Logo

3. Hukuk Dairesi2023/671 E. 2023/2589 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ödenmiş konut kredisine bağlı üst sınır ipoteğinin, borcun tamamen ödenmesine rağmen fekki için tüketicinin başvurusu gerekip gerekmediği ve ipoteğin diğer borçları da kapsayıp kapsamadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Üst sınır ipoteği sözleşmesinde borcun bitmesi halinde ipoteğin kaldırılması için tüketicinin başvurusunun zorunlu olduğuna dair bir hüküm bulunmaması ve sözleşmedeki üst sınır ipoteği hükmünün haksız şart niteliğinde olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki borçlu olmadığının tespiti ve ipoteğin fekki davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyize konu edilen kararda dava değerinin duruşma sınırının altında olduğu anlaşılmıştır.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davalının duruşma isteğinin reddine, temyiz dilekçesinin kabulü ile incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; davalı bankadan kullandığı konut kredisinin teminatı olarak ..., ... Mah., 342 ada, 18 parsel, 2 numaralı bağımsız bölüm üzerine 08.05.2015 tarih ve 9796 yevmiye numarası ile davalı banka lehine 150.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, konut kredisi borcunun tamamını ödediğini ve ödemenin üzerinden yeterli zaman geçmesine rağmen ipoteğin kaldırılmadığını belirterek ..., ... Mah., 342 ada, 18 parsel, 2 numaralı bağımsız bölüm üzerinde 08.05.2015 tarih ve 9796 yevmiye numarası ile davalı banka lehine tesis edilen 150.000,00 TL bedelli ipotek nedeniyle borçlu olmadığının tespitini, ipoteğin fekkini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı; bankanın resen ipoteği fek etmesinin mümkün olmadığını, hiçbir şekilde bankadan ipoteğin fekkine ilişkin talepte bulunmayan davacının bu davayı açmasında da hukuki yararı bulunmadığını, söz konusu ipoteğin sadece konut kredisinin teminatı olarak alınmadığını, borçlunun banka nezdinde doğmuş ve ileride doğması muhtemel tüm borçlarının teminatı olarak alındığını, davacının ... borcunun kapanması durumunda dahi bankanın resen ipoteği kaldırmasının gerekmediğini, davacı yanın hali hazırda 2.500,00 TL esnek hesap limiti kredisi ve 6.000,00 TL ... kartı limitinin bulunduğunu, davacı yan her ne kadar ... borcunu ödediğini iddia etmiş olsa da bunun üst sınır ipoteği olduğundan doğma ihtimali olan esnek hesap limiti ve ... limiti alacakları için de teminat olmaya devam edeceğini, riskin halen devam ettiğini savunarak davanın hukuki yarar yokluğundan ve görevsiz mahkemede açılmış olması nedeniyle usulden reddini ve yine esas yönünden de davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının ticari veya mesleki amaçla hareket etmeyen tüketici olduğundan ve akdedilen sözleşme konut kredisi olduğundan davaya konu işlemin tüketici işlemi olduğu, davalının görev itirazının yerinde olmadığı, davacı ile davalı banka arasında konut ... sözleşmesi imzalandığı, sözleşmeye istinaden dava konusu taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiği, davacının 150.000,00 TL bedelli ipotekle satın aldığı taşınmaza ait borcun tamamını ödediği, davalıya yazılan müzekkere cevabında da, borcun ödendiğinin belirtildiği, ancak borcun ödenmesine rağmen celp edilen tapu kaydından anlaşılacağı üzere davaya konu bağımsız bölümdeki ipoteğin terkin edilmemiş olduğu, davalı her ne kadar davaya konu ipoteğin üst sınır ipoteği olduğu ve bu nedenle ipoteğin fekki şartlarının oluşmadığını beyan etmiş ise de davalının beyanlarının haksız şart kapsamında olduğu ve tüketici aleyhine değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulü ile ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, 342 Ada, 18 Parsel sayılı, 2 no.lu bağımsız bölüm üzerinde davalı banka lehine tesis edilen 150.000,00 TL bedelli ipotek nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, 342 Ada, 18 Parsel sayılı, 2 no.lu bağımsız bölüm üzerinde davalı banka tarafından konulmuş ipoteğin fekkine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı; görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, hiçbir şekilde bankadan ipoteğin fekkine ilişkin talepte bulunmayan davacının bu davayı açmasında da hukuki yararı bulunmadığını, söz konusu ipoteğin sadece konut kredisinin teminatı olarak alınmadığını, borçlunun banka nezdinde doğmuş ve ileride doğması muhtemel tüm borçlarının teminatı olarak alındığını, davacının ... borcunun kapanması durumunda dahi bankanın resen ipoteği kaldırmasının gerekmediğini, davacı yanın hali hazırda 2.500,00 TL esnek hesap limiti kredisi ve 6.000,00 TL ... kartı limitinin bulunduğunu, davacı yan her ne kadar ... borcunu ödediğini iddia etmiş olsa da bunun üst sınır ipoteği olduğundan doğma ihtimali olan esnek hesap limiti ve ... limiti alacakları için de teminat olmaya devam edeceğini, riskin halen devam ettiğini, davacının ipotek masraflarından sorumlu olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasındaki sözleşmede borcun bitimi halinde ipoteğin kaldırılması için tüketicinin başvurusunun zorunlu olduğuna ilişkin bir hüküm bulunmadığı, fek talebinin mutlaka yazılı şekilde öngören bir yasa hükmünün de mevcut olmadığı, davalı banka lehine krediye bağlı olarak kurulan ipoteğin ... borcunun bitmesi halinde tüketicinin başvurusu olmadan fek işlemini yapması gerektiği, kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrarlayarak kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı bankadan kullanılan konut kredisinin teminatı olmak üzere krediye konu taşınmaz üzerine tesis edilen ipoteğin, ... borcunun tamamen ödenmesi nedeniyle fekkine karar verilmesi ve ipotek bedeli kadar borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 883/1 inci maddesi; ''Alacak sona erince ipotekli taşınmazın maliki, alacaklıdan ipoteği terkin ettirmesini isteyebilir.'' şeklindedir.

2. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un Tüketici sözleşmelerindeki haksız şartlar başlıklı 5 inci maddesi şöyledir:

(1) "Haksız şart; tüketiciyle müzakere edilmeden sözleşmeye dâhil edilen ve tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde dürüstlük kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme şartlarıdır.

(2) Tüketiciyle akdedilen sözleşmelerde yer alan haksız şartlar kesin olarak hükümsüzdür. Sözleşmenin haksız şartlar dışındaki hükümleri geçerliliğini korur. Bu durumda sözleşmeyi düzenleyen, kesin olarak hükümsüz sayılan şartlar olmasaydı diğer hükümlerle sözleşmeyi yapmayacak olduğunu ileri süremez.

(3) Bir sözleşme şartı önceden hazırlanmış ve standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir. Sözleşmeyi düzenleyen, bir standart şartın münferiden müzakere edildiğini iddia ediyorsa bunu ispatla yükümlüdür. Sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesinden standart sözleşme olduğu sonucuna varılırsa, bu sözleşmedeki bir şartın belirli unsurlarının veya münferit bir hükmünün müzakere edilmiş olması, sözleşmenin kalan kısmına bu maddenin uygulanmasını engellemez.

3. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 20.04.2021 tarihli ve 2020/8138 E., 2021/4360 K.; 08.12.2021 tarihli ve 2021/4139 E., 2021/12670 K.; 16.03.2022 tarihli ve 2021/1625 E., 2022/2357 K.; 24.03.2022 tarihli ve 2022/279 E., 2022/2730 K. sayılı ilamlarında da; "sair bankacılık ve borç işlemlerinden dolayı doğmuş ve doğacak asalet ve kefalet borçlarının ayrıca herhangi bir şekilde Bankaya karşı doğmuş ve doğacak ipotek verene ait asalet borçlarının teminatı olarak " verilen üst sınır ipoteklerinde ilgili kısım haksız şart olarak kabul edilmiştir.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle dava dosyasının incelenmesinde; davacının 06.05.2015 tarihinde 75.000,00 TL bedelli konut kredisi kullandığı, konut kredisi teminatı olarak ise 150.000,00 TL bedelli davalı banka lehine 08.05.2015 tarihinde üst sınır ipoteği tesis edildiği, davacının bankaya borcunun olmadığının tarafların kabulünde olduğu, resmi ipotek belgesi ile "...Bankacılık Kanununun izin verdiği konularda ... ve ... Bankası A.Ş.nin gerek yurt içinde gerekse yurt dışındaki tüm şubeleri tarafından adı geçen lehine açılmış ve açılacak konut finansmanı kredileri, tüketici kredileri ve her türlü krediler nedeniye adı geçenin alacaklı bankaya doğmuş ve doğacak tüm borçlarından 150.000,00 (YÜZELLİBİN) TL'ye kadar olan kısmı..." şeklinde belirtilen 1 inci dereceden üst sınır ipoteği tesis edildiği, bahsi geçen hükmün yasal mevzuat ve yerleşmiş içtihatlar doğrultusunda haksız şart niteliğinde olduğu anlaşılmakla davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.10.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.