamda diğer davalının para tahsil etme yetkisinin bulunmadığına dair vurgu yapılmasının yerinde olmadığını, ekte tamamı sunulan ve ihtarname ekinde bulunan vekaletnameden de açıkça görüleceği üzere davacının diğer davalıya verdiği vekaletnamede para tahsil etme yetkisi bulunduğu gibi sulh ve ibra yetkisinin de bulunduğunu, davacının müvekkilden talep ettiği tutarın 140.000,00 TL'sinin reddedildiğini, reddedilen tutar için vekalet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taşınmaz satış sözleşmesinden ve vekalet ilişkisinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 200 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle davalılar tarafından yapıldığı iddia edilen ödemelerin 6100 s.HMK.nın 200 üncü maddesi kapsamında kalan yazılı delil ve belgelerle ispatlanamadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle kararın onanmasını gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı ...'ın temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,

2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edenlerden davalı ... İnş. Taah. Dek. San. Tic. Ltd. Şti.'ye yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.