Logo

3. Hukuk Dairesi2024/103 E. 2025/1093 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı şirketin, avukatını haksız olarak azlettiği iddiasıyla açılan davada, avukatın akdi ve karşı yan vekalet ücretine hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin azil nedenlerinin haklı olmadığı ve davalı şirketin yargı harçlarından muaf olmasına rağmen avukatın harç yatırmış olmasının azil için haklı bir sebep teşkil etmediği değerlendirilerek, istinaf mahkemesinin avukat lehine vekalet ücretine hükmettiği karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1490 E., 2023/1787 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 13. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/424 E., 2022/181 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekilince temyiz edilmekle incelemenin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 25.02.2025 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde gelen davacı asil ile davalı vekili Avukat ...'ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davacı avukatın 17.10.2017 tarihli vekaletnameye istinaden davalının vekili sıfatı ile dava dosyalarını takip ettiğini, davacının 15.08.2018 tarihinde haksız olarak azledilmesi nedeniyle, ödenmesi gereken vekalet ücretlerinin 05.09.2018 tarihli ihtarname ile talep edildiğini, ancak ödenmediği, haksız azil nedeniyle %20 akdi ücret ve AAÜT'ne göre karşı yan ücretlerinin ödenmesi gerektiği ileri sürerek, şimdilik 85.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan ihtarnamenin tebliğinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesi talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davalı şirketin 4691 sayılı Teknoloji Bölgeleri Geliştirme Kanunu'na göre kurulan Yönetici Şirket statüsünde olması nedeniyle yargı harçlarından muaf olduğunun birçok defa sözlü ve mail ortamında bildirildiğini, davacının mesleği gereği kanuni düzenlemeleri bilmesi gerektiğini, davacının dava açarken 218.500,00 TL harç + 5.000,00 TL gider avansı toplamı 223.500,00 TL'nin 5 gün içinde hesabına ödenmesini istediğini ve bu miktarın 24.10.2017 tarihinde davacıya ödendiği, davacının azledilmesinden sonra harcın iadesinin dilekçe ile talep edilerek geri alındığını, davacının özen yükümlülüğüne aykırı davrandığı için azlin haklı olduğunu ve azil tarihi itibariyle kesin hüküm haline gelmemiş dosyalar nedeniyle ücret talep edemeyeceğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Avukatlık Kanunu ve Meslek Kurallarının avukata yüklediği özen borcu gereği davacının dava açarken 4691 sayılı yasa kapsamında davalının harçtan muaf olduğu beyan edilerek harç yatırmaması, Mahkemenin aksi kanaatte olması halinde vereceği harcın ikmaline dair karar sonrasında harcın yatırılması gerektiği, bu suretle tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde güven ilişkisinin sarsıldığı, davacının özen yükümlülüğüne aykırı davrandığı, azlin haklı olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davasının reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; eldeki davada, davalı yanın azil işleminin haklı nedene dayandığına yönelik ileri sürdüğü olguların dosya içeriğine göre davalı tarafından kanıtlanamadığı, öte yandan, 4691 sayılı Kanun kapsamında yargı harçlarından muaf olduğunu beyan eden vekil davalının, vekalet ücreti talep edilen dayanak İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1232 esas sayılı dava açılırken harç ödenmesi nedeniyle bir hak kaybına ve bunun sonucunda bir zarara uğradığından söz edilemeyeceği, azilde davacıya izafe edilecek bir kusur ve ihmalin bulunmadığı, hal böyle olunca davacı avukatın talep ettiği akdi ve yasal (karşı yan) vekalet ücretine hak kazandığı, taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesi bulunmadığından haksız azil nedeniyle davacı avukatın görev yaptığı dayanak dava dosyalarındaki emeği gözetildiğinde müddeabihin %10'u oranındaki ücretin, hakkaniyete uygun olacağı, “taleple bağlılık ilkesi” gereği 85.000,00 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle, Mahkeme kararının kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurularak, davanın kabulü ile; 85.000,00 TL vekalet ücretinin, 12.09.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı davalı vekili temyiz isteğinde bulunmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; müvekkili şirketin kanun gereği yargı harçlarından muaf olmasına rağmen, davacının müvekkil şirketin vekili olduğu dönemde İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1232 E. sayılı dava açılırken harç ödemesi nedeniyle müvekkili şirketi hak kaybına ve zarara uğrattığını, davalı tarafın harçtan muaf olduğunu davacıya bildirmesine rağmen harcın yatırılmış olduğunu, davalı tarafın harçtan muaf olduklarının davacıya sözlü ve "e mail' ile bildirildiğini, dinlenen tanık ...'ün bu hususu doğruladığını, davacının cevaba cevap dilekçesindeki açıklamanın, davalının beyanını destekler nitelikle olduğunu, azilden sonra Mahkemece harcın iadesine karar verildiğini, harç bedelinin büyüklüğü dikkate alındığında güven ilişkisinin sarsıldığını, davacının özen yükümlülüğüne aykırı davrandığını, azlin haklı olduğunu, davacı tarafından bu harcın noter kanalıyla ihtarname gönderilmek suretiyle talep edildiğini, mevzuat gereği yatırılmaması gereken yüklü miktarda harç yatırıldığı gibi, sonrasında makul bir sürede mahkemeden iadesinin de talep edilmediğini belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, vekilin haksız azli nedeniyle akdi ve karşı yan vekalet ücretinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.

Bölge Adliye Mahkemesince, hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği, özellikle davalı tarafından ileri sürülen azil nedenlerine göre azlin haklı nedene dayanmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370/1 maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,25.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.