Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5903 E. 2024/4125 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mecburi hizmet yükümlülüğünü yerine getirmeyen öğretim elemanının, kefilleri ile birlikte, taahhütname gereğince ödemekle yükümlü olduğu tazminat tutarının tespiti ve tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalıya vasi atanması nedeniyle davanın kabul beyanına vesayet makamının izin vermesi gerektiği, ilk derece mahkemesi kararında davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin temyiz incelemesinde davacı aleyhine arttırılmasının aleyhe hüküm yasağını ihlal ettiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

EK KARAR TARİHİ : 02.03.2022

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili, davalı ...'ın 2547 sayılı Kanununun 35.maddesi gereğince lisansüstü eğitim yapmak üzere kadrosunun geçici olarak Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsüne mecburi hizmet yüklenerek aktarıldığını davalının Osmangazi Üniversitesinde görev yapmakta iken 05.04.2018 tarihinde dört kişiyi katletmesi nedeni ile YÖK Yüksek Disiplin Kurulunun 19.07.2018 tarihli kararı ile kamu görevinden çıkarıldığını, 04.09.2012 tarihli taahhütname ve kefaletname senedinin 11 inci maddesi ile davalı ...'ın "mecburi hizmet süresi sona ermeden meslekten, memurluktan veya hizmetinde bulunduğu üniversitesinden ihraç olunduğu taktirde" taahhütname gereğince namına tahhakkuk ettirilen borcun yekününden ifa ettiği mecburi hizmet süresine tekabül eden miktar tenzil vesair kanuni ödemelerle birlikte hüküm istihsaline hacet kalmaksızın nakten ve defaten ödeyeceğini kabul ve taahhüt ettiğini, diğer davalıların taahhüt senedinde belirtilen hususların yerine getirilmesinden doğacak sorumluluklarla ilgili olarak taahhüt sahibi Volkan ile birlikte müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla yapılan tüm ödemeleri kanuni faizi ile birlikte ödemeyi kabul ettiklerini ileri sürerek; borçlandığı 316.623,99 TL maaş ödemesinin her bir maaş tahakuk tarihindeki mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile beraber tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı kefiller vekili, davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... sonraki beyan dilekçelerinde davanın kabulünü talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 14.09.2021 tarihli ve 2020/387 E., 2021/505 K. sayılı kararıyla; davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 21.03.2022 tarihli ve 2022/838 E., 2022/885 K. sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece verilen 29.09.2022 tarihli ve 2022/4829 E., 2022/7190 K. sayılı ilamla; davalı ...’a yönelik temyiz itirazları dışındaki sair temyiz itirazları reddedildikten sonra, davalı ...’a Eskişehir 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 24.09.2021 tarih 2021/2465 -2021/2405 sayılı kararı ile 1 yıldan daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı cezaya mahkum olduğu gerekçesiyle Türk Medeni Kanununun 407 nci maddesi gereğince kısıtlanmasına ve vasi atanmasına karar verildiği, kararın 29.12.2021 tarihinde kesinleştiği ve eldeki dosyada tebliğlerin vasi ...’a yapıldığı, davalının 08.02.2022 tarihli dilekçesinin ikinci sayfasında üniversite ile en ufak ihtilafı olmadığını ve davayı kabul ettiğini bildirdiği, dava ehliyeti olmayan davalıya karşı veya onun tarafından yapılan usul işlemlerinin geçersiz olduğu, ancak kanuni temsilci davalıya karşı veya onun tarafından yapılan işlemlere icazet verebileceği, davayı kabul beyanı aynı zamanda vesayet makamının izninini gerektirdiği, kabul beyanının yukarıdaki maddeler gereğince değerlendirilmemiş olmasının hatalı bulunduğu gerekçesiyle, karar bozulmuştur.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Eskişehir Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/2465 Esas sayılı dosyasındaki 07.09.2023 tarihli ek karar ile vasi ...'e kısıtlının talebi doğrultusunda beyanda bulunmaya yetki ve husumete izin verildiği, vasi ...'in 18.09.2023 tarihli dilekçesinde "...'ın Eskişehir 2. Sulh Hukuk Mahkemesi vasıtasıyla tarafıma gönderdiği davaya kabul beyanı 18.09.2023 tarihi itibariyle elime bugün ulaşmıştır. Davalı (hükümlü) ...'ın 04.09.2023 tarihli kabul beyanları doğrultusunda vasi olarak bizim de davaya kabul ve icazetimiz bulunmaktadır." şeklinde beyanda bulunduğu, bu davalı yönüyle davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, davalılar ... ile ... yönüyle davanın reddine, 316.623,99 TL maaş ödemesinin her bir maaş tahakkuk tarihindeki mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile birlikte davalı ...'dan tahsiline karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; taahhütname ve kefalet senedinin usulüne uygun düzenlendiğini, mecburi hizmet yükümlülüğünü yerine getirmeyen öğretim elemanlarının tazminat borcunu ödemek zorunda olduğunu, taahhütnameye geçersiz kılan bir durum bulunmadığını, davalılar ... ve ... yönünden davanın tümden reddedilmesi nedeniyle AAÜT uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı ...; diğer davalıların kefil olmaları nedeniyle sorumlu olduklarını, kendisine tebligat yapılmadığını ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, mecburi hizmetin süresinden önce sona ermesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçelere, bozma kapsamı dışında kalan hususların kesinleşmiş olmasına göre davalı ...'ın tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.

2. Taraflardan yalnız birinin temyizi halinde hüküm, temyiz edenin aleyhine bozulamayacağı gibi Yargıtayın temyiz eden tarafın lehine verdiği bozma kararına uyan yerel mahkeme de temyiz eden tarafın bozulan karara oranla daha aleyhine bir hüküm veremez. Bu yasağa "aleyhe hüküm verme yasağı" denir. Aksi halde usul hükümleri ile hedef tutulan istikrar zedelenir ve mahkeme kararlarına karşı güven sarsılır.

3.Mahkemece verilen 14.09.2021 tarihli kararla; davalılar ... ve ... lehine 30.613,68 TL vekalet ücretine karar verildiği, hükmün davacı vekili tarafından maktu vekalet ücretine yönelik temyiz edildiği ancal davacı yönünden bu miktarın usuli kazanılmış hak oluşmasına karşın, Mahkemece aleyhe hüküm verme yasağı ihlal edilerek davalılar lehine 49.493,60 TL vekalet ücretine karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 438 inci maddesi uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI.KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı ...'ın tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı tarafın vekalet ücretine yönelik temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının (4) numaralı bendinde yer alan " 49.493,60 TL" rakamının çıkarılarak yerine " 30.613,68 TL" rakamının yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

05.12.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.