Logo

3. Hukuk Dairesi2023/817 E. 2023/368 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinin feshinden sonra kiracıya ait malzemelerin kiraya veren tarafından iade edilmemesi sebebiyle açılan maddi ve manevi tazminat davasında, davanın husumet, maddi tazminatın kapsamı ve hesaplanması yönlerinden yerinde olup olmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Kira sözleşmesinin davalı şirket ile imzalanmış olmasına rağmen, kiraya veren sıfatı bulunmayan davalı ... aleyhine dava açılmasının husumet yönünden usulsüz olması, davacının sökülüp götürülebilen malzemeler için aynen iade talebinde bulunmadan doğrudan bedel istemesinin hatalı olması ve faydalı-zorunlu imalatların bedellerinin tespiti için gerekli araştırmanın yapılmaması sebepleriyle bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2008/867 E., 2012/204 K.

HÜKÜM : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; davalı şirket ile 31.12.2007 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesi imzaladıklarını, ancak davalılardan Bahattin tarafından yapılan baskılar sonucu beş yıllık sözleşmenin feshedilip yerine bir yıllık sözleşme yapmayı kabul ettiğini, fakat mevcut sözleşmenin feshedilmesine rağmen 1 yıllık sözleşmenin imzalanmadığını, daha sonra kiralananı kullanımının engellendiğini, bunun üzerine Çerkezköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/99 D.İş sayılı dosyası ile tespit yaptırdığını, düzenlenen rapor ile kiralananda bulunan malzemelerin değerinin belirlendiğini ve mülk sahibi Bahattin'e yediemin olarak teslim edildiğini, fakat daha sonra bu malzemelerin davalılarca 3. kişilere satıldığını öğrendiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, malzemelerin bedeli ve mahrum kaldığı ve uğramış olduğu zararların tazmini için şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın ticari faiziyle birlikte, ayrıca davalıların tutum ve davranışları nedeni ile kişilik hakları ve ticari itibarı ağır zedelendiği için yasal faizi ile birlikte 10.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiş, 24.10.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 32.481 TL'ye artırmıştır.

II. CEVAP

Davalılar; 31.12.2007 tarihli sözleşmenin 11.07.2008 tarihinde karşılıklı olarak fesih edildiğini, davalı ...'in söz konusu kira sözleşmesinin fesih edilmesi konusunda davacıya herhangi bir baskı uygulamadığını, davacı iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğunu savunarak, davanın reddini istemişlerdir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında imzalanan 31.12.2007 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin karşılıklı olarak fesih edildiği ve davacının kiracılık ilişkisinin sona erdiği, alınan gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu ile davacı tarafın işletmiş olduğu fırın içerisinde bulunan malzemelerin değerinin 32.481 TL olarak belirlendiği gerekçesiyle; davacının ıslah talebi de dikkate alınarak maddi tazminat talebinin kabulüne, şartları oluşmayan manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalılar vekili; davalı ...’in davada taraf olma ehliyetinin bulunmadığını, davacının malzemelerin kendilerine teslim edildiği iddiasının asılsız olduğunu, keşide edilen ihtarname ile davacının malzemelerini almasının ihtar edilmesine rağmen malzemelerini teslim almadığını, bazı malzemelerin ise sökülüp çıkarılmaması ve bu nedenle dükkanın değerini arttırmasının ise kendisini bağlamayacağını, yine dükkanın fırın olarak kullanılmayacak olması nedeniyle değer artışının söz konusu olmayacağını, malzemelerin davacı yana ait olduğuna ve söz konusu tadilatların davacı tarafından yapıldığına ilişkin hiçbir kanıt, yazılı delil ve tanık beyanı bulunmadığını, alınan raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığını ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davacı vekili; tespit dosyası ile belirlenen ve davalılara yediemin olarak teslim edilen malzemelerin bazılarının dükkana sabit olup söküp götürülemeyeceğini, bu malzemelerin dükkanın değerini arttırdığını, bazı malzemeler davalı tarafça satılmış olduğundan tazminat talebinin eksik hesaplandığını, davalıların tutum ve davranışları sonucu dükkanın işletilmemesi nedeniyle mahrum kalınan gelirleri ve uğranan zararları da talep ettiklerini, bu konuda değerlendirme yapılmamış olmasının da hatalı olduğunu, yine manevi tazminat talebinin reddinin de hatalı olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kira sözleşmesinin fesihle sona ermesine rağmen kiracıya teslim edilmeyen eşyalar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Kira sözlemesinin düzenlendiği tarihte yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanun (818 sayılı Kanun) hükümleri uyarınca; sözleşmede aksine hüküm bulunmaması halinde, kiracı kural olarak kiralanana yaptığı faydalı ve zorunlu imalatlardan alınıp götürülmesi mümkün olmayanların yapıldıkları tarihler itibariyle bedellerini, “vekaletsiz iş görme” hükümlerine göre kiraya verenden isteyebilir. Yerleşik Yargıtay uygulaması da; sözleşmede aksine hüküm bulunmadıkça, kiracının, kiralanana yaptığı faydalı ve zorunlu imalatların yapıldığı tarih itibariyle belirlenecek değerinden yıpranma payı düşülmek suretiyle elde edilecek bedeli isteme hakkı olduğu yönündedir. Yapıldıkları tarihinin ispatlanamaması halinde, zorunlu ve faydalı imalatların sözleşmenin başlangıcında yapıldığı kabul edilir.

2. Sözleşme ile bu imalatların kiraya verenden talep edilemeyeceği ya da kiraya verene terk edileceği kararlaştırılabilir. Bu kararlaştırma, tüm kira süresi bakımından geçerli olacağından; erken tahliye durumunda kiracı, kalan süre ile orantılı olarak kiralanana yaptığı sökülüp götürülemeyen faydalı ve zorunlu imalatların bedellerini talep edebilecektir.

3. 818 sayılı Kanun'un 49 uncu maddesine göre; "Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir."

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve sözleşmenin karşılıklı olarak feshedilmiş olduğunun anlaşılmasına göre; taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davaya konu kira sözleşmesi, davacı ile davalı şirket arasında imzalanmış olup, kiraya veren sıfatına sahip bulunmayan davalı ... aleyhine kira sözleşmesine dayalı talepte bulunulamayacağından, bu davalı yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır.

3. Kiracı, kendisinin yaptığı imalatları kiralanana zarar vermeden söküp alabilir. Davada, davacının talep ettiği bedelin bir kısmı menkul mallara, bir kısmı ise mütemmim cüz niteliğinde olmayan sökülüp götürülebilen mallara ilişkin olup, davalı kiraya veren bu tür malları aynen iade etmeyi kabul etmiştir. Davacı ise, bir kısım eşyaların halen mevcut ve kullanılabilir durumda olmasına karşın, aynen iade talebinde bulunmadan doğrudan bedellerinin tahsilini talep etmiştir. Bu durumda Mahkemece; bu eşyalar yönünden davanın reddine karar karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde maddi tazminat talebinin tümden kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.

4. Diğer taraftan konusunda uzman bilirkişi marifeti ile mahallinde keşif yapılarak davacı tarafça kiralanana yapılan ve kiraya verence de benimsenen faydalı ve zorunlu imalatların nelerden ibaret olduğu ayrıntılı ve tereddüte yer vermeyecek şekilde belirlenerek, faydalı ve zorunlu masrafların imalat tarihi tespit edilemiyor ise kira başlangıç tarihi itibariyle belirlenecek değerinden varsa yıpranma payı düşüldükten sonra tespit edilecek bedelin kalan kira süresinin toplam kira süresine oranına isabet eden kısmı hesaplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması da usul ve kanuna aykırıdır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Tarafların sair temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan Mahkeme kararının1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi uyarınca taraflar yararına BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 28.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.