Logo

3. Hukuk Dairesi2023/783 E. 2023/3021 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinde kararlaştırılan kira bedelinin düşük olduğu iddiasıyla davacı belediyenin, davalı şirketten kira farkı talep etmesiyle ilgili uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kira sözleşmesinde kira bedeli açıkça belirlendiği ve tarafların bu bedeli tek taraflı olarak değiştiremeyeceği, davacının eksik ödendiğini iddia ettiği kira farkını bu nedenle talep edemeyeceği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesi değiştirilerek ve düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkili Belediye ile imzaladığı kira sözleşmesi hükümleri uyarınca davalı şirketin kiraladığı taşınmazda yapılması gereken işlemleri yapmadığını, yapılacak masraflar göz önünde bulundurularak sözleşmede kira bedelinin düşük olarak kararlaştırılması nedeniyle müvekkili Belediyenin zarara uğradığını ileri sürerek; sözleşmenin başından itibaren ödenmesi gereken asıl kira bedeli üzerinden hesaplanan fark kira alacağına ilişkin toplam 175.943,05 TL'nin 01.06.2013 tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; sözleşme ile yapılması kararlaştırılan masrafların davacıdan kaynaklanan nedenlerle yerine getirilemediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 97 nci maddesi uyarınca, davacının davalıdan edimini yerine getirmesini isteyebilmesi için öncelikle, uyuşmazlık konusu işletmenin kapalı bir havuz olarak kullanılabilmesi için gereken ve kendi sorumluluğunda olan doğal gaz bağlantısını sağlaması gerektiği, bu şekilde kendi edimini ifa etmeden davalıdan tazminat talep etme hakkı bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; sözleşmede kiralanana doğal gaz aboneliği bağlanması konusunda bir yükümlülük bulunmadığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; havuzun üzerinin kapatılmamasının davacının kendi yükümlülüğünü yerine getirmemesinden kaynaklandığı, havuzun kapatılması için yapılması gereken doğal gaz başvurularını yapmayan davacının bu nedenle kiraların eksik ödendiğini öne sürerek kira farkı talep edemeyeceği gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; dava konusu havuzun kiralanmasına ilişkin yapılan ihale öncesinde alınan meclis kararı doğrultusunda, ... İşleri Müdürlüğüne, yüzme havuzunun üstünün kapatılmasına dair avam projesi ile kira bedelinin belirlenmesinde kullanılmak üzere yaklaşık maliyet hesabı yaptırılarak kira bedelinin belirlendiğini ancak yapılan ihale sonrası imzalanan kira sözleşmesinde bu masraflara davalı kiracının katlanacak olması nedeniyle kira bedelinin olması gerekenden düşük miktarda kararlaştırıldığını, kiracının ise sözleşme ile üstlendiği yükümlülüğünü yerine getirmediğini, yüzme havuzunun ihaleye çıkarken belirlenen kira bedeli 63.155,00 TL iken, sözleşmede 10.000,00 TL olarak belirlenmiş olması nedeniyle üç yıl için toplam 175.943,05 TL zarara uğradığını ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kira sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Kanun'un 299 ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Yapılan ihale sonrasında taraflar arasında 21.05.2012 başlangıç tarihli ve 10 yıl süreli kira sözleşmesi imzalanmış olup, ilk yıl kira bedelinin 12.000,00 TL+KDV olarak belirlendiği ve müteakip yıllar için ÜFE oranında artış yapılacağının kararlaştırıldığı, yine sözleşmenin 5 inci maddesinin (a) fıkrasında kiralanan yüzme havuzu üzerinin ... İşleri Müdürlüğünce hazırlanan avam projesi ve teknik şartnamesine uygun olarak en geç 01.06.2013 tarihine kadar kapatılacağının kararlaştırıldığı hususlarında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.

2. 04.11.2016 tarihinde yapılan keşif sonrası sunulan bilirkişi raporu ile mevcut durum itibariyle dava konusu yüzme havuzunun üstünün kapalı durumda olmadığı tespit edilmiştir.

3. Her ne kadar derece Mahkemelerince; havuzun üstünün kapatılması için yapılması gereken doğal gaz başvurularını yapmayan davacının, kendi edimini yerine getirmeden, kiraların eksik ödendiğini öne sürerek kira farkı talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; kira sözleşmesi şartlarının taraflar aleyhine sonradan değiştirilemeyeceği, buna göre dava konusu sözleşmede kiralanan yüzme havuzunun üzerinin kapatılması işinin yapılabilmesi için kiraya verene doğal gaz aboneliğinin bağlanması hususunda herhangi bir yükümlülük yüklenmediği, kaldı ki alınan bilirkişi raporunda dava konusu havuzun üzerinin kapatılabilmesinin doğal gaz tesisatı döşenmesine bağlı olmayıp, sadece havuzun kış aylarında işletme sırasındaki ısınma gereksinimi için bu tesisatın bulunmasının zaruri olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının sözleşme şartlarının yerine getirilmesini davalıdan istemesinde bir usulsüzlük bulunmamakta ise de; her iki tarafça imzalanan kira sözleşmesinde kira bedelinin açık ve net olarak belirlenmiş olduğu, bu hususun taraflar aleyhine tek taraflı olarak değiştirilemeyeceği, davacının eksik ödendiğini iddia ettiği kira fark bedellerini bu nedenle talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki, sonucu itibariyle karar doğru olduğundan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 370 inci maddesinin dördüncü fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı tarafın temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı İstinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinin DEĞİŞTİRİLEREK ve DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.