Logo

3. Hukuk Dairesi2023/725 E. 2023/2925 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı ile davalı arasında adi ortaklığın tasfiyesi ve davacının ortaklığa yaptığı ödemelerin niteliği konusunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Hükme esas alınan tasfiye raporunun, bozma kararında belirtilen hususları dikkate almaması, kendi içinde çelişkili olması, davacının ortaklığa yaptığı ödemelerin niteliğinin ve davalı tarafından yapılan havalenin hangi alacağa karşılık olduğunun açıklanmaması ve eksik inceleme ile hüküm kurulması gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/143 E., 2021/416 K.

DAVA TARİHİ : 10.01.2014

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalının dava dışı ... Traktör Tarım .... Ltd. Şti. nden traktör satın aldığını, traktör bedelinin bir kısmını ödediğini ve kalan kısmına ilişkin olarak da dava dışı satıcı firma ile 20.04.2013 vade tarihli 20.000,00 TL bedelli ve 20.07.2013 vade tarihli 25.000,00 TL bedelli senetleri tanzim ettiğini, davalının talebi üzerine müvekkilinin bu senetleri kefil olarak imzaladığını, senetlerin vadesi gelmesine rağmen davalı tarafça ödenmemesi üzerine icra takibine muhatap olmamak için söz konusu senetlerin toplam bedeli olan 45.000,00 TL’yi dava dışı satıcı firmaya ödediğini ve ödemeye ilişkin tahsilat makbuzlarını dava dışı satıcı firmadan teslim aldığını ileri sürerek; 45.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacının kefil değil müvekkilinin ortağı olduğunu, davacı ile aralarında imzası inkar edilmeyen ortaklık sözleşmesi bulunduğunu, davacının davaya konu ettiği 45.000,00 TL’lik ödemenin dava dışı ... Traktör Şirketinin ortağı ve yöneticisi olan dava dışı ... ...'a yapıldığını, tarafların % 50'şer ortak olduklarını, sözleşme gereğince traktör peşinatı olan 90.000,00 TL'nin ortaklıktan kazanılan para ile ödeneceğinin kararlaştırıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 24.12.2015 tarihli ve 2014/16 E., 2015/903 K. sayılı kararıyla; taraflar arasında 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 620 ve devamı maddelerinde (818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 520 ve devamı maddelerinde) düzenlenen adi ortaklık ilişkisinin bulunduğu, mezkur traktörün bu ortaklık kapsamında alındığı, davacının davasının sübuta ermediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 10.03.2020 tarihli ve 2020/1673 E., 2020/2158 K. sayılı ilamıyla; Somut olayda;dosya kapsamında yer alan ve davacı tarafça da imza inkarında bulunulmayan 01.03.2013 tarihli ‘’ortaklık sözleşmesi’’ başlıklı sözleşme metni incelendiğinde, davacı ve davalı arasında ’sap,saman balya yapımı, alım, satımı, tahmil ve tahliyesi’’ konusunda bir adi ortaklık ilişkisinin kurulduğu, ancak daha sonra davacı tarafça keşide edilen 16.07.2013 tarihli ihtarname ve yine davalı tarafça keşide edilen 20.08.2013 tarihli cevabi ihtarname ile taraflar arasındaki ortaklık ilişkisinin feshedildiği sabittir. Yine, davacının kefil sıfatı ile imzaladığı davalı ile dava dışı satıcı firma arasında akdedilen 20.04.2013 vade tarihli 20.000,00 TL bedelli ve 20.07.2013 vade tarihli 25.000,00 TL bedelli senetlerin toplam bedeli olan 45.000,00 TL yi dava dışı satıcı firmaya ödemesi ise, taraflar arasında akdedilen 01.03.2013 tarihli ortaklık sözleşmesinin 3 üncü maddesi incelendiğinde de görüleceği üzere, davacının davaya konu ettiği 3.kişiye yapılan ödeme adi ortaklığa verilmiş borç mahiyetinde değerlendirilmelidir.

Bu durumda ise; taraflar arasındaki ortaklık ilişkisi henüz feshedilmemiş olmakla, ortaklığın fesih ve tasfiyesinin mahkemece yapılması gerekmektedir.

(...)

O halde Mahkemece; bütün bu açıklamalar ışığında, uyuşmazlığın; yukarıda açıklanan maddeler halinde belirtilen sıra ve yöntem izlenerek çözüme kavuşturulması, tasfiye yapılırken davacının dava dışı satıcı firmaya yaptığı 45.000 TL’lik ödemenin sözleşmenin 3. maddesi kapsamında adi ortaklığa verilen borç mahiyetinde olduğunun da gözetilmesi suretiyle hasıl olacak sonuç dairesinde hüküm tesis edilmesi gerekirken, bu şekilde bir inceleme ve değerlendirme yapılmadan eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. " gerekçesiyle, karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamı doğrultusunda alınan 30.03.2021 havale tarihli raporda; ... ... Kiralama Şirketine borcun ödenmiş olması durumunda sözleşmede hesapların davacı tarafından tutulması kararlaştırıldığı ancak her hangi bir kayıt bulunmadığı, davalı tarafından da davacıya ... ile 78.025,00 TL havale etmesi nedeni ile davaya konu ödemelerin, makinelerin çalışması sonucu ödendiği, böylece tarımsal makinelerin mülkiyeti davalıya geçmiş olacağından davacının bu makinalar üzerinde % 50 oranında hak sahibi olacağı kanaatine varıldığının belirtildiği, alınan bilirkişi raporunun usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davacının payına düşen 39.012,50 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; taraflar arasında imzası inkar edilmeyen ortaklık sözleşmesi bulunduğunu, davacının davaya konu ettiği 45.000,00 TL’lik ödemenin dava dışı ... Traktör Şirketinin ortağı ve yöneticisi olan dava dışı ... ...'a yapıldığını, tarafların adi ortaklık ilişkisi içerisinde bulunmaları nedeniyle şartları oluşmadığından davanın reddi gerektiğini, Mahkeme kararına dayanak olan bilirkişi raporunda ortaklığa sunulan katkı göz önünde bulundurmaksızın tasfiyeye yönelik hatalı tespit ve hesaplamalarda bulunulduğunu, ortaklık için bulunduğu girişimler, çiftçilere yapılan ödemeler ve çalışmada ana gider kalemi olan akaryakıt – mazot giderleri başta olmak üzere bu doğrultuda yaptığı ödemeler dosya kapsamı ile sabit olup bunlara ilişkin fatura ve dekontların dosyada mevcut olduğunu, rapora ilişkin itirazların dikkate alınmadığını, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 18.11.2014 tarihli ve 2014/11009 E., 2014/15095 K. sayılı ilamının da bu yönde olduğunu savunarak, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, adi ortaklık ilişkisinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 266 ve 281 inci maddeleri,

3. Değerlendirme

1. Mahkemece; bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2. Taraflar arasında imzalanan 01.03.2013 tarihli adi ortaklık sözleşmesinin konusunun; sap, saman balya yapımı, alım, satım, tahmil ve tahliyeye ilişkin olup ortakların %50 hissedar olduğu, ortaklığa leasing ile satın alınan ve davalı adına tahsis edilen 1 adet traktör ve 1 adet balya makinesinin bulunduğu anlaşılmıştır.

3. Sözü edilen adi ortaklık sözleşmesinde; leasing davalı adına tahsis edildiği için vergi dairesine işletme sahibi olarak kaydı yapıldığı, her türlü vergi, muhtasar vesair unvan altındaki masrafların ortaklık tarafından karşılanacağı, ortaklığın tüm masrafları düştükten sonra karın eşit şekilde paylaşılacağı ve traktör ile balya makinelerinin borcu ödendikten sonra mülkiyetlerinin yarısının davacı üzerine geçirileceği kararlaştırılmıştır. Mahkemece uyulan bozma ilamında da, tasfiye yapılırken davacının dava dışı satıcı firmaya yaptığı 45.000,00 TL'lik ödemenin sözleşmenin üçüncü maddesi kapsamında adi ortaklığa verilen borç mahiyetinde olduğunun gözetilmesi gerektiği belirtilmiştir.

4. Hükme esas alınan tasfiye raporu, hüküm kurmaya elverişli olmadığı gibi kendi içerisinde de çelişkilidir. Zira, tasfiye raporunda bozma ilamında bahsi geçen ödeme nazara alınmadığı gibi davacı adına düzenlenen motorin faturalarının davalı tarafından ödendiği belirtildiği halde bunların hangi döneme ilişkin olduğu, hesaba dahil edilmesi gerekip gerekmediği hususu açıklanmamıştır. Ayrıca raporda 10.08.2015 tarihi itibariyle ... kiralama sözleşmesi kapsamında davalının 284.756,83 TL borcu bulunduğu belirtildiği halde, raporun sonuç kısmında varsayımla sonuca gidilerek ... kiralama şirketine borcun ödenmiş olması durumunda 2013 yılı Haziran ayı içerisinde davalı tarafından davacıya havale edilen toplam 78.025,00 TL sap bedelinin, makinelerin borcunun çalışması sonucu ödendiği kanaatiyle, mülkiyeti davalıya geçen tarımsal makineler üzerinde davacının %50 oranında hak sahibi olacağının belirtildiği, Mahkemece de sap bedelinin 1/2' sinin davacının payına düştüğü gerekçesiyle 39.012,50 TL' nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

5. Hal böyle olunca Mahkemece; dosya kapsamında görev alan tasfiye memurları dışında, ortaklığın faaliyet alanına göre konusunda uzman tasfiye memuru veya heyetinden uyulan bozma kararında belirtilen sıra ve yönteme uygun olarak ve davalı tarafça ileri sürülen itirazları da karşılar nitelik ve nicelikte tasfiye raporu alınması suretiyle sonucuna uygun hüküm tesisi yoluna gidilmesi gerekirken, hükme esas alınacak nitelikte bulunmayan rapor esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi, doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalının sair temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi uyarınca davalı yararına BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

6100 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 3 üncü maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

26.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.